Batı cephesine bakalım.
Şimdi bu cepheye geçmeden önce Mustafa Kemal düzenli ordu kurma gibi bir girişimi var ki bunu oluşturmak zorundayız.
Çünkü Kuvay i Milliye tam anlamıyla durduramıyor, sadece oya diyebiliyor.
Aynı zamanda Kuvayi Milliye'nin bazı sorunları var, onlara da değineceğim.
Niye Kuvay i Milliye de sorun var bakalım şimdi?
1920'de Yunanlara karşı yapılan bir dizi taaruz vardı burada.
Başarısız oldu.
Demek ki Kuvay i Milliye taaruz gücüne ulaşamamıştı.
Şimdi burada Kuvayi Milliye'nin yeterli koordinasyon da yok.
Yani bir emir komuta zinciri de yok.
Yine bunların bu başarısız durumları da Yunanlara harekete geçiriyor.
Onlar İnegöl'e kadar geliyorlar.
Peki Kuvayi Milliye'nin başka ne gibi sorunları var, onlara bakalım.
Yani Mustafa Kemal neden Kuvayi Milliye değil, düzenli ordu istiyor?
Öncelikle Kuvayi Milliye'nin düşmana tam durduramaz.
Bu çok önemli bir sebep.
Yine Kuvayi Milliye'nin dinsiz davranışları, artı merkezli sicili, yani bir emir komuta zincirinin olmaması, halktan zorla para toplamaları ve baskı uygulamaları, kafalarına göre insanları yargılamaları gibi.
Bu yüzden de Kuvayi Milliye'nin bardağı taşıran son damlası bunlar diyebiliriz.
Özellikle Çerkez Ethem, Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe.
Bunlar ne yapacaklar biz kimsenin emri altına girmeyiz diyecekler.
Burada Çerkez Ethem vesaire.
Eskiden teşkilatın Mağusa üyesi olduğunu bilelim.
Bu yüzden de biraz da emir komuta zincirine girmek istemiyorlar.
Ama bir yandan da savaş var.
Mustafa Kemal de şimdi orduyu kurmaya çalışıyor.
Merkezi bir ordu oluşturmaya çalışıyor.
Bu da önemli.
Peki biz batı cephesinde neleri göreceğiz?
Öncesinde Birinci İnönü Savaşı başarılı.
İkinci İnönü Savaşı başarılı.
Kütahya iki başarısız.
Yine tek başarısız olduğumuz savaş savaş, yine Sakarya Savaşı.
Mustafa Kemal'in başkomutan olduğu savaş, büyük taarruz başarılı.
Şimdi bunların hepsini tek tek detaylı inceleyelim.
Bu cephede Yunanlılar neden bize saldırıyor?
Onların ideali var. Ne İdea yani büyük Yunanistan'ı gerçekleştirmek.
İstanbul'u alıp, Ege adalarını alıp, Karadeniz kıyılarına alıp bunları Yunanistan'a katmak gibi bir girişimleri var.
Zararlı cemiyetler de.
Ben bundan bahsettim.
Maddi de Cemiyeti'nden.
Yine Sevr Anlaşmasını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne onaylatmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni dağıtmak.
Ayrıca düzenli orduya girmek istemeyen Çerkez Ethem.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşılayan başlattı ve düzenli ordu Çerkez Ethem ile uğraşırken Yunanlar da Bunu fırsat bilip bize saldıracaklar.
Ama biz Çerkez Ethem'in yenip içeride Ethem'in Yunanlara sığındığını söyleyebiliriz.
Tabii bu savaşta Yunanlara ağır kayıplar verdik.
Onlar da geri çekildi arkadaşlar.
Peki sonuçlarına ne olacak bakalım?
Bu düzenli ordu ilk başarısı oluyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurmuş olduğu düzenli ordu bu başarısı.
Çerkez Ethem kime sığındı?
Yunanlara git sığındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne duyulan güven artmaya başladı.
Hemen 1921 Anayasası kabul edildi.
Çünkü Meclis var, Anayasa yoktu.
Olmaz.
Bu anayasa olağanüstü bir anayasa.
Savaş anayasası ileride basılacak.
Yine İstiklal Marşı bu dönemde kabul ediliyor.
İsmet Bey tuğgeneralliğe yani general oluyor.
Artık mirliva diyebiliriz buna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi doğal olarak Londra konferansına çağrıldı.
Şimdi bu savaşın hem içeride hem dışarıda önemli sonuçları var.
Mesela şunları genelde içerde olan önemli sonuçları idi ama Londra Konferansı dışarıyla yine Rusya ile Moskova anlaşması dışarıda bir durum.
Afganistan ile dostluk anlaşması imzalanması.
Dış politika.
Bakın hangisi iç politika, hangisi dış politika.
Öncelikle devletimizin ilk anayasasına bakalım.
Burada birinci olarak Teşkilat ı Esasiye Kanunu esasen alıntılar yapmıştır.
