Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ve Sevr Anlaşması.
Şimdi İstanbul resmen işgale uğrayınca, Osmanlı Meclisi kapatılınca ne olacak?
Temsiliyeti ne yapıyor?
Hemen İstanbul ile tüm haberleşmeyi kesiyor.
Daha önce Sivas de bunu yapmıştı.
Bu İtilaf devletlerine kısas uygulanıyor.
Nasıl yani?
İstanbul'da yapılan tutuklamalara karşılık Anadolu'daki İtilaf Devletleri de yani onların subayları da tutuklanacak.
O zaman ne olacak?
Kısas uygulanmış olacak.
Yani onlar bizimkini yakalarsa biz onları yine yakalarız.
Burada padişah taraftarlarının desteğini alabilmek için şöyle bir ifade kullanılıyor Padişahı kurtarmak amacıyla yeni meclis açılacak deniliyor.
Burada padişahlar da var şimdi.
Yani yeni bir meclis onlara galip gelmesin diye böyle bir ifade kullanılıyor.
Daha halk hazır değil.
Mustafa Kemal hakkında bir Meclis var.
Artık bir irade var.
O iradeyle ülkeyi yönetmek istiyor.
Yine itiraz edenlerin asker sevkiyatