Atom fiziği, fiziğine giriş ve radyoaktivite öncelikle atom modelleri mizi tanıyalım.
İlk atom modelimiz Dalton Atom modeli Dalton yapmış olduğu çalışmasında kütle kimyasal tepkimeler de kütle, sabit oran, sabit kütle oranları gibi yasaları çok güzel işlemiştir ve şu iki açıklamayı yapmıştır.
Her element her element.
Atom adı verilen çok küçük ve bölünmez tanecikler neden oluşmuştur.
Atom kimyasal tepkimeler de oluşmaz ve bölünmez ifadesini kullanmıştır.
Hatta kendi bir sözü vardır.
Atomu parçalayan bilecek adam olmaz ifadesini kullanmıştı.
Daha sonra tam son atom modelinde yani üzümlü kek modelinde yaptığı çalışmada katot ışıma tüpüne derneğidir.
Bu aynı zamanda katot ışıma tüpüne yüklü parçacıkları parçacıkların manyetik alan içine fırlatmıştı.
Hatırlayalım artı yükler manyetik alan içine nasıl hareket ediyordu?
Başparmak hız vektörünün dört parmak manyetik alanı avuç içi artı yükler etkiliyordu ama artı yüklerin hareketinin tersi yönünde sapan bazı parçacıklar olduğunu tespit etti ve şu açıklamayı yaptı.
Atomun içinde atomun içinde eksi yükler vardır ve bu yükleri artık ne diyeceğiz?
Elektron diyeceğiz.
Elektronların bu satmasından dolayı eksi yüklerin varlığı söylendi ve Thomson atom modelini üzümlü kek modeline benzetti.
Artı ve eksi yükler şu şekilde gösterelim.
Artı ve eksi yükler bir kekin içerisindeki kiki, atom gibi düşünürseniz üzüm taneleri buradaki eksi yükleri ifade etti.
Yani artı ve eksi yükler atom içerisinde şekildeki gibi dengede ifadesi kullanmış oldu.
Üzümlü kek modelinde aynı zamanda bu katot ışıma tüpün de bu yüklü parçacıklarının sapma miktarını hesaplayarak elektronların yükünün elektronun kütlesine oranını hesapladı.
Bunda hiçbir sorun yoktu.
Elektronun yükü.
Elektronun.
Kütlesine oranını hesapladı.
Samsun çok güzel bir iş çıkartmıştı.
Fakat sorulan şu soruya cevap vermek tam modeli için yetersiz olduğu sorulan soru da şuydu aynı zamanda bu tam sının yetersiz olduğu durum olarak da karşımıza çıkıyor.
Şu ya da yetersizliği yazalım bu modelin yetersizliği.
Şöyle açıklayalım negatif yüklü elektronlar taneli olduğu halde pozitif yük neden ve nasıl kesintisiz olarak atomik hacmin doldura biliyordu?
Negatif yüklü elektronlar negatif yüklü elektronlar taneli olduğu halde taneli olduğu halde.
Pozitif yük neden ve nasıl pozitif yükler?
Şöyle zammında pozitif yükler atom hacmini.
Hacmini eksiksiz nasıl doldura biliyordu?
Sorusunun cevabını bulabilmek için bu tanısının yetersizliği de bu yetersizliği gidermek için atomun içine bakmak gerekiyordu ama öncelikle şu protonun şey elektronun ve yükünü ve kütlesini bir hesaplıyor.
Bunu yapan mili kan yağ damlası deneyle bunu gerçekleştirmiştir.
Mili kan artı ve eksi levhalara yani potansiyel fark uyguladığı lev halaları paralel levhalar arasına yağ damlacıkları, yağ damlacıkları da göndermiştir ve bazı yağ damlacıkları nın dengede kaldığını gözlemledik.
Bu yağ damlacıkları üzerinde eksi yükler ortalama kaç tane eksi yükün topu alınabileceği hesaplanmıştır ve görmüş olduğunuz gibi elektronların yani bu yağ da amacın ortalama ağırlığına LG'ye olarak ifade edersek ilk sülükler artı levhaya çekilecek.
