Şimdi gelelim milli varlığa düşman cemiyetleri.
Bunlar da İstanbul hükümeti ve İngilizlerle beraber ülkemizdeki Kuvay i Milliye cilere karşı kurulmuştur.
Yani Kuvay i Milliye ciler diyor ki Ne ne oluyoruz, bizi niye kimse korumuyor diyorlar.
Bunlar da diyor ki ne Kuvay i Milliye cilere sakin olun, panik yapmayın, işgaller geçici, oturun oturduğunuz yerde padişahın bazı sözünü dinleyin gibi telkinlerde bulunan cemiyetler var.
Bir de manda ve himaye i kabul eden cemiyetler var.
İçlerinde yani bunlar da Türk.
Pek öbürleri, öbürleri de Türk.
Yani o zaman burada Türk milletini, Türk milletini kandırıyorlar.
Bakalım sulh ve selamete Osman ve Cemiyeti bu ne istiyor?
Kurtuluş halifeye ve padişahın emirlerine uymakla mümkün.
Halife ve padişah nerede diyorsa uykunuz bekleyin ama işgal var.
Bekleyin.
Bekleyin diyorlar.
Teali İslam Cemiyetinin hemen hemen yukarıdaki le aynı ama biraz deyişi İstanbul'dan mühendisler tarafından kuruluyor.
Bakın bunlar öğretmen, halife ve padişaha destekliyorlar.
Bunlar da yine kurtuluş, halife ve padişah hatadır diyorlar.
Medrese hocaları bu şekilde söylüyor.
Kürt Teali Cemiyeti.
Bunlar da Wilson ilkelerine göre doğuda bağımsız bir Kürt devleti kurmak.
Bakın cemiyetler içerisinde sadece devlet kurmak isteyen cemiyet bu.
Teali Kürt Cemiyeti.
Ama oradaki Kürtlerin birçoğu Müslüman olduğu için Müslüman Müslüman ateş etmez diye birçok Kürt bunu reddetmiştir.
Günümüze kadar uzanan bir sorun bu.
Hala taşınmakta.
İngiliz Muhipler Cemiyeti, İngiliz mandası savunan bir cemiyet.
Damat Ferit ve kabinesi yani Osmanlı hükümeti de buna üye.
Hatta orada birçok kişi İngiliz Butler Cemiyeti'ne üye.
İngilizler de kurnaz fakirlere, fukara lara yemek dağıtıyor.
Böyle düşkünler de vesaire onlara iyi davranıyor. Bu cemiyet İstanbul'da yayın organları çıkartıyorlar.
Basın yayın çok ciddi şekilde kullanıyorlar.
Bir de bir papazları var rahip kürü adında.
O da İstanbul'da herkesi örgütlüyor vesaire.
Sait Molla da bunlarla işbirliği yapan bir din adamı.
Bir de şöyle bir yalan söyler Uzakdoğu'daki Müslümanları.
İşte Orta Doğu'daki Müslümanlara Kalkın duruyoruz, onlara yardım ediyoruz gibisinden ciddi yalanları da var.
Yani böyle Müslüman da kandıran yalanlar.
Çünkü baksanıza din adamı tutmuşlar.
Başta kiralık adamları var.
Damat Ferit, İstanbul hükümeti de buraya üye.
Yani nasıl böyle bir cemiyet insanları nasıl kandırıyorlar görün.
Yine Wilson ilkeleri.
Bunlar da Amerikan manda sını savunanlar bu cemiyette aynı İngilizlerin yapmış olduğu gibi propaganda yapıyorlar.
Anadolu'da Osman toprak bütünlüğünü.
Bir tek yolu var, o da Amerikan manasına girerse olur, biz güçlü bir devletiz diyorlar.
O yüzden de Anadolu'da aydınların çoğu ya İngiliz mandası kavga ediyorlar ya Amerikan manasını.
Yani tek çare bu.
Yani bölgesel kurtulacağız, ya İngiliz bankasına gireceğiz, ya Amerikan mallarına gireceğiz.
Yani böyle çareler var, başka çare yok.
Hani savaşalım kurtulalım diyen yok.
