Dünyadaki toprak türleriyle bu videomuzda devam edeceğiz.
Öncelikli olarak toprağın tanımını yapalım.
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların ayrışması ile oluşan için de hava, su, çeşitli mineraller ve canlı organizmalar bulunduran örtüyü toprak olarak ifade edebiliriz.
Şimdi toprağın oluşumunu etkileyen faktörleri inceleyelim.
Bunlardan birincisi iklim faktörü.
İklim şartlarının özellikle sıcaklık ve yağış koşullarının yeterli olduğu, kimyasal çözülmenin fazla olduğu alanlarda toprak oluşumu daha hızlıdır.
Şimdi ana kaya faktörüne baktığımızda ise ana kayanın da daha yumuşaksa toprağı daha hızlı karışır.
Ancak sert yapılırsa toprağa karışması daha zordur.
Yer şekilleri faktörü de özellikle eğimin fazla olduğu alanlarda topraktaki ve yapı daha ince eğimin az olduğu alanlarda daha kalındır.
Bu şekilde yer şekilleri faktörü de etkiler.
Bir diğeri bitki örtüsü canlı grubu da yine toprağa havalandırma işlevi görmektedir.
Zaman da zaten toprağın oluşumu belli bir zaman, dönem kapsamaktadır.
Şimdi toprağın katmanlarını, diğer ismiyle de horizonlarını da inceleyelim.
Şimdi bunlardan birincisi arkadaşlar A Horizonu.
Burada bitkilerin özellikle artıklarının ayrışması ile oluşmuştur bu katman bitki artıkları ayrışır ayrışması ile beraber zaten humus dediğimiz malzemeyi oluşturur.
Bitkiler bu tabakada tutulurlar ve yetişirler.
Organik madde yönünden de zengin olan tabakadır bu.
Bazı kitaplarda O horizonu diye de geçmektedir.
Bir diğer horizonumuz B horozunu.
Toprağın üst katından taşınan malzemenin biriktiği katmanlardır yani kireç, mineraller bu katmanda bilinmektedir.
C horizonu ise ana kayanın özelliğini taşır burası da.
Ayrışma katmanı olarak geçmektedir.
D horizonu olarak ifade ettiğimizde ise toprağın ana kaya özelliğini belirleyen ana kayanın bulunmuş olduğu katman.
Artık zaten parçalanmamış ana kayayı görmekteyiz.
Şimdi toprakları kendi içerisinde üç gruba ayıracağız.
Bu gruplardan birincisi Zonal grubumuz.
Oluşumunda iklim, bitki örtüsü gibi faktörler etkilidir.
Ve yanda ifade etmiş olduğumuz bütün horizonları bu toprak grubunda görmekteyiz.
Şimdi bunlardan birincisi laterit toprakla başlayalım.
Laterit topraklar sıcak ve nemli iklim bölgelerinde görülmektedir ve kırmızı renklidir.
Humus bakımından da azdır, yağışlardan ve mikroorganizmanın fazla olmasından kaynaklı.
Şimdi baktığımız zaman laterit toprakları ekvatoral iklim bölgesinin bulunmuş olduğu alanda, şurada üzerine yazdım, laterit toprakların dünya üzerinde görüldüğü alanlar bu kesimler.
Şimdi gelelim bir diğer toprağımız kahverengi orman toprakları.
Orta kuşağın nemli alanlarında görülür.
Humus yönünden de arkadaşlar daha zengin topraklardır.
Bunlar aslında ılıman okyanusal iklim bölgelerinin bulunmuş olduğu alanlarda karşımıza çıkar.
Şu kesimlerde görülmektedir kahverengi orman topraklarımızda.
Bir diğer toprağımız ise arkadaşlar, Terra Rosso toprağımız.
Buna baktığımız zaman Akdeniz iklim bölgesinde olduğunu görmekteyiz.
Rengi kırmızıdır demirin oksitlenmesinden kaynaklı ve bu topraklarda kireç oranı fazladır.
Terro Rossa'ların dünya üzerinde görüldüğü alanlara baktığımız zaman özellikle şu kesimde orta kuşağın bulunmuş olduğu Kaliforniya'nın bulunduğu alanda, Orta Şili de, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Güneybatı Avustralya'nın bulunmuş olduğu alanlarda bu toprakları da görmekteyiz.
