Bu dersimiz de geçiş dönemi.
Türk edebiyatı üzerinde duracağız.
Önce özelliklerine değineceğiz.
Daha sonra da bu dönemde verilen eserleri inceleyeceğiz.
İsterseniz önce bu dönemin özellikleri neler ona da bir bakalım.
Şimdi yazılı ürünler bu dönemde çoğalmaya başlamış biliyorsunuz.
İslam öncesi dönemde genellikle sözlü ürünler ön planda.
Ama İslamiyetin kabulüyle birlikte o ilk geçiş döneminin olduğu dönemde yazılı ürünlerin ön planda olduğunu görüyoruz.
Şimdi Uygur ve Göktürk alfabeleri var ama bunun yanında aynı zamanda Arap alfabesinin de kullanıldığını görüyoruz.
Arapça ve Farsça ağırlık kazanmaya başladı.
Yani daha önce öztürkçe kullanırken, yani yabancı dillerin etkisi yokken artık İslamiyet'in kabulüyle birlikte o geçiş dönemi dediğimiz Türkçe kelimelerin yanında artık Arapça ve Farsça'nın da yavaş yavaş eserlere yansıdığını görmekteyiz.
Şimdi hece ölçüsü İslam öncesi Türk edebiyatında milli ölçümüz olarak var.
Ama bununla birlikte geçiş dönemiyle birlikte biz artık aruz ölçüsünü de görmekteyiz aynı zamanda.
Şimdi dörtlük nazım birimi ön planda.
Fakat geçiş dönemi Arap ve İran edebiyatından etkilenme var.
Dolayısı ile nazım birimi olarak biz aynı zamanda B de görmekteyiz.
Eserlerde yapıtlar daha çok öğüt verici nitelikte olur.
Mesela İslam öncesi döneme baktığımızda işte baharın gelişi, tabiat, ölen kişilerin ardından söylenen eserler varken tabii ki öğüt verme de var.
Mesela atasözlerini de, savları da.
Mesela öğüt verici nitelikte.
Ama geçiş dönemiyle birlikte özellikle geçiş dönemi eserlerde biz artık daha çok öğüt veren özellikler görmekteyiz.
Şimdi Hakan Y.
Lehçesi var.
Yani bu geçiş dönemindeki dört esere de baktığımızda hepsinin Hakan Y lehçesiyle yazıldığını görüyoruz.
Yine tabi bakın İslam'ın etkisiyle olan şeyler bunlar.
Halbuki öncesinde öztürkçe var ve herhangi bir yabancı etki söz konusu değil.
Aynı zamanda bu eserlerdeki temel amaç İslamiyeti yeni kabul etmiş Türklere İslamiyet'in güzelliklerini anlatmak.
Bakın çünkü siz yeni bir dini kabul etmişsiniz.
Ister istemez o dinin güzelliklerini anlatmak için ne yapacaksınız?
Eserleriniz de o dini öven, o dinin güzelliklerini anlatan ifadeler kullanacaksınız ve bu geçiş dönemi eserlerimizin 11 ve 12'nci yüzyıllara ait olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi eserlerimize geçebiliriz arkadaşlar.
Şimdi bakın zaten 4 tane eserimiz üzerinde duracağız.
Birinci eserimiz Kutadgu Bilik.
Daha sonra Divani Lügat it Türk'ü göreceğiz.
Ata, Betül, Şakayık ve Divan ı Hikmet geçiş dönemi eserlerimiz dir diyebiliriz.
Şimdi isterseniz Kutadgu Birlikten başlayalım arkadaşlar.
Bin 69 yılında Yusuf Has Hacib ödemeyen Yusuf Has Hacib işaret diyoruz.
Yusuf Has Hacip tarafından yazılan bu eser Karahanlı hükümdarı Tablo Aç Buğra Han'a sunulmuştur.
Ve geçiş dönemi niteliği taşıyan ilk eserimiz dir.