Yani eski Osmanlı Anayasası'nın alıntılar yaparak dan oluşturulmuştur ama kişi hak ve hürriyetlerine yer verilmemiştir.
Çünkü bu savaş anayasası hızlı karar alabilmek için yapılan bir anayasa olmuştur.
Ama burada dikkat edin bir şeyi çok vurgu yapılıyor. Mesela Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
İşte ileride kurulacak devletin nasıl bir yapıda olacağını görebildik.
Yasama, yürütme Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir.
Olağanüstü olduğu için hemen yasa ve yürütme hızlı bir şekilde yapılsın diye bu yapılıyor.
Normalde demokratik değil, meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
Burada biz Macit hükümet sistemi olduğunu görebiliyoruz.
Normalde hükümeti kim kurar, siyasi partilerden kim oy kazanmışsa o kurar.
Ama burada olağanüstü bir durum olduğu için bakın meclis başkanı aynı zamanda hükümet görevi de o zaman buradan biz ne diyoruz.
Meclis hükümet istemiyor.
Dini yetkileri, yasaları, savaş, barış gibi kararları kimleri Türkiye Büyük Millet Meclisi verir.
Bakın burada da yine bir olağanüstülük var.
Aynı zamanda dini yetkileri kullandığı için ki büyük millet mecliste laik yapıda olmadığını görüyoruz.
Seçimler iki yılda bir yapılır.
Yine iki yıl sonra birinci TBMM kapanacak, ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi açılacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi vekilleri tüm ulusun vekilleri dir.
Burada birlik ve beraberliğe vurgu yaptığını söyleyebiliriz.
Türkiye devleti Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.
Yani halk tarafından idare edilir.
Hükümetin adı ise Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetidir ve bunun önemi ne?
Yeni Türk devletinin siyasi ve hukuki belgesi var mı?
Artık var.
Yani devlet var.
Bir de anayasası var.
23 maddelik bir.
Anayasa temel amaç bağımsızlık olduğu için kısa ve öz tutulmuştur.
Yumuşak bir anayasadır.
Yani maddeleri çabuk değiştirilebilen bir anayasaya biz ne diyoruz?
Yumuşak bir anayasadır.
Aynı zamanda olağanüstü bir anayasa olduğunda bilelim.
Türk tarihinde ilk defa bir anayasada egemenliğin millete verildiğini görüyoruz.
Yine temel hak ve özgürlüklere yer verilmediğini görüyorum.
Çünkü savaş var.
Kimse burada temel hak ve özgürlüklerle uğraşamam.
Bu anayasamız savaş anayasası.
Şimdi bu cepheye geçmeden önce Mustafa Kemal düzenli ordu kurma gibi bir girişimi var ki bunu oluşturmak zorundayız.
Çünkü Kuvay i Milliye tam anlamıyla durduramıyor, sadece oya diyebiliyor.
Aynı zamanda Kuvayi Milliye'nin bazı sorunları var, onlara da değineceğim.
Niye Kuvay i Milliye de sorun var bakalım şimdi?
1920'de Yunanlara karşı yapılan bir dizi taaruz vardı burada.
Başarısız oldu.
Demek ki Kuvay i Milliye taaruz gücüne ulaşamamıştı.
Şimdi burada Kuvayi Milliye'nin yeterli koordinasyon da yok.
Yani bir emir komuta zinciri de yok.
Yine bunların bu başarısız durumları da Yunanlara harekete geçiriyor.
Onlar İnegöl'e kadar geliyorlar.
Peki Kuvayi Milliye'nin başka ne gibi sorunları var, onlara bakalım.
Yani Mustafa Kemal neden Kuvayi Milliye değil, düzenli ordu istiyor?
Öncelikle Kuvayi Milliye'nin düşmana tam durduramaz.
Bu çok önemli bir sebep.
Yine Kuvayi Milliye'nin dinsiz davranışları, artı merkezli sicili, yani bir emir komuta zincirinin olmaması, halktan zorla para toplamaları ve baskı uygulamaları, kafalarına göre insanları yargılamaları gibi.
Bu yüzden de Kuvayi Milliye'nin bardağı taşıran son damlası bunlar diyebiliriz.
Özellikle Çerkez Ethem, Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe.
Bunlar ne yapacaklar biz kimsenin emri altına girmeyiz diyecekler.
Burada Çerkez Ethem vesaire.
Eskiden teşkilatın Mağusa üyesi olduğunu bilelim.
Bu yüzden de biraz da emir komuta zincirine girmek istemiyorlar.
Ama bir yandan da savaş var.
Mustafa Kemal de şimdi orduyu kurmaya çalışıyor.
Merkezi bir ordu oluşturmaya çalışıyor.
Bu da önemli.
Peki biz batı cephesinde neleri göreceğiz?
Öncesinde Birinci İnönü Savaşı başarılı.
İkinci İnönü Savaşı başarılı.
Kütahya iki başarısız.
Yine tek başarısız olduğumuz savaş savaş, yine Sakarya Savaşı.