Bir diğer toprağımız çöl toprağı.
Özellikle yağışın az olduğu tuzlu ve kireçli topraklarımızdır.
Şimdi bu topraklara da baktığımız zaman çöllerin bulunmuş olduğu alanlarda, Avustralya'nın iç kesiminde, Sahra Çölü'nün bulunmuş olduğu alanlarda, Suudi Arabistan, yine şu kesimlerde karasallığa bağlı olarak oluşan çöllerin bulunduğu kesimde bu topraklarımızı da görebiliriz.
Bir diğer toprağımız ise Çernezyom toprak.
Dünyanın en verimli toprağıdır.
Çayır bitkisi altında görülmektedir bu toprakta.
Ancak iklim koşulları, sert karasal iklim koşulları olduğu için istenilen oranda verim alınamaz bu toprakta da.
Ülkemizde özellikle Erzurum, Kars çevresinde bu toprağı da görmekteyiz.
Bir diğer toprağımız podzol toprakları.
Soğuk ve nemli iklim bölgelerinde görülmektedir bu da.
Tundralar ise kutuplara yakın yerlerde görülür ve tundralar yazın donları açıldığı için bataklık olurlar.
Özellikle toprak bakımından elverişli topraklar değil.
Şimdi görünüş alanlarına baktığımız zaman tundraları hemen kutupların altında görmekteyiz.
Podzolları da onun daha alt kesiminde, sert karasal iklim bölgesinde görebiliriz.
Şimdi zonal topraklarımız bu şekildeydi.
İntrazonal topraklarımıza baktığımız zaman İntrazonal topraklarda ise ana kaya ve yer şekillerinin etkisiyle oluşmaktadır ve A, C horizonlarında bulunur.
Bunlardan birincisi Halomorfik topraklar.
Bu topraklarda özellikle kurak bölgelerde erimiş haldeki tuz ve karbonatın yüzeye çıkmasıyla oluşur.
Yani tuzlu topraklar.
Hidromorfik ise taban su seviyesinin yüksek olduğu alanlarda görülmektedir.
Kalsimorfik ise yumuşak kireç taşı ve killi kireç taşı üzerinde oluşan topraklardır.
Kendi içerisinde iki gruba ayrılmaktadır.
Vertisoller ve Rendzina.
Şimdi vertisoller eski göl tabanlarında killi kireçli depolar üzerinde oluşur.
Özellikle kurak dönemde killer çatlar ve çatlakların arasına da dış kuvvetler tarafından taşınan malzemeler dolar.
Yağış aldığı dönemde de kil yağışla beraber şişmeye başlar.
Şişmenin etkisiyle o kurak dönemde aldığı malzemeleri dışarıya atmaya doğru gider, bu yüzden de bu topraklara dönen toprak, karakepir toprak gibi isimler verilmektedir.
Ülkemizde özellikle Ergene bölgesinde bulunmuş olduğu alanda vardır ve bu topraklar üzerinde ayçiçeği tarımı yapılır.
Rendzinalar ise yumuşak kireç taşı üzerinde oluşan topraklarımızdır.
Şimdi şöyle azonal topraklarla devam edecek olursak, son toprak grubumuz, bunlar ise dış kuvvetlerin etkisiyle oluşan topraklardır.
Bu topraklarda horizonlar yoktur ve verim yüksektir.
Bunlardan birincisi alüvyal topraklar.
Akarsuyun taşıdığı alüvyalların birikmesiyle oluşan topraklarımız alüvyal topraklardır, verimin yüksek olduğu topraklar.
Ülkemizdeki örneğin Çukurova.
Lösler ise rüzgarın taşıdığı malzemenin birikmesiyle oluşan topraklarımız.
Morenler buzulların taşıdığı malzemenin birikmesiyle oluşur.
Regosoller volkanlardan çıkan kum boyutundaki malzemenin birikmesi ile oluşan topraklarımız.
Kolüvyeller ise yamaçlarda oluşan topraklar ise kolüvyel topraklar olarak ifade edebiliriz.