Yani Mustafa Kemal haricinde.
Yani şimdi İngilizlerin Wilson ülkelerindeki bu insanlar milli mücadele inandılar, milli mücadeleyi de desteklemişlerdir.
Birlik ve beraberliği zedeleyen cemiyetler bakımından birçoğu yine İtilaf eşleri tarafından çoğu destekleniyor.
Gelelim Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti'ne.
İttihat ve Terakki üyelerini öldürmek istemişler.
Çünkü Birinci Dünya Savaşı'na bizi kim soktu?
İttihat ve Terakki o zaman onlara ölüm, yani nerede İttihatçı görürsek öldüreceğiz.
Milli mücadeleyi İttihatçı bir eylem olarak görmüşler, o yüzden de milli mücadelede karşısında olmuşlardır diyebiliriz.
Yine niye İhvan Cemiyeti var?
Bu da Osmanlıda emekli subaylar tarafından kurulmuş. Hani bu subaylar kim?
Genelde saltanat açığı padişaha bağlı kişiler diyebiliriz.
O zaman bunların hepsinin milli varlığa zararlı cemiyet olduğunu bilelim.
Ajanlar tarafından kurulan cemiyetler var mesela Rumların, Ermenilerin ve Yahudilerin.
Şimdi burada Rumlardan başlayalım.
Mavi Miras Cemiyeti kara güncesi dediği geçiyor.
Bundan ideali şu Mega İdea, yani büyük Yunanistan'ı kurmak.
Karadeniz kıyıları, İstanbul, Ege bölgesinin olduğu yerler.
Fener Rum Patrikhanesi buradaki kişileri örgütlüyor.
Bakın 1856 yılından beri bu Fener Rum Patrikhanesi'nin çalışmalarını biliniz.
Artı birçok alt birimi var.
Bunların Yunan Kızılhaç, Kora Dost Cemiyeti, Resmi Göçmenler Cemiyeti gibi bir sürü böyle alt birimleri var işte bu alt birimler Fener Rum Patrikhanesi'nin öğrencileri veya okulları diyebiliriz.
Amaçları İzmir işgalini gerçekleştirip oradan Büyük Yunanistan'a gitmek, İstanbul'da Bizans'ı yeniden canlandırmak gibi.
Amaçları var.
Pontus Rum'a baktığımız zaman Karadeniz'de bir Rum devleti amaçlanmış.
Buradakilerin de Merzifon Amerikan Koleji'nde örgütlendiğini bilelim.
Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni en çok uğraşılan cemiyette Pontus Rum Cemiyeti.
Bunlara Kordon Cemiyeti yardım ediyor.
Özellikle Trabzon bölgesinde kendi nüfuslarını fazla gösterebilmek için ciddi bir Yunan nüfusunu oraya göçe zorluyorlar ve Pontus Rum Cemiyeti Doğu Karadeniz'de ve Doğu Anadolu bölgesinde ciddi sorunlar çıkartıp çeteci lik var.
Halkı göçe zorluyorlar.
Türk halkı soygun var, cinayet var.
Yine bunların da icabına Topal Osman bakıyor.
Mustafa Kemal'in de yakın fedaisi kendisi.
Ama burada en önemli bilmemiz gereken TBMM, en çok uğraştıran cemiyet Pontus Rum Cemiyeti.
Etnik kafeterya, Anzakların kurduğu ilk cemiyet bu.
Eski adı fiziki eter yaydı Mut'a. Osmanlı 1800 yıllardan beri kurulan bir cemiyet.
Ama şimdi adı değişti.
Yani azınlıkların kurduğu ilk cemiyet.
Arkadaşlar Yunanistan bağımsız olmuştu ya Mora İsyanı vesaire.
İşte Yunanistan'ın bağımsızlığı sağlayan cemiyeti bu.
Yani en ademi bu.
Kordon siyasetine baktığımız zaman Yunanistan'dan Anadolu'ya Rum göçü sağlıyor.
Özellikle Yunanistan bölgesinde işsiz güçsüz insanları toplayıp Anadolu'da büyük vaatlerle kandırıp oraya Anadolu'ya çekmeye çalışmışlar.
