Şimdi burada Birinci Dünya Savaşı'nın genel sebepleri var.
Bir de özel sebepleri var.
Bir de savaşı başlatan sebep tarihimiz var.
Şimdi savaşın genel sebepleri hemen hemen herkes biliyor.
Sömürgecilik.
Sanayi inkılabı ile beraber hızlandığı, yine sömürgeciliğe bağlı olarak devletlerin kendi aralarında blok ulaşmaları, kendilerini güç yarışına sokmaları ve bu blok anlaşmada silahlanma ile olur.
Her ülke kendince silahlanmaya başlıyor ve bunla birinci dünya savaşında bir de milliyetçilik akımının çok büyük etkisi var.
Imparatorları yıkıcı etkisi olduğunu bilelim.
Peki özel sebeplere baktığımız zaman ne görüyoruz?
Birebir sebepler.
Mesela ben genelde şu hem bu olanları üçlü ittifakta görmenizi istiyorum.
Tasarıları da itiraf grubu olarak iki kere yazmış olabilirim.
Bunlar birbiriyle bağlantılı olduğu için mesele Almanya ile İngiltere arasında bir sorun var.
Bak bu özel Hint sömürgeleri mücadelesi var.
Yani Almanya siyasi bir mi geç tamamladığı için İngiltere'nin sömürge lerine göz dikiyor.
Dünya pastasından ben de yiyeceğim diyor Almanya.
Yine Almanya'nın Fransa ile sorunu var.
Sınır sorunu Alsas Loren yani ta cinsi 170'den beri sorun olan bir toprak parçası.
Burada kömür havzaları var.
Eee Fransa da sanayisi var, onu da ihtiyacı var.
Ama Almanya'nın da artık sanayisi var.
Onun da ihtiyacı var.
Avusturya, Avusturya ile Rusya Balkanlar'da inanılmaz kapışıyor var.
Burada Pancar dümeni Jim ile Pan Slave Jim politikası var.
Yani Balkanlara diyor ki işte Cermen der bura bizim Slavlar diyor ki bizim vesaire.
Avusturya ile İtalya arasında ne gibi sorunlar var?
Bakın buna aynı yerde yer almalarına rağmen ikisinin sorunu var.
Arnavutluk meselesi işte İtalya, Dalmaçya kıyıları ve Arnavutluk benim diyor.
Avusturya diyor ki Hayır burası bizim.
Bakın aynı grupta olmalarına rağmen içeride bir gizli çekişme var.
İtalya zaten yer değiştirecek bundan dolayı ve gizli anlaşmalarla. Artı İtalya ile İngiltere arasında bir sorun var.
Akdeniz mücadelesi yaşanıyor ikisi arasında.
Yine Bulgaristan ve Osmanlı savaşa sonradan girmiştir.
Burada burada sarı yazdıklarım savaşa sonradan giren devletlerdir.
Örneğin bize üçlü, İtilaf, üçlü ittifak dediğine göre o zaman Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, Rusya savaşa ilk bu beş ülke girmiştir.
Bak İtalya gene savaşa geç girmiştir ilk giren bu beşini bilmemiz yeterli.
Diğerleri savaşa sonradan girenler ise İtalya, Bulgaristan, Osmanlı ve burada sarı yazdıklarım, savaşa sonradan girenler buradaki sarı yazdıklarımın hariç daha var bu bölgede hepsini yazmadı.
Peki Birinci Dünya Savaşı'nı ne başlatıyor?
Avusturya Macaristan veliahdı Ferdinand Saraybosna gezisine gidiyor.
Dedik ya, bakın Avusturya ile Rusya Balkanlar'da çekişiyor da, Pan Cermen, Pan Slav ve Saraybosna gezisine ne oldu?
Rusların kışkırttığı Sırp milliyetçisi gitti.
Kimi vurdu?
Avusturya beline adını vurdu.
Yani ileride kral olacak kişiyi vurdu.
Ferdinand'ı suikastle öldürdüler.
O zaman ne oldu?
Zaten bir sürü gerilim var burada şurada.
Bu da bardağı taşıran son damla olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı başlamıştır diyor.
Peki savaşın başlamasında etkili olan nedir hocam?
Milliyetçilik düşüncesi çok fazla.
Yine savaşın asıl sebebini, yani temel sebebini sömürgecilik biliyoruz.
Bir yerde bir savaş varsa temelinde mutlaka ekonomik sebepler yatar.