Öncelikli olarak toprağın tanımını yapalım.
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların ayrışması ile oluşan için de hava, su, çeşitli mineraller ve canlı organizmalar bulunduran örtüyü toprak olarak ifade edebiliriz.
Şimdi toprağın oluşumunu etkileyen faktörleri inceleyelim.
Bunlardan birincisi iklim faktörü.
İklim şartlarının özellikle sıcaklık ve yağış koşullarının yeterli olduğu, kimyasal çözülmenin fazla olduğu alanlarda toprak oluşumu daha hızlıdır.
Şimdi ana kaya faktörüne baktığımızda ise ana kayanın da daha yumuşaksa toprağı daha hızlı karışır.
Ancak sert yapılırsa toprağa karışması daha zordur.
Yer şekilleri faktörü de özellikle eğimin fazla olduğu alanlarda topraktaki ve yapı daha ince eğimin az olduğu alanlarda daha kalındır.
Bu şekilde yer şekilleri faktörü de etkiler.
Bir diğeri bitki örtüsü canlı grubu da yine toprağa havalandırma işlevi görmektedir.
Zaman da zaten toprağın oluşumu belli bir zaman, dönem kapsamaktadır.
Şimdi toprağın katmanlarını, diğer ismiyle de horizonlarını da inceleyelim.
Şimdi bunlardan birincisi arkadaşlar A Horizonu.
Burada bitkilerin özellikle artıklarının ayrışması ile oluşmuştur bu katman bitki artıkları ayrışır ayrışması ile beraber zaten humus dediğimiz malzemeyi oluşturur.
Bitkiler bu tabakada tutulurlar ve yetişirler.
Organik madde yönünden de zengin olan tabakadır bu.
Bazı kitaplarda O horizonu diye de geçmektedir.
Bir diğer horizonumuz B horozunu.
Toprağın üst katından taşınan malzemenin biriktiği katmanlardır yani kireç, mineraller bu katmanda bilinmektedir.
C horizonu ise ana kayanın özelliğini taşır burası da.
Ayrışma katmanı olarak geçmektedir.
D horizonu olarak ifade ettiğimizde ise toprağın ana kaya özelliğini belirleyen ana kayanın bulunmuş olduğu katman.
Artık zaten parçalanmamış ana kayayı görmekteyiz.
Şimdi toprakları kendi içerisinde üç gruba ayıracağız.
Bu gruplardan birincisi Zonal grubumuz.
Oluşumunda iklim, bitki örtüsü gibi faktörler etkilidir.
Ve yanda ifade etmiş olduğumuz bütün horizonları bu toprak grubunda görmekteyiz.
Şimdi bunlardan birincisi laterit toprakla başlayalım.
Laterit topraklar sıcak ve nemli iklim bölgelerinde görülmektedir ve kırmızı renklidir.
Humus bakımından da azdır, yağışlardan ve mikroorganizmanın fazla olmasından kaynaklı.
Şimdi baktığımız zaman laterit toprakları ekvatoral iklim bölgesinin bulunmuş olduğu alanda, şurada üzerine yazdım, laterit toprakların dünya üzerinde görüldüğü alanlar bu kesimler.
Şimdi gelelim bir diğer toprağımız kahverengi orman toprakları.
Orta kuşağın nemli alanlarında görülür.
Humus yönünden de arkadaşlar daha zengin topraklardır.
Bunlar aslında ılıman okyanusal iklim bölgelerinin bulunmuş olduğu alanlarda karşımıza çıkar.
Şu kesimlerde görülmektedir kahverengi orman topraklarımızda.
Bir diğer toprağımız ise arkadaşlar, Terra Rosso toprağımız.
Buna baktığımız zaman Akdeniz iklim bölgesinde olduğunu görmekteyiz.
Rengi kırmızıdır demirin oksitlenmesinden kaynaklı ve bu topraklarda kireç oranı fazladır.
Terro Rossa'ların dünya üzerinde görüldüğü alanlara baktığımız zaman özellikle şu kesimde orta kuşağın bulunmuş olduğu Kaliforniya'nın bulunduğu alanda, Orta Şili de, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Güneybatı Avustralya'nın bulunmuş olduğu alanlarda bu toprakları da görmekteyiz.