Bakın ismi nedir?
Mutluluk veren bilgi anlamına gelmektedir.
Bakın Kutadgu Bilig, Bilig bilgi zaten.
Kutadgu Mutluluk vermek.
Bakın peki ne var?
Eserimiz de konu olarak her iki dünyada da insanı mutlu edecek yolları bulmak, aynı zamanda devrin hükümdarı na da öğütler vermek.
Bakın bu Kutadgu Bilig ana konuları ve bu yönüyle didaktik bir eser midir?
Kesinlikle.
Peki Kutadgu birlikte hangi dil var?
Daha doğrusu hangi alfabe var?
Bakın Uygur alfabesi var.
Çünkü siz daha yeni islamiyeti kabul etmişsiniz.
Bir anda eski alışkanlıklarımızdan vaz geçemezsiniz.
Dolayısıyla Uygur alfabesi.
Ama bunun yanında tabii İslamiyet'in kabulüyle birlikte artık Arap alfabesini de görüyoruz.
Zaten eserlerin tamamının yukarıda biz Hakan Y.
Lehçesiyle yazıldığını söylemiştik.
Aynı zamanda bu eserimiz Mesnevi, Nazım şekliyle yazılmıştır.
Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
6 bin 645 beyit ve 173 dörtlük den oluşmuştur arkadaşlar.
Ayrıca bu eserin iller bazında önemli özellikler var.
Bakın ilk siyaset tsunami nedir, ilk tevhid kitabıdır, ilk müracaat ilk naat örneğidir.
Arkadaşlar Arap alfabesiyle yazılan ilk eserdir.
Bakın Kutadgu bilimin ilkeleridir.
Bunları kesinlikle bilmeliyiz.
Bakın aynı zamanda ilk alegorik eserdir.
Hemen onu da söylemeden geçemeyiz.
Alegorik, sembolik demek arkadaşlar.
Yani sembollerle.
Yani siz bir kavrama anlatacaksınız, bazı semboller kullanarak anlatıyorsunuz.
Peki bunlar nelerdir arkadaşlar?
Bakın kahramanlarımız künt oldular.
Kün dogdu.
Hükümdarı temsil eder.
Daha doğrusu künt oglu kimdir?
Hükümdar dır.
Peki temsil ettiği kavram nedir?
Bakın adalettir, kanundur, hukuktur.
Çünkü hükümdar neyi temsil etmelidir adaleti?
Bakın sonra kim var?
Ait oldu, ait oldu.
Kimdir vezir dir.
Bakın vezir.
Mutluluğu temsil ediyor.
Sonra gelmiş var.
Yani övülmüş kişidir.
Bu da vezirin oğludur arkadaşlar.
Yani bilge kişidir.
Aklı ve anlayışı temsil eder.
Ve son olarak arkadaşlar o kurmuş var.
Bu da vezirin kardeşidir aynı zamanda.
Derviş ve sulh budur bu.
Peki bu neyi temsil edecek?
Akıbet, yani hayatın sonunu?
Ve bu şekilde arkadaşlar, Kutadgu Bilig ile ilgili özellikler de belirtmiş olduk.
Bir sonraki dersimiz de görüşmek üzere.
Türk edebiyatı üzerinde duracağız.
Önce özelliklerine değineceğiz.
Daha sonra da bu dönemde verilen eserleri inceleyeceğiz.
İsterseniz önce bu dönemin özellikleri neler ona da bir bakalım.
Şimdi yazılı ürünler bu dönemde çoğalmaya başlamış biliyorsunuz.
İslam öncesi dönemde genellikle sözlü ürünler ön planda.
Ama İslamiyetin kabulüyle birlikte o ilk geçiş döneminin olduğu dönemde yazılı ürünlerin ön planda olduğunu görüyoruz.
Şimdi Uygur ve Göktürk alfabeleri var ama bunun yanında aynı zamanda Arap alfabesinin de kullanıldığını görüyoruz.