O yüzden de asıl sebepleri zaman ekonomik olarak görmemiz lazım.
Sömürgecilik.
Osmanlı'ya baktığımızda savaşa nasıl giriyor?
Bir önce savaş başladığında tarafsızlığını bildiriyor.
Osmanlı genel seferberlik ilan ediyor.
Ne olur ne olmaz diye.
Şimdi İtilaf gurubunun yanına gittiğini görürüz ki o zaman etkili olan grup kim?
Bizde İttihat ve Terakki Cemiyeti hemen ne yapıyor itiraflarının yanına gidiyor.
İngiltere, Fransa.
Biz sizle beraber savaşa girebilir miyiz?
Hayır, ne münasebet, siz oturun oturduğunuz yerde diyor ve ret cevabı.
İttihat Terakki.
Şimdi İttihat Terakki böyle bir durumla karşı karşıya. Dünya politikasında yalnız kaldılar, biliyorlar.
Savaş çıkarsa kendileri de bundan zarar görecek.
Böyle düşünüyorlar.
Ne yapıyorlar?
Aslında onlar bile ret cevabı aldı ya siz görürsünüz.
Tamam kapitülasyon tek taraflı kaldırdım.
Hem boğazları kapattığını söylüyor hem dış borçlarını ödemeyeceğiz alt yapıda olsun.
Şimdi Osmanlı kapitülasyonlar kaldırıyor yani.
Hani patron çıldırdı, boğazları kapatıyor, tek başına dış borçları ödemeyeceğini diyor.
Çin'de ne olur bunu İtilaf Devletleri hiç hoş görmüyor bunların yaptığını.
Savaş başladığı sıralarda ise Almanya cephede tek başına kalmaya başlayınca Almanya, Avusturya ne yapıyor?
Almanya bizimle yakınlaşmaya çalışıyor.
Osmanlı da, Almanya da yakınlaşmaya çalışıyor.
Biraz birazdan buna değineceğiz.
Şimdi Almanya neden Osmanlı ne müttefik oluyor bakalım.
Osmanlı jeopolitik konum var arkadaşım yani boğazlar var.
Ortadoğu petrollerine sahip ama Osmanlı bunun farkında değil.
Yeni cepheler açılmış, yeni cepheler açarsa Almanya cephelerde rahatlayacak.
Üstü beş kanalı Doğu Akdeniz gibi kontrollü.
Bizde ve halifenin dini gücünden yaralanmak istiyor.
Almanlar hatta Alman kralı kayzer yani Müslüman olduğunu bile söyleyecek kadar ileri gitmiştir.
Hatta Müslümanlarla beraber olacağını, onlara çok büyük destekler sağlayacağını söylüyor.
İstanbul'a vesaire geliyor yine askeri nüfuzundan.
Yani asker sayı bakımından burada bizim.
Askerlerimizden yaralanacak fakat askeri teknolojimiz falan yok.
Sadece insan gücümüz den yaralanacak.
Burada onu söyleyebiliriz.
Peki Osmanlı niçin Almanya'nın yanına gidiyor?
Bakın.
Kaybedilen topraklarını geri almak gibi bir amacı var.
Almanlar bunu bize teklif ediyor.
Bir Alman hayranlığı oluşuyor.
Ben bunu kabul etmese de müfredatta böyle yazıyor.
İtilaf devletlerine güvenmiyor.
Osmanlı, Almanya'ya yakınlaşıyor.
Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istiyor.
Hani reddedildi az önce.
Peki şimdi bunları söyleyince ne oldu?
Peki nasıl savaşa girdi?
Şimdi daha öncesinden anlaşma üzerine Alman gemileri sipariş vermişiz.
Yalnız bu her yerde farklı anlatılıyor.
Şimdi bu Goeben ve Breslau gemisi güya Akdeniz'de kaçıyorlar. Mış da Osmanlı'ya sığınmışlar.
Bence bu yanlış bir bilgi.
Çünkü Goeben ve Breslau bölgemizde Almanlara sipariş verilen gemiler.
Ve bu gemiler Akdeniz'de giderken, yani Osmanlı'ya doğru giderken İngilizler bu gemileri takip ediyor.
Bunlar da Osmanlı boğazlarına girince İngilizler bu gemilerin iade edilmesini istiyor.
Tabi ki Osmanlı ne yapıyor?