Göç bölgelerinde de karışıklık çıkarmışlar.
Hatta bunlara da itiraz dertleri destek olmuştur.
O bölgede Ermenilere baktığımız zaman Taşnak, Hınçak bütün yan cephelerini görüyoruz.
Bunlar da Doğu Anadolu ve Adana topraklarını içine alan büyük bir Ermeni devletini hayal etmişler.
Mangala Armenia diyorlar ideallerine.
Hala bu idealleri, yani Rumlar ve Ermenileri idealleri geçerli.
Hala bunları canlı tutuyorlar.
Yani bu Cemile'nin kökeni 1890 1870 7'lere kadar dayanıyor.
Bin yıllık, iki bin yıllık geçmişin hesabını yapıyorlar.
Yahudilerin kurduğu cemiyete baktığımız zaman Makkabi Manyas İsrail Cemiyeti, Bakın bunlar Anadolu'da bir şey istemiyorlar.
Bunlar Filistin'e kendilerine bir Yahudi devleti kurmak istiyorlar ki ilk temelleri bu zamanda atılıyor.
Balfour Deklarasyonu ile 1917'de daha Dünya Savaşı bitmeden önce Filistin'de bir temel atıldı.
Bu, Yahudilerin Ortadoğu'ya yerleşmesi amacıyla hazırlanmış olan bir belgedir.
Balfour Deklarasyonu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise artık Filistin'e büyük yerleşmeler başlayacak.
Normalde Filistin'de önce uluslararası bir statü kazandırıldı.
Osmanlıdan koptu.
Birinci Dünya Savaşı'nda.
Sonra ise bu Balfour Deklarasyonu geldi arkasında.
Yani buradaki amaçları ortaya çıkmış oldu.
Başarılı olan ilk ve tek azınlık örgütü olduğunu bilelim.
Çünkü Filistin'in temelleri kuruldu, amaçlarına ulaştılar.
Peki diğerleri amacına ulaşabildi mi?
Hayır, tabii ki biz milli mücadele vereceğiz.
Bunlar da İstanbul hükümeti ve İngilizlerle beraber ülkemizdeki Kuvay i Milliye cilere karşı kurulmuştur.
Yani Kuvay i Milliye ciler diyor ki Ne ne oluyoruz, bizi niye kimse korumuyor diyorlar.
Bunlar da diyor ki ne Kuvay i Milliye cilere sakin olun, panik yapmayın, işgaller geçici, oturun oturduğunuz yerde padişahın bazı sözünü dinleyin gibi telkinlerde bulunan cemiyetler var.
Bir de manda ve himaye i kabul eden cemiyetler var.
İçlerinde yani bunlar da Türk.
Pek öbürleri, öbürleri de Türk.
Yani o zaman burada Türk milletini, Türk milletini kandırıyorlar.
Bakalım sulh ve selamete Osman ve Cemiyeti bu ne istiyor?
Kurtuluş halifeye ve padişahın emirlerine uymakla mümkün.
Halife ve padişah nerede diyorsa uykunuz bekleyin ama işgal var.
Bekleyin.
Bekleyin diyorlar.
Teali İslam Cemiyetinin hemen hemen yukarıdaki le aynı ama biraz deyişi İstanbul'dan mühendisler tarafından kuruluyor.
Bakın bunlar öğretmen, halife ve padişaha destekliyorlar.
Bunlar da yine kurtuluş, halife ve padişah hatadır diyorlar.
Medrese hocaları bu şekilde söylüyor.
Kürt Teali Cemiyeti.
Bunlar da Wilson ilkelerine göre doğuda bağımsız bir Kürt devleti kurmak.
Bakın cemiyetler içerisinde sadece devlet kurmak isteyen cemiyet bu.
Teali Kürt Cemiyeti.
Ama oradaki Kürtlerin birçoğu Müslüman olduğu için Müslüman Müslüman ateş etmez diye birçok Kürt bunu reddetmiştir.
Günümüze kadar uzanan bir sorun bu.
Hala taşınmakta.