Arapça ve Farsça ağırlık kazanmaya başladı.
Yani daha önce öztürkçe kullanırken, yani yabancı dillerin etkisi yokken artık İslamiyet'in kabulüyle birlikte o geçiş dönemi dediğimiz Türkçe kelimelerin yanında artık Arapça ve Farsça'nın da yavaş yavaş eserlere yansıdığını görmekteyiz.
Şimdi hece ölçüsü İslam öncesi Türk edebiyatında milli ölçümüz olarak var.
Ama bununla birlikte geçiş dönemiyle birlikte biz artık aruz ölçüsünü de görmekteyiz aynı zamanda.
Şimdi dörtlük nazım birimi ön planda.
Fakat geçiş dönemi Arap ve İran edebiyatından etkilenme var.
Dolayısı ile nazım birimi olarak biz aynı zamanda B de görmekteyiz.
Eserlerde yapıtlar daha çok öğüt verici nitelikte olur.
Mesela İslam öncesi döneme baktığımızda işte baharın gelişi, tabiat, ölen kişilerin ardından söylenen eserler varken tabii ki öğüt verme de var.
Mesela atasözlerini de, savları da.
Mesela öğüt verici nitelikte.
Ama geçiş dönemiyle birlikte özellikle geçiş dönemi eserlerde biz artık daha çok öğüt veren özellikler görmekteyiz.
Şimdi Hakan Y.
Lehçesi var.
Yani bu geçiş dönemindeki dört esere de baktığımızda hepsinin Hakan Y lehçesiyle yazıldığını görüyoruz.
Yine tabi bakın İslam'ın etkisiyle olan şeyler bunlar.
Halbuki öncesinde öztürkçe var ve herhangi bir yabancı etki söz konusu değil.
Aynı zamanda bu eserlerdeki temel amaç İslamiyeti yeni kabul etmiş Türklere İslamiyet'in güzelliklerini anlatmak.
Bakın çünkü siz yeni bir dini kabul etmişsiniz.
Ister istemez o dinin güzelliklerini anlatmak için ne yapacaksınız?
Eserleriniz de o dini öven, o dinin güzelliklerini anlatan ifadeler kullanacaksınız ve bu geçiş dönemi eserlerimizin 11 ve 12'nci yüzyıllara ait olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi eserlerimize geçebiliriz arkadaşlar.
Şimdi bakın zaten 4 tane eserimiz üzerinde duracağız.
Birinci eserimiz Kutadgu Bilik.
Daha sonra Divani Lügat it Türk'ü göreceğiz.
Ata, Betül, Şakayık ve Divan ı Hikmet geçiş dönemi eserlerimiz dir diyebiliriz.
Şimdi isterseniz Kutadgu Birlikten başlayalım arkadaşlar.
Bin 69 yılında Yusuf Has Hacib ödemeyen Yusuf Has Hacib işaret diyoruz.
Yusuf Has Hacip tarafından yazılan bu eser Karahanlı hükümdarı Tablo Aç Buğra Han'a sunulmuştur.
Ve geçiş dönemi niteliği taşıyan ilk eserimiz dir.
Bakın ismi nedir?
Mutluluk veren bilgi anlamına gelmektedir.
Bakın Kutadgu Bilig, Bilig bilgi zaten.
Kutadgu Mutluluk vermek.
Bakın peki ne var?
Eserimiz de konu olarak her iki dünyada da insanı mutlu edecek yolları bulmak, aynı zamanda devrin hükümdarı na da öğütler vermek.
Bakın bu Kutadgu Bilig ana konuları ve bu yönüyle didaktik bir eser midir?
Kesinlikle.
Peki Kutadgu birlikte hangi dil var?
Daha doğrusu hangi alfabe var?
Bakın Uygur alfabesi var.
Çünkü siz daha yeni islamiyeti kabul etmişsiniz.
Bir anda eski alışkanlıklarımızdan vaz geçemezsiniz.