Mustafa Kemal'in başkomutan olduğu savaş, büyük taarruz başarılı.
Şimdi bunların hepsini tek tek detaylı inceleyelim.
Bu cephede Yunanlılar neden bize saldırıyor?
Onların ideali var. Ne İdea yani büyük Yunanistan'ı gerçekleştirmek.
İstanbul'u alıp, Ege adalarını alıp, Karadeniz kıyılarına alıp bunları Yunanistan'a katmak gibi bir girişimleri var.
Zararlı cemiyetler de.
Ben bundan bahsettim.
Maddi de Cemiyeti'nden.
Yine Sevr Anlaşmasını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne onaylatmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni dağıtmak.
Ayrıca düzenli orduya girmek istemeyen Çerkez Ethem.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşılayan başlattı ve düzenli ordu Çerkez Ethem ile uğraşırken Yunanlar da Bunu fırsat bilip bize saldıracaklar.
Ama biz Çerkez Ethem'in yenip içeride Ethem'in Yunanlara sığındığını söyleyebiliriz.
Tabii bu savaşta Yunanlara ağır kayıplar verdik.
Onlar da geri çekildi arkadaşlar.
Peki sonuçlarına ne olacak bakalım?
Bu düzenli ordu ilk başarısı oluyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurmuş olduğu düzenli ordu bu başarısı.
Çerkez Ethem kime sığındı?
Yunanlara git sığındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne duyulan güven artmaya başladı.
Hemen 1921 Anayasası kabul edildi.
Çünkü Meclis var, Anayasa yoktu.
Olmaz.
Bu anayasa olağanüstü bir anayasa.
Savaş anayasası ileride basılacak.
Yine İstiklal Marşı bu dönemde kabul ediliyor.
İsmet Bey tuğgeneralliğe yani general oluyor.
Artık mirliva diyebiliriz buna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi doğal olarak Londra konferansına çağrıldı.
Şimdi bu savaşın hem içeride hem dışarıda önemli sonuçları var.
Mesela şunları genelde içerde olan önemli sonuçları idi ama Londra Konferansı dışarıyla yine Rusya ile Moskova anlaşması dışarıda bir durum.
Afganistan ile dostluk anlaşması imzalanması.
Dış politika.
Bakın hangisi iç politika, hangisi dış politika.
Öncelikle devletimizin ilk anayasasına bakalım.
Burada birinci olarak Teşkilat ı Esasiye Kanunu esasen alıntılar yapmıştır.
Yani eski Osmanlı Anayasası'nın alıntılar yaparak dan oluşturulmuştur ama kişi hak ve hürriyetlerine yer verilmemiştir.
Çünkü bu savaş anayasası hızlı karar alabilmek için yapılan bir anayasa olmuştur.
Ama burada dikkat edin bir şeyi çok vurgu yapılıyor. Mesela Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
İşte ileride kurulacak devletin nasıl bir yapıda olacağını görebildik.
Yasama, yürütme Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir.
Olağanüstü olduğu için hemen yasa ve yürütme hızlı bir şekilde yapılsın diye bu yapılıyor.
Normalde demokratik değil, meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
Burada biz Macit hükümet sistemi olduğunu görebiliyoruz.
Normalde hükümeti kim kurar, siyasi partilerden kim oy kazanmışsa o kurar.
Ama burada olağanüstü bir durum olduğu için bakın meclis başkanı aynı zamanda hükümet görevi de o zaman buradan biz ne diyoruz.
Meclis hükümet istemiyor.
Dini yetkileri, yasaları, savaş, barış gibi kararları kimleri Türkiye Büyük Millet Meclisi verir.
Bakın burada da yine bir olağanüstülük var.
Aynı zamanda dini yetkileri kullandığı için ki büyük millet mecliste laik yapıda olmadığını görüyoruz.
Seçimler iki yılda bir yapılır.
Yine iki yıl sonra birinci TBMM kapanacak, ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi açılacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi vekilleri tüm ulusun vekilleri dir.
Burada birlik ve beraberliğe vurgu yaptığını söyleyebiliriz.
Türkiye devleti Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.
Yani halk tarafından idare edilir.
Hükümetin adı ise Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetidir ve bunun önemi ne?
Yeni Türk devletinin siyasi ve hukuki belgesi var mı?
Artık var.
Yani devlet var.
Bir de anayasası var.
23 maddelik bir.
Anayasa temel amaç bağımsızlık olduğu için kısa ve öz tutulmuştur.
Yumuşak bir anayasadır.
Yani maddeleri çabuk değiştirilebilen bir anayasaya biz ne diyoruz?
Yumuşak bir anayasadır.
Aynı zamanda olağanüstü bir anayasa olduğunda bilelim.
Türk tarihinde ilk defa bir anayasada egemenliğin millete verildiğini görüyoruz.
Yine temel hak ve özgürlüklere yer verilmediğini görüyorum.
Çünkü savaş var.
Kimse burada temel hak ve özgürlüklerle uğraşamam.
Bu anayasamız savaş anayasası.