Buraya çok basitçe bir kalp çizdim.
Burası kalbin sol kulakçığı ve burası kalbin sol karıncığıdır. Kalbin sol tarafında temiz kan bulunur yani burada oksijence zengin kan bulunur.
Burası ise kalbin sağ kulakçığıdır ve burası da kalbin sağ karıncığıdır.
Kalbin sağ tarafında kirli yani oksijence fakir kan bulunur.
Kalbin sol karıncığından aort atardamarı çıkış yapar. Diğer organlara doğru dallanır.
Karaciğere giden damar karaciğer atardamarıdır.
Mide, ince bağırsak, pankreas gibi sindirim organlarına da atardamar bağlanır.
Böbreğe giden damar böbrek atardamarıdır.
Tabii ki ayaklarımıza da atardamarlar bağlanır.
Tabii ki beynimizi de unutmayalım.
Beyne giden atardamara şah damarı adını da veriyoruz.
Artık atardamarların içerisinde bulunan temiz kan doku ve organlara ulaştırılmış oldu.
Doku kılcallarında madde değişimi gerçekleşecek.
Yani artık kan bu doku ve organlardan çıkış yaparken kirlenmiş olarak çıkacak.
Beyinden çıkan toplardamar üst ana toplardamara bağlanacak ve oradan da kalbin sağ kulakçığına gelecek.
Böbrekten böbrek toplardamarı çıkış yapacak.
Sindirim organlarından çıkan kan kapı toplardamarıyla karaciğere gönderilecek.
Karaciğerden karaciğer toplardamarı olarak çıkış yapar.
Ayaktan da çıkan toplardamarlar ile birlikte hepsi alt ana toplardamara bağlanır.
Alt ana toplardamar da kalbin sağ kulakçığına bağlanır.
Aslında kan dolaşımını büyük ve küçük dolaşım olmak üzere ikiye ayırıyoruz.
Ben size şu anda büyük dolaşımı anlatmış oldum.
Büyük dolaşımda oksijence zengin kan vücuda gönderilir.
Sonrasında doku ve organlarda kirlenmiş olan kan tekrar kalbe getirilir.
Simdi küçük dolaşımı inceleyelim. Sağ kulakçıktaki kirli kan sağ karıncığa geçer ve ardından akciğer atardamarı ile temizlenmek üzere akciğere gönderilir.
Akciğerde temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelir.
Böylece küçük dolaşım da bitmiş olur.
Yani farkettiyseniz küçük dolaşımda amaç kanı oksijen bakımından zenginleştirmektir.
Küçük kan dolaşımı sağ karıncıkta başlayıp sol kulakçıkta biter. Biraz önce de söylediğim gibi küçük dolaşımdaki amaç kanı oksijen bakımından zenginleştirmektir. Küçük dolaşımda akciğer atardamarı, akciğer ve akciğer toplardamarı görev alır.
Büyük dolaşım sol karıncıkta başlayıp sağ kulakçıkta biter. Büyük dolaşımın amacını hatırlıyoruz değil mi?
Amaç temiz kanı doku ve organlara göndermek, sonra doku ve organlardan kirli kanı alıp tekrar kalbe getirmektir.
Akciğer atardamarı, toplardamarı ve akciğer dışındaki tüm damar ve organlar büyük dolaşımda görev alır.
Bu arada kalp her iki dolaşımda da görev almış oluyor.
Şimdi hemen bir örnek çözelim.
Karaciğerde oluşturulan üre böbrek atardamarına ulaşana kadar hangi organ ve damarlardan geçer?
Videoyu durdurarak cevabı bir kağıda yazabilirsiniz.
Karaciğerdeki üre, karaciğer üstü toplardamarıyla karaciğerden çıkış yapar.
Buna sadece karaciğer toplardamarı da diyebiliriz.
Sonrasında bu alt ana toplardamara bağlanır.
Kalbin sağ kulakçığına gelir, sonra sağ karıncığa geçer.