Dolayısıyla Uygur alfabesi.
Ama bunun yanında tabii İslamiyet'in kabulüyle birlikte artık Arap alfabesini de görüyoruz.
Zaten eserlerin tamamının yukarıda biz Hakan Y.
Lehçesiyle yazıldığını söylemiştik.
Aynı zamanda bu eserimiz Mesnevi, Nazım şekliyle yazılmıştır.
Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
6 bin 645 beyit ve 173 dörtlük den oluşmuştur arkadaşlar.
Ayrıca bu eserin iller bazında önemli özellikler var.
Bakın ilk siyaset tsunami nedir, ilk tevhid kitabıdır, ilk müracaat ilk naat örneğidir.
Arkadaşlar Arap alfabesiyle yazılan ilk eserdir.
Bakın Kutadgu bilimin ilkeleridir.
Bunları kesinlikle bilmeliyiz.
Bakın aynı zamanda ilk alegorik eserdir.
Hemen onu da söylemeden geçemeyiz.
Alegorik, sembolik demek arkadaşlar.
Yani sembollerle.
Yani siz bir kavrama anlatacaksınız, bazı semboller kullanarak anlatıyorsunuz.
Peki bunlar nelerdir arkadaşlar?
Bakın kahramanlarımız künt oldular.
Kün dogdu.
Hükümdarı temsil eder.
Daha doğrusu künt oglu kimdir?
Hükümdar dır.
Peki temsil ettiği kavram nedir?
Bakın adalettir, kanundur, hukuktur.
Çünkü hükümdar neyi temsil etmelidir adaleti?
Bakın sonra kim var?
Ait oldu, ait oldu.
Kimdir vezir dir.
Bakın vezir.
Mutluluğu temsil ediyor.
Sonra gelmiş var.
Yani övülmüş kişidir.
Bu da vezirin oğludur arkadaşlar.
Yani bilge kişidir.
Aklı ve anlayışı temsil eder.
Ve son olarak arkadaşlar o kurmuş var.
Bu da vezirin kardeşidir aynı zamanda.
Derviş ve sulh budur bu.
Peki bu neyi temsil edecek?
Akıbet, yani hayatın sonunu?
Ve bu şekilde arkadaşlar, Kutadgu Bilig ile ilgili özellikler de belirtmiş olduk.
Bir sonraki dersimiz de görüşmek üzere.
Sıkça Sorular Sorular
Geçiş Dönemi Türk Edebiyatı Özellikleri
- Yazılı ürünler çoğalmaya başlamıştır.
- Uygur alfabesinin yanında Arap Alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.
- Arapça ve Farsça ağırlık kazanmıştır.
- Yapıtlar daha çok öğüt verici niteliktedir.
- Eserler Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.
- Eserler 11. ve 12. yüzyılda verilmiştir.
Kutadgu Bilig
- Yusuf Has Hacip tarafından Tabgaç Buğra Han’a sunulmak amacıyla yazılmıştır.
- “Mutluluk Veren Bilgi“ anlamındadır.
- İslami dönem Türk edebiyatının ilk eseridir.
- Edebiyatımızda ilk mesnevi örneğidir.
- Aruz ölçüsüyle yazılan ilk eserdir.
- Edebiyatımızdaki ilk didaktik eserdir.
- Hakaniye Türkçesi ile yazılmıştır.
- Eserde Arapça ve Farsça sözcüklere yer verilmiştir.
- 6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.
- Eserin Viyana, Kahire ve Fergana olmak üzere üç nüshası vardır.
- Alegorik ( simgesel ) bir eserdir. Dört kavramı simgeleyen dört karakter vardır:
- Kün Togdı: Hükümdardır. Adaleti temsil eder.
- Ay Toldı: Vezirdir. Saadeti temsil eder.
- Ögdülmüş: Vezirin oğludur. Aklı temsil eder.
- Odgurmuş: Vezirin kardeşidir. Kaderi temsil eder.