İngiliz Muhipler Cemiyeti, İngiliz mandası savunan bir cemiyet.
Damat Ferit ve kabinesi yani Osmanlı hükümeti de buna üye.
Hatta orada birçok kişi İngiliz Butler Cemiyeti'ne üye.
İngilizler de kurnaz fakirlere, fukara lara yemek dağıtıyor.
Böyle düşkünler de vesaire onlara iyi davranıyor. Bu cemiyet İstanbul'da yayın organları çıkartıyorlar.
Basın yayın çok ciddi şekilde kullanıyorlar.
Bir de bir papazları var rahip kürü adında.
O da İstanbul'da herkesi örgütlüyor vesaire.
Sait Molla da bunlarla işbirliği yapan bir din adamı.
Bir de şöyle bir yalan söyler Uzakdoğu'daki Müslümanları.
İşte Orta Doğu'daki Müslümanlara Kalkın duruyoruz, onlara yardım ediyoruz gibisinden ciddi yalanları da var.
Yani böyle Müslüman da kandıran yalanlar.
Çünkü baksanıza din adamı tutmuşlar.
Başta kiralık adamları var.
Damat Ferit, İstanbul hükümeti de buraya üye.
Yani nasıl böyle bir cemiyet insanları nasıl kandırıyorlar görün.
Yine Wilson ilkeleri.
Bunlar da Amerikan manda sını savunanlar bu cemiyette aynı İngilizlerin yapmış olduğu gibi propaganda yapıyorlar.
Anadolu'da Osman toprak bütünlüğünü.
Bir tek yolu var, o da Amerikan manasına girerse olur, biz güçlü bir devletiz diyorlar.
O yüzden de Anadolu'da aydınların çoğu ya İngiliz mandası kavga ediyorlar ya Amerikan manasını.
Yani tek çare bu.
Yani bölgesel kurtulacağız, ya İngiliz bankasına gireceğiz, ya Amerikan mallarına gireceğiz.
Yani böyle çareler var, başka çare yok.
Hani savaşalım kurtulalım diyen yok.
Yani Mustafa Kemal haricinde.
Yani şimdi İngilizlerin Wilson ülkelerindeki bu insanlar milli mücadele inandılar, milli mücadeleyi de desteklemişlerdir.
Birlik ve beraberliği zedeleyen cemiyetler bakımından birçoğu yine İtilaf eşleri tarafından çoğu destekleniyor.
Gelelim Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti'ne.
İttihat ve Terakki üyelerini öldürmek istemişler.
Çünkü Birinci Dünya Savaşı'na bizi kim soktu?
İttihat ve Terakki o zaman onlara ölüm, yani nerede İttihatçı görürsek öldüreceğiz.
Milli mücadeleyi İttihatçı bir eylem olarak görmüşler, o yüzden de milli mücadelede karşısında olmuşlardır diyebiliriz.
Yine niye İhvan Cemiyeti var?
Bu da Osmanlıda emekli subaylar tarafından kurulmuş. Hani bu subaylar kim?
Genelde saltanat açığı padişaha bağlı kişiler diyebiliriz.
O zaman bunların hepsinin milli varlığa zararlı cemiyet olduğunu bilelim.
Ajanlar tarafından kurulan cemiyetler var mesela Rumların, Ermenilerin ve Yahudilerin.
Şimdi burada Rumlardan başlayalım.
Mavi Miras Cemiyeti kara güncesi dediği geçiyor.
Bundan ideali şu Mega İdea, yani büyük Yunanistan'ı kurmak.
Karadeniz kıyıları, İstanbul, Ege bölgesinin olduğu yerler.
Fener Rum Patrikhanesi buradaki kişileri örgütlüyor.
Bakın 1856 yılından beri bu Fener Rum Patrikhanesi'nin çalışmalarını biliniz.
Artı birçok alt birimi var.
Bunların Yunan Kızılhaç, Kora Dost Cemiyeti, Resmi Göçmenler Cemiyeti gibi bir sürü böyle alt birimleri var işte bu alt birimler Fener Rum Patrikhanesi'nin öğrencileri veya okulları diyebiliriz.