Burada bir oldu bittiyle bu gemilerin Osman tarafından satın alındığını ve buradaki mürettebatın Türkler tarafından oluşturulduğunu ileri sürüyor.
Vermiyor gemileri İngiltere'ye.
Ama bu gemiler Türk bayrağı çekip.
İşte Boğazlar'dan Karadeniz'e çıkıp Rus limanlarını bombalıyorlar arkadaşlar.
Mesela biz aldığımızı bildiğimiz için bu gemilerin birinin adını Yavuz koymuşuz, birinin adını Midilli koymuşuz ve bu gemiler çıkmış boğazlardan Rusya limanlarına saldırmaya başlamış.
Yani Sivastopol, Odessa gibi Rus limanlarına saldırıyor ve Osmanlı bu gemiler aracılığıyla savaşa girmiş oluyor.
Osman heyetinin savaştığı cephelere baktığımızda şunu görüyoruz Bir Birinci Dünya Savaşı başladığında Almanlar'a, Avusturya'ya, yani müttefiklerimize yardım cepheleri diye açılan cepheler, Galiçya, Romanya, Makedonya, bu cepheler.
Rusya savaştan çekildiği zaman hemen hemen kapanacak ve Osmanlı toprakları dışında savaştığı yer buralar.
Yine savunma cephe lerimiz var.
Onların bize saldırı yaptığı cepheler.
Burada en önemlisi Çanakkaleli, Iraklı.
Ala Çanakkale'de büyük bir destan yazıyor.
Irak'ta Kut'ül Amare var.
Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen'de burada.
İşte Irak'ta dahil yani Irak, Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen'de Arapların İngilizlerle işbirliği yaptığını görebiliriz.
Yine burada Kafkas cephesi ve kanal cephesini taarruz cephelerinde olarak geçiyor iki tane K var.
Bakın dikkat edin Süveyş Cephesi kanalın diğer adı.
Bu iki cephede de başarımız yok.
Burada tamamiyle başarılı olduğumuz cephe Çanakkale.
Kısmi başarılı olduğumuz cephe Irak cephesi olduğunu söyleyebilirim.
Kafkas cephesinde de başarısızdır ama Mustafa Kemal burada Muş ve Bitlis'i Ruslardan geri alacak.
Bunları detaylı değineceğiz.
Bir de özel sebepleri var.
Bir de savaşı başlatan sebep tarihimiz var.
Şimdi savaşın genel sebepleri hemen hemen herkes biliyor.
Sömürgecilik.
Sanayi inkılabı ile beraber hızlandığı, yine sömürgeciliğe bağlı olarak devletlerin kendi aralarında blok ulaşmaları, kendilerini güç yarışına sokmaları ve bu blok anlaşmada silahlanma ile olur.
Her ülke kendince silahlanmaya başlıyor ve bunla birinci dünya savaşında bir de milliyetçilik akımının çok büyük etkisi var.
Imparatorları yıkıcı etkisi olduğunu bilelim.
Peki özel sebeplere baktığımız zaman ne görüyoruz?
Birebir sebepler.
Mesela ben genelde şu hem bu olanları üçlü ittifakta görmenizi istiyorum.
Tasarıları da itiraf grubu olarak iki kere yazmış olabilirim.
Bunlar birbiriyle bağlantılı olduğu için mesele Almanya ile İngiltere arasında bir sorun var.
Bak bu özel Hint sömürgeleri mücadelesi var.
Yani Almanya siyasi bir mi geç tamamladığı için İngiltere'nin sömürge lerine göz dikiyor.
Dünya pastasından ben de yiyeceğim diyor Almanya.
Yine Almanya'nın Fransa ile sorunu var.
Sınır sorunu Alsas Loren yani ta cinsi 170'den beri sorun olan bir toprak parçası.
Burada kömür havzaları var.
Eee Fransa da sanayisi var, onu da ihtiyacı var.
Ama Almanya'nın da artık sanayisi var.
Onun da ihtiyacı var.
Avusturya, Avusturya ile Rusya Balkanlar'da inanılmaz kapışıyor var.
Burada Pancar dümeni Jim ile Pan Slave Jim politikası var.
Yani Balkanlara diyor ki işte Cermen der bura bizim Slavlar diyor ki bizim vesaire.
Avusturya ile İtalya arasında ne gibi sorunlar var?
Bakın buna aynı yerde yer almalarına rağmen ikisinin sorunu var.