Bir diğer toprağımız çöl toprağı.
Özellikle yağışın az olduğu tuzlu ve kireçli topraklarımızdır.
Şimdi bu topraklara da baktığımız zaman çöllerin bulunmuş olduğu alanlarda, Avustralya'nın iç kesiminde, Sahra Çölü'nün bulunmuş olduğu alanlarda, Suudi Arabistan, yine şu kesimlerde karasallığa bağlı olarak oluşan çöllerin bulunduğu kesimde bu topraklarımızı da görebiliriz.
Bir diğer toprağımız ise Çernezyom toprak.
Dünyanın en verimli toprağıdır.
Çayır bitkisi altında görülmektedir bu toprakta.
Ancak iklim koşulları, sert karasal iklim koşulları olduğu için istenilen oranda verim alınamaz bu toprakta da.
Ülkemizde özellikle Erzurum, Kars çevresinde bu toprağı da görmekteyiz.
Bir diğer toprağımız podzol toprakları.
Soğuk ve nemli iklim bölgelerinde görülmektedir bu da.
Tundralar ise kutuplara yakın yerlerde görülür ve tundralar yazın donları açıldığı için bataklık olurlar.
Özellikle toprak bakımından elverişli topraklar değil.
Şimdi görünüş alanlarına baktığımız zaman tundraları hemen kutupların altında görmekteyiz.
Podzolları da onun daha alt kesiminde, sert karasal iklim bölgesinde görebiliriz.
Şimdi zonal topraklarımız bu şekildeydi.
İntrazonal topraklarımıza baktığımız zaman İntrazonal topraklarda ise ana kaya ve yer şekillerinin etkisiyle oluşmaktadır ve A, C horizonlarında bulunur.
Bunlardan birincisi Halomorfik topraklar.
Bu topraklarda özellikle kurak bölgelerde erimiş haldeki tuz ve karbonatın yüzeye çıkmasıyla oluşur.
Yani tuzlu topraklar.
Hidromorfik ise taban su seviyesinin yüksek olduğu alanlarda görülmektedir.
Kalsimorfik ise yumuşak kireç taşı ve killi kireç taşı üzerinde oluşan topraklardır.
Kendi içerisinde iki gruba ayrılmaktadır.
Vertisoller ve Rendzina.
Şimdi vertisoller eski göl tabanlarında killi kireçli depolar üzerinde oluşur.
Özellikle kurak dönemde killer çatlar ve çatlakların arasına da dış kuvvetler tarafından taşınan malzemeler dolar.
Yağış aldığı dönemde de kil yağışla beraber şişmeye başlar.
Şişmenin etkisiyle o kurak dönemde aldığı malzemeleri dışarıya atmaya doğru gider, bu yüzden de bu topraklara dönen toprak, karakepir toprak gibi isimler verilmektedir.
Ülkemizde özellikle Ergene bölgesinde bulunmuş olduğu alanda vardır ve bu topraklar üzerinde ayçiçeği tarımı yapılır.
Rendzinalar ise yumuşak kireç taşı üzerinde oluşan topraklarımızdır.
Şimdi şöyle azonal topraklarla devam edecek olursak, son toprak grubumuz, bunlar ise dış kuvvetlerin etkisiyle oluşan topraklardır.
Bu topraklarda horizonlar yoktur ve verim yüksektir.
Bunlardan birincisi alüvyal topraklar.
Akarsuyun taşıdığı alüvyalların birikmesiyle oluşan topraklarımız alüvyal topraklardır, verimin yüksek olduğu topraklar.
Ülkemizdeki örneğin Çukurova.
Lösler ise rüzgarın taşıdığı malzemenin birikmesiyle oluşan topraklarımız.
Morenler buzulların taşıdığı malzemenin birikmesiyle oluşur.
Regosoller volkanlardan çıkan kum boyutundaki malzemenin birikmesi ile oluşan topraklarımız.
Kolüvyeller ise yamaçlarda oluşan topraklar ise kolüvyel topraklar olarak ifade edebiliriz.