Ardından akciğer atardamarı ile akciğere gönderilir.
Akciğerde temizlenen kan akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
Buradan sol karıncığa geçer.
Sonra aort atardamarına ve oradan da böbrek atardamarı ile böbreğe ulaşır.
Kalpten iki kere geçtiğine dikkat edelim.
Kan organların içinden geçerken çeşitli değişikliklere uğrar.
Şimdi karaciğer ve böbrekten geçen kanın değişimini inceleyelim. Karaciğer atardamarının oksijen derişimi fazla, karbondioksit değişimi ise azdır.
Yani zaten karaciğer atardamarının temiz kan taşıdığını biliyoruzdur.
Amonyak ve zehirli madde miktarı da karaciğer atardamarında fazladır.
Karaciğer atardamarından sonra gelen karaciğer kılcallarında madde değişimi gerçekleşir. Oksijen karaciğer hücrelerine geçerken karaciğer hücrelerinin ürettiği karbondioksit kana geçer. Bu nedenle karaciğer toplardamarındaki oksijen azalmış karbondioksit ise artmıştır.
Karaciğer amonyağı üreye çevirir.
Bu nedenle karaciğer toplardamarında üre fazladır.
Yani karaciğer zehirli maddeleri zehirsizleştirmiş oluyor.
Bu nedenle zehirli madde karaciğer toplardamarında azalmıştır.
Böbrek atardamarında da aynı şekilde oksijen fazla karbondioksit ise azdır. Üre derişimi ve atık madde ise fazladır. Böbrek atardamarından sonra gelen böbrek kılcallarında oksijen böbrek hücrelerine geçer. Böbrek hücrelerinin ürettiği karbondioksit ise tekrardan kılcalların içine yani kana geçer.
Bu nedenle kandaki oksijen azalmış karbondioksit artmış olur.
Böbrek üreyi ve atık maddelerin bir kısmını idrarla vücut dışına yollar.
Bu nedenle böbrek toplardamarındaki üre ve atık madde miktarı azalmış olur.
Burası kalbin sol kulakçığı ve burası kalbin sol karıncığıdır. Kalbin sol tarafında temiz kan bulunur yani burada oksijence zengin kan bulunur.
Burası ise kalbin sağ kulakçığıdır ve burası da kalbin sağ karıncığıdır.
Kalbin sağ tarafında kirli yani oksijence fakir kan bulunur.
Kalbin sol karıncığından aort atardamarı çıkış yapar. Diğer organlara doğru dallanır.
Karaciğere giden damar karaciğer atardamarıdır.
Mide, ince bağırsak, pankreas gibi sindirim organlarına da atardamar bağlanır.
Böbreğe giden damar böbrek atardamarıdır.
Tabii ki ayaklarımıza da atardamarlar bağlanır.
Tabii ki beynimizi de unutmayalım.
Beyne giden atardamara şah damarı adını da veriyoruz.
Artık atardamarların içerisinde bulunan temiz kan doku ve organlara ulaştırılmış oldu.
Doku kılcallarında madde değişimi gerçekleşecek.
Yani artık kan bu doku ve organlardan çıkış yaparken kirlenmiş olarak çıkacak.
Beyinden çıkan toplardamar üst ana toplardamara bağlanacak ve oradan da kalbin sağ kulakçığına gelecek.
Böbrekten böbrek toplardamarı çıkış yapacak.
Sindirim organlarından çıkan kan kapı toplardamarıyla karaciğere gönderilecek.
Karaciğerden karaciğer toplardamarı olarak çıkış yapar.
Ayaktan da çıkan toplardamarlar ile birlikte hepsi alt ana toplardamara bağlanır.
Alt ana toplardamar da kalbin sağ kulakçığına bağlanır.
Aslında kan dolaşımını büyük ve küçük dolaşım olmak üzere ikiye ayırıyoruz.
Ben size şu anda büyük dolaşımı anlatmış oldum.
Büyük dolaşımda oksijence zengin kan vücuda gönderilir.