Arnavutluk meselesi işte İtalya, Dalmaçya kıyıları ve Arnavutluk benim diyor.
Avusturya diyor ki Hayır burası bizim.
Bakın aynı grupta olmalarına rağmen içeride bir gizli çekişme var.
İtalya zaten yer değiştirecek bundan dolayı ve gizli anlaşmalarla. Artı İtalya ile İngiltere arasında bir sorun var.
Akdeniz mücadelesi yaşanıyor ikisi arasında.
Yine Bulgaristan ve Osmanlı savaşa sonradan girmiştir.
Burada burada sarı yazdıklarım savaşa sonradan giren devletlerdir.
Örneğin bize üçlü, İtilaf, üçlü ittifak dediğine göre o zaman Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, Rusya savaşa ilk bu beş ülke girmiştir.
Bak İtalya gene savaşa geç girmiştir ilk giren bu beşini bilmemiz yeterli.
Diğerleri savaşa sonradan girenler ise İtalya, Bulgaristan, Osmanlı ve burada sarı yazdıklarım, savaşa sonradan girenler buradaki sarı yazdıklarımın hariç daha var bu bölgede hepsini yazmadı.
Peki Birinci Dünya Savaşı'nı ne başlatıyor?
Avusturya Macaristan veliahdı Ferdinand Saraybosna gezisine gidiyor.
Dedik ya, bakın Avusturya ile Rusya Balkanlar'da çekişiyor da, Pan Cermen, Pan Slav ve Saraybosna gezisine ne oldu?
Rusların kışkırttığı Sırp milliyetçisi gitti.
Kimi vurdu?
Avusturya beline adını vurdu.
Yani ileride kral olacak kişiyi vurdu.
Ferdinand'ı suikastle öldürdüler.
O zaman ne oldu?
Zaten bir sürü gerilim var burada şurada.
Bu da bardağı taşıran son damla olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı başlamıştır diyor.
Peki savaşın başlamasında etkili olan nedir hocam?
Milliyetçilik düşüncesi çok fazla.
Yine savaşın asıl sebebini, yani temel sebebini sömürgecilik biliyoruz.
Bir yerde bir savaş varsa temelinde mutlaka ekonomik sebepler yatar.
O yüzden de asıl sebepleri zaman ekonomik olarak görmemiz lazım.
Sömürgecilik.
Osmanlı'ya baktığımızda savaşa nasıl giriyor?
Bir önce savaş başladığında tarafsızlığını bildiriyor.
Osmanlı genel seferberlik ilan ediyor.
Ne olur ne olmaz diye.
Şimdi İtilaf gurubunun yanına gittiğini görürüz ki o zaman etkili olan grup kim?
Bizde İttihat ve Terakki Cemiyeti hemen ne yapıyor itiraflarının yanına gidiyor.
İngiltere, Fransa.
Biz sizle beraber savaşa girebilir miyiz?
Hayır, ne münasebet, siz oturun oturduğunuz yerde diyor ve ret cevabı.
İttihat Terakki.
Şimdi İttihat Terakki böyle bir durumla karşı karşıya. Dünya politikasında yalnız kaldılar, biliyorlar.
Savaş çıkarsa kendileri de bundan zarar görecek.
Böyle düşünüyorlar.
Ne yapıyorlar?
Aslında onlar bile ret cevabı aldı ya siz görürsünüz.
Tamam kapitülasyon tek taraflı kaldırdım.
Hem boğazları kapattığını söylüyor hem dış borçlarını ödemeyeceğiz alt yapıda olsun.
Şimdi Osmanlı kapitülasyonlar kaldırıyor yani.
Hani patron çıldırdı, boğazları kapatıyor, tek başına dış borçları ödemeyeceğini diyor.
Çin'de ne olur bunu İtilaf Devletleri hiç hoş görmüyor bunların yaptığını.
Savaş başladığı sıralarda ise Almanya cephede tek başına kalmaya başlayınca Almanya, Avusturya ne yapıyor?
Almanya bizimle yakınlaşmaya çalışıyor.
Osmanlı da, Almanya da yakınlaşmaya çalışıyor.
Biraz birazdan buna değineceğiz.
Şimdi Almanya neden Osmanlı ne müttefik oluyor bakalım.
Osmanlı jeopolitik konum var arkadaşım yani boğazlar var.
Ortadoğu petrollerine sahip ama Osmanlı bunun farkında değil.