Buraya doğru da elektriksel kuvvet olarak ifade edersek mili kan yapmış olduğu bu deneyde.
Çünkü yağı damgacı üzerindeki eksikliklerle dengede duruyordu.
Bu dengede durma durumundan dolayı elektriksel kuvvet engeli eşitlenmiş olup buradan çıkan sonuç da elektronun yükünü bir nokta 6 çarpı 10 üzeri eksi 19 kilom, aynı şekilde protonun elektrik yükü 1.6 çarpı 10 üzeri eksi 19 klon elektronun kütlesini yaklaşık olarak çarpı 10 üzeri eksi 30 bir kilogram.
Protonun kütlesi ne de nokta nokta yaklaşık 10 üzeri eksi 27 kilogram olarak görmüştür.
Buradan çıkaracağımız sonuç nedir?
Protonun yük miktarıyla elektronun yük miktarı birbirlerine eşit iken, protonun kütlesi elektron kütlesinden çok çok büyüktür.
Görmüş olduğu gibi diken yaptığı çalışmada elektronun kütlesini ve yükünü hesaplamış oldu.
Atomun içine daha yakından bakacağımız söylemiştik.
Şimdi Radar Ford modeliyle bunu biraz daha inceleyelim.
Altın yaprak bir levhayı alfa parçacıkları ile bombardıman ediyoruz.
Yani helyum parçacıkları yani artı yüklü parçacıklarla bombardıman ediyoruz.
Bu bombardımanın sonucunda radar forth şunu yakalıyor.
Görmüş olduğunuz gibi birçok alfa parçacığı hiç etkilenmeden geçip o halde radar Ford diyor ki atomun atomun büyük bir kısmı boşluktan oluşmuştur diyor.
Çok güzel bir açıklama getiriyor.
Bazı alfa parçacıklarının saptığını gözlemliyor.
Hatta bazıları tamamen geri teptiğini gözlemliyor.
O halde diyor ki.
Artı yükler.
Çekirdek adı verilen bakın burası önemli çekirdek adı verilen özel bir bölgede, özel bir bölgede toplanmıştır diyor.
Bu çok önemli.
Bu toplanmadan dolayı ilk defa çekirdek kavramını kullanıyor.
Yani çekirdekte protonlar ve bu protonların etrafında bu kadar boşluk olduğuna göre etrafında da elektronlar ne yapıyor?
Dolanan hareketi yaptığını söylüyor.
Radar fol çok güzel bir çalışma yapıyor fakat çalışmasında iki tane eksikliği var.
Buradaki yetersizliğini de söyleyelim.
Bohr atom modeline geçtiğimizde bu eksiklikleri nasıl getirdiğimizi.
Yine bu yetersizlikleri gene konuşacağız.
Birincisi her atomun kendine özgü frekansta ışık yapmasını ve bunların dışında bir frekansta ışık yayma olmasını açıklayamaz.
Bakın birincisi her atomun.
Her atomu kendine özgü, kendine özgü frekansta frekansta ışıma yapmasını.
Bunun dışında bunun dışında ışıma yapmamasını.
Ayrıca ayrıca elektromanyetik elektron proton etrafında bu iki donanım hareketi yapıyorsa çember jel hareket nasıl hareket etti?
Ivmeli hareketti.
Peki yüklü parçacık değil midir elektron?
Evet yüklü parçacık ivmeli hareket yaparsa nasıl bir sonuç oluşur?
Tabii ki elektromanyetik ışıma yapar.
Elektromanyetik ışıma yaparsa enerjisi azalır ve sonunda nereye çarpar.
Atomun çekirdeğine çarpar ve atom yok olur.
Böyle bir şey oluyor, bu olmuyor.
O halde elektronların elektronların ivmeli hareketi sonucunda elektronların ivmeli hareketi ile.
Klasik teoriye göre elektromanyetik dalga üretmesi zorunluluğunu elektro manyetik dalga üretmesi zorunluluğunu açıklayamaz.