Amaçları İzmir işgalini gerçekleştirip oradan Büyük Yunanistan'a gitmek, İstanbul'da Bizans'ı yeniden canlandırmak gibi.
Amaçları var.
Pontus Rum'a baktığımız zaman Karadeniz'de bir Rum devleti amaçlanmış.
Buradakilerin de Merzifon Amerikan Koleji'nde örgütlendiğini bilelim.
Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni en çok uğraşılan cemiyette Pontus Rum Cemiyeti.
Bunlara Kordon Cemiyeti yardım ediyor.
Özellikle Trabzon bölgesinde kendi nüfuslarını fazla gösterebilmek için ciddi bir Yunan nüfusunu oraya göçe zorluyorlar ve Pontus Rum Cemiyeti Doğu Karadeniz'de ve Doğu Anadolu bölgesinde ciddi sorunlar çıkartıp çeteci lik var.
Halkı göçe zorluyorlar.
Türk halkı soygun var, cinayet var.
Yine bunların da icabına Topal Osman bakıyor.
Mustafa Kemal'in de yakın fedaisi kendisi.
Ama burada en önemli bilmemiz gereken TBMM, en çok uğraştıran cemiyet Pontus Rum Cemiyeti.
Etnik kafeterya, Anzakların kurduğu ilk cemiyet bu.
Eski adı fiziki eter yaydı Mut'a. Osmanlı 1800 yıllardan beri kurulan bir cemiyet.
Ama şimdi adı değişti.
Yani azınlıkların kurduğu ilk cemiyet.
Arkadaşlar Yunanistan bağımsız olmuştu ya Mora İsyanı vesaire.
İşte Yunanistan'ın bağımsızlığı sağlayan cemiyeti bu.
Yani en ademi bu.
Kordon siyasetine baktığımız zaman Yunanistan'dan Anadolu'ya Rum göçü sağlıyor.
Özellikle Yunanistan bölgesinde işsiz güçsüz insanları toplayıp Anadolu'da büyük vaatlerle kandırıp oraya Anadolu'ya çekmeye çalışmışlar.
Göç bölgelerinde de karışıklık çıkarmışlar.
Hatta bunlara da itiraz dertleri destek olmuştur.
O bölgede Ermenilere baktığımız zaman Taşnak, Hınçak bütün yan cephelerini görüyoruz.
Bunlar da Doğu Anadolu ve Adana topraklarını içine alan büyük bir Ermeni devletini hayal etmişler.
Mangala Armenia diyorlar ideallerine.
Hala bu idealleri, yani Rumlar ve Ermenileri idealleri geçerli.
Hala bunları canlı tutuyorlar.
Yani bu Cemile'nin kökeni 1890 1870 7'lere kadar dayanıyor.
Bin yıllık, iki bin yıllık geçmişin hesabını yapıyorlar.
Yahudilerin kurduğu cemiyete baktığımız zaman Makkabi Manyas İsrail Cemiyeti, Bakın bunlar Anadolu'da bir şey istemiyorlar.
Bunlar Filistin'e kendilerine bir Yahudi devleti kurmak istiyorlar ki ilk temelleri bu zamanda atılıyor.
Balfour Deklarasyonu ile 1917'de daha Dünya Savaşı bitmeden önce Filistin'de bir temel atıldı.
Bu, Yahudilerin Ortadoğu'ya yerleşmesi amacıyla hazırlanmış olan bir belgedir.
Balfour Deklarasyonu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise artık Filistin'e büyük yerleşmeler başlayacak.
Normalde Filistin'de önce uluslararası bir statü kazandırıldı.
Osmanlıdan koptu.
Birinci Dünya Savaşı'nda.
Sonra ise bu Balfour Deklarasyonu geldi arkasında.
Yani buradaki amaçları ortaya çıkmış oldu.
Başarılı olan ilk ve tek azınlık örgütü olduğunu bilelim.
Çünkü Filistin'in temelleri kuruldu, amaçlarına ulaştılar.
Peki diğerleri amacına ulaşabildi mi?
Hayır, tabii ki biz milli mücadele vereceğiz.