Sonrasında doku ve organlarda kirlenmiş olan kan tekrar kalbe getirilir.
Simdi küçük dolaşımı inceleyelim. Sağ kulakçıktaki kirli kan sağ karıncığa geçer ve ardından akciğer atardamarı ile temizlenmek üzere akciğere gönderilir.
Akciğerde temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelir.
Böylece küçük dolaşım da bitmiş olur.
Yani farkettiyseniz küçük dolaşımda amaç kanı oksijen bakımından zenginleştirmektir.
Küçük kan dolaşımı sağ karıncıkta başlayıp sol kulakçıkta biter. Biraz önce de söylediğim gibi küçük dolaşımdaki amaç kanı oksijen bakımından zenginleştirmektir. Küçük dolaşımda akciğer atardamarı, akciğer ve akciğer toplardamarı görev alır.
Büyük dolaşım sol karıncıkta başlayıp sağ kulakçıkta biter. Büyük dolaşımın amacını hatırlıyoruz değil mi?
Amaç temiz kanı doku ve organlara göndermek, sonra doku ve organlardan kirli kanı alıp tekrar kalbe getirmektir.
Akciğer atardamarı, toplardamarı ve akciğer dışındaki tüm damar ve organlar büyük dolaşımda görev alır.
Bu arada kalp her iki dolaşımda da görev almış oluyor.
Şimdi hemen bir örnek çözelim.
Karaciğerde oluşturulan üre böbrek atardamarına ulaşana kadar hangi organ ve damarlardan geçer?
Videoyu durdurarak cevabı bir kağıda yazabilirsiniz.
Karaciğerdeki üre, karaciğer üstü toplardamarıyla karaciğerden çıkış yapar.
Buna sadece karaciğer toplardamarı da diyebiliriz.
Sonrasında bu alt ana toplardamara bağlanır.
Kalbin sağ kulakçığına gelir, sonra sağ karıncığa geçer.
Ardından akciğer atardamarı ile akciğere gönderilir.
Akciğerde temizlenen kan akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
Buradan sol karıncığa geçer.
Sonra aort atardamarına ve oradan da böbrek atardamarı ile böbreğe ulaşır.
Kalpten iki kere geçtiğine dikkat edelim.
Kan organların içinden geçerken çeşitli değişikliklere uğrar.
Şimdi karaciğer ve böbrekten geçen kanın değişimini inceleyelim. Karaciğer atardamarının oksijen derişimi fazla, karbondioksit değişimi ise azdır.
Yani zaten karaciğer atardamarının temiz kan taşıdığını biliyoruzdur.
Amonyak ve zehirli madde miktarı da karaciğer atardamarında fazladır.
Karaciğer atardamarından sonra gelen karaciğer kılcallarında madde değişimi gerçekleşir. Oksijen karaciğer hücrelerine geçerken karaciğer hücrelerinin ürettiği karbondioksit kana geçer. Bu nedenle karaciğer toplardamarındaki oksijen azalmış karbondioksit ise artmıştır.
Karaciğer amonyağı üreye çevirir.
Bu nedenle karaciğer toplardamarında üre fazladır.
Yani karaciğer zehirli maddeleri zehirsizleştirmiş oluyor.
Bu nedenle zehirli madde karaciğer toplardamarında azalmıştır.
Böbrek atardamarında da aynı şekilde oksijen fazla karbondioksit ise azdır. Üre derişimi ve atık madde ise fazladır. Böbrek atardamarından sonra gelen böbrek kılcallarında oksijen böbrek hücrelerine geçer. Böbrek hücrelerinin ürettiği karbondioksit ise tekrardan kılcalların içine yani kana geçer.
Bu nedenle kandaki oksijen azalmış karbondioksit artmış olur.
Böbrek üreyi ve atık maddelerin bir kısmını idrarla vücut dışına yollar.
Bu nedenle böbrek toplardamarındaki üre ve atık madde miktarı azalmış olur.