Bu da radar portu iki önemli eksiği olmuş oluyor.
İlk atom modelimiz Dalton Atom modeli Dalton yapmış olduğu çalışmasında kütle kimyasal tepkimeler de kütle, sabit oran, sabit kütle oranları gibi yasaları çok güzel işlemiştir ve şu iki açıklamayı yapmıştır.
Her element her element.
Atom adı verilen çok küçük ve bölünmez tanecikler neden oluşmuştur.
Atom kimyasal tepkimeler de oluşmaz ve bölünmez ifadesini kullanmıştır.
Hatta kendi bir sözü vardır.
Atomu parçalayan bilecek adam olmaz ifadesini kullanmıştı.
Daha sonra tam son atom modelinde yani üzümlü kek modelinde yaptığı çalışmada katot ışıma tüpüne derneğidir.
Bu aynı zamanda katot ışıma tüpüne yüklü parçacıkları parçacıkların manyetik alan içine fırlatmıştı.
Hatırlayalım artı yükler manyetik alan içine nasıl hareket ediyordu?
Başparmak hız vektörünün dört parmak manyetik alanı avuç içi artı yükler etkiliyordu ama artı yüklerin hareketinin tersi yönünde sapan bazı parçacıklar olduğunu tespit etti ve şu açıklamayı yaptı.
Atomun içinde atomun içinde eksi yükler vardır ve bu yükleri artık ne diyeceğiz?
Elektron diyeceğiz.
Elektronların bu satmasından dolayı eksi yüklerin varlığı söylendi ve Thomson atom modelini üzümlü kek modeline benzetti.
Artı ve eksi yükler şu şekilde gösterelim.
Artı ve eksi yükler bir kekin içerisindeki kiki, atom gibi düşünürseniz üzüm taneleri buradaki eksi yükleri ifade etti.
Yani artı ve eksi yükler atom içerisinde şekildeki gibi dengede ifadesi kullanmış oldu.
Üzümlü kek modelinde aynı zamanda bu katot ışıma tüpün de bu yüklü parçacıklarının sapma miktarını hesaplayarak elektronların yükünün elektronun kütlesine oranını hesapladı.
Bunda hiçbir sorun yoktu.
Elektronun yükü.
Elektronun.
Kütlesine oranını hesapladı.
Samsun çok güzel bir iş çıkartmıştı.
Fakat sorulan şu soruya cevap vermek tam modeli için yetersiz olduğu sorulan soru da şuydu aynı zamanda bu tam sının yetersiz olduğu durum olarak da karşımıza çıkıyor.
Şu ya da yetersizliği yazalım bu modelin yetersizliği.
Şöyle açıklayalım negatif yüklü elektronlar taneli olduğu halde pozitif yük neden ve nasıl kesintisiz olarak atomik hacmin doldura biliyordu?
Negatif yüklü elektronlar negatif yüklü elektronlar taneli olduğu halde taneli olduğu halde.
Pozitif yük neden ve nasıl pozitif yükler?
Şöyle zammında pozitif yükler atom hacmini.
Hacmini eksiksiz nasıl doldura biliyordu?
Sorusunun cevabını bulabilmek için bu tanısının yetersizliği de bu yetersizliği gidermek için atomun içine bakmak gerekiyordu ama öncelikle şu protonun şey elektronun ve yükünü ve kütlesini bir hesaplıyor.
Bunu yapan mili kan yağ damlası deneyle bunu gerçekleştirmiştir.
Mili kan artı ve eksi levhalara yani potansiyel fark uyguladığı lev halaları paralel levhalar arasına yağ damlacıkları, yağ damlacıkları da göndermiştir ve bazı yağ damlacıkları nın dengede kaldığını gözlemledik.
Bu yağ damlacıkları üzerinde eksi yükler ortalama kaç tane eksi yükün topu alınabileceği hesaplanmıştır ve görmüş olduğunuz gibi elektronların yani bu yağ da amacın ortalama ağırlığına LG'ye olarak ifade edersek ilk sülükler artı levhaya çekilecek.