Yeni cepheler açılmış, yeni cepheler açarsa Almanya cephelerde rahatlayacak.
Üstü beş kanalı Doğu Akdeniz gibi kontrollü.
Bizde ve halifenin dini gücünden yaralanmak istiyor.
Almanlar hatta Alman kralı kayzer yani Müslüman olduğunu bile söyleyecek kadar ileri gitmiştir.
Hatta Müslümanlarla beraber olacağını, onlara çok büyük destekler sağlayacağını söylüyor.
İstanbul'a vesaire geliyor yine askeri nüfuzundan.
Yani asker sayı bakımından burada bizim.
Askerlerimizden yaralanacak fakat askeri teknolojimiz falan yok.
Sadece insan gücümüz den yaralanacak.
Burada onu söyleyebiliriz.
Peki Osmanlı niçin Almanya'nın yanına gidiyor?
Bakın.
Kaybedilen topraklarını geri almak gibi bir amacı var.
Almanlar bunu bize teklif ediyor.
Bir Alman hayranlığı oluşuyor.
Ben bunu kabul etmese de müfredatta böyle yazıyor.
İtilaf devletlerine güvenmiyor.
Osmanlı, Almanya'ya yakınlaşıyor.
Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istiyor.
Hani reddedildi az önce.
Peki şimdi bunları söyleyince ne oldu?
Peki nasıl savaşa girdi?
Şimdi daha öncesinden anlaşma üzerine Alman gemileri sipariş vermişiz.
Yalnız bu her yerde farklı anlatılıyor.
Şimdi bu Goeben ve Breslau gemisi güya Akdeniz'de kaçıyorlar. Mış da Osmanlı'ya sığınmışlar.
Bence bu yanlış bir bilgi.
Çünkü Goeben ve Breslau bölgemizde Almanlara sipariş verilen gemiler.
Ve bu gemiler Akdeniz'de giderken, yani Osmanlı'ya doğru giderken İngilizler bu gemileri takip ediyor.
Bunlar da Osmanlı boğazlarına girince İngilizler bu gemilerin iade edilmesini istiyor.
Tabi ki Osmanlı ne yapıyor?
Burada bir oldu bittiyle bu gemilerin Osman tarafından satın alındığını ve buradaki mürettebatın Türkler tarafından oluşturulduğunu ileri sürüyor.
Vermiyor gemileri İngiltere'ye.
Ama bu gemiler Türk bayrağı çekip.
İşte Boğazlar'dan Karadeniz'e çıkıp Rus limanlarını bombalıyorlar arkadaşlar.
Mesela biz aldığımızı bildiğimiz için bu gemilerin birinin adını Yavuz koymuşuz, birinin adını Midilli koymuşuz ve bu gemiler çıkmış boğazlardan Rusya limanlarına saldırmaya başlamış.
Yani Sivastopol, Odessa gibi Rus limanlarına saldırıyor ve Osmanlı bu gemiler aracılığıyla savaşa girmiş oluyor.
Osman heyetinin savaştığı cephelere baktığımızda şunu görüyoruz Bir Birinci Dünya Savaşı başladığında Almanlar'a, Avusturya'ya, yani müttefiklerimize yardım cepheleri diye açılan cepheler, Galiçya, Romanya, Makedonya, bu cepheler.
Rusya savaştan çekildiği zaman hemen hemen kapanacak ve Osmanlı toprakları dışında savaştığı yer buralar.
Yine savunma cephe lerimiz var.
Onların bize saldırı yaptığı cepheler.
Burada en önemlisi Çanakkaleli, Iraklı.
Ala Çanakkale'de büyük bir destan yazıyor.
Irak'ta Kut'ül Amare var.
Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen'de burada.
İşte Irak'ta dahil yani Irak, Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen'de Arapların İngilizlerle işbirliği yaptığını görebiliriz.
Yine burada Kafkas cephesi ve kanal cephesini taarruz cephelerinde olarak geçiyor iki tane K var.
Bakın dikkat edin Süveyş Cephesi kanalın diğer adı.
Bu iki cephede de başarımız yok.
Burada tamamiyle başarılı olduğumuz cephe Çanakkale.
Kısmi başarılı olduğumuz cephe Irak cephesi olduğunu söyleyebilirim.
Kafkas cephesinde de başarısızdır ama Mustafa Kemal burada Muş ve Bitlis'i Ruslardan geri alacak.
Bunları detaylı değineceğiz.