Buraya doğru da elektriksel kuvvet olarak ifade edersek mili kan yapmış olduğu bu deneyde.
Çünkü yağı damgacı üzerindeki eksikliklerle dengede duruyordu.
Bu dengede durma durumundan dolayı elektriksel kuvvet engeli eşitlenmiş olup buradan çıkan sonuç da elektronun yükünü bir nokta 6 çarpı 10 üzeri eksi 19 kilom, aynı şekilde protonun elektrik yükü 1.6 çarpı 10 üzeri eksi 19 klon elektronun kütlesini yaklaşık olarak çarpı 10 üzeri eksi 30 bir kilogram.
Protonun kütlesi ne de nokta nokta yaklaşık 10 üzeri eksi 27 kilogram olarak görmüştür.
Buradan çıkaracağımız sonuç nedir?
Protonun yük miktarıyla elektronun yük miktarı birbirlerine eşit iken, protonun kütlesi elektron kütlesinden çok çok büyüktür.
Görmüş olduğu gibi diken yaptığı çalışmada elektronun kütlesini ve yükünü hesaplamış oldu.
Atomun içine daha yakından bakacağımız söylemiştik.
Şimdi Radar Ford modeliyle bunu biraz daha inceleyelim.
Altın yaprak bir levhayı alfa parçacıkları ile bombardıman ediyoruz.
Yani helyum parçacıkları yani artı yüklü parçacıklarla bombardıman ediyoruz.
Bu bombardımanın sonucunda radar forth şunu yakalıyor.
Görmüş olduğunuz gibi birçok alfa parçacığı hiç etkilenmeden geçip o halde radar Ford diyor ki atomun atomun büyük bir kısmı boşluktan oluşmuştur diyor.
Çok güzel bir açıklama getiriyor.
Bazı alfa parçacıklarının saptığını gözlemliyor.
Hatta bazıları tamamen geri teptiğini gözlemliyor.
O halde diyor ki.
Artı yükler.
Çekirdek adı verilen bakın burası önemli çekirdek adı verilen özel bir bölgede, özel bir bölgede toplanmıştır diyor.
Bu çok önemli.
Bu toplanmadan dolayı ilk defa çekirdek kavramını kullanıyor.
Yani çekirdekte protonlar ve bu protonların etrafında bu kadar boşluk olduğuna göre etrafında da elektronlar ne yapıyor?
Dolanan hareketi yaptığını söylüyor.
Radar fol çok güzel bir çalışma yapıyor fakat çalışmasında iki tane eksikliği var.
Buradaki yetersizliğini de söyleyelim.
Bohr atom modeline geçtiğimizde bu eksiklikleri nasıl getirdiğimizi.
Yine bu yetersizlikleri gene konuşacağız.
Birincisi her atomun kendine özgü frekansta ışık yapmasını ve bunların dışında bir frekansta ışık yayma olmasını açıklayamaz.
Bakın birincisi her atomun.
Her atomu kendine özgü, kendine özgü frekansta frekansta ışıma yapmasını.
Bunun dışında bunun dışında ışıma yapmamasını.
Ayrıca ayrıca elektromanyetik elektron proton etrafında bu iki donanım hareketi yapıyorsa çember jel hareket nasıl hareket etti?
Ivmeli hareketti.
Peki yüklü parçacık değil midir elektron?
Evet yüklü parçacık ivmeli hareket yaparsa nasıl bir sonuç oluşur?
Tabii ki elektromanyetik ışıma yapar.
Elektromanyetik ışıma yaparsa enerjisi azalır ve sonunda nereye çarpar.
Atomun çekirdeğine çarpar ve atom yok olur.
Böyle bir şey oluyor, bu olmuyor.
O halde elektronların elektronların ivmeli hareketi sonucunda elektronların ivmeli hareketi ile.
Klasik teoriye göre elektromanyetik dalga üretmesi zorunluluğunu elektro manyetik dalga üretmesi zorunluluğunu açıklayamaz.
Bu da radar portu iki önemli eksiği olmuş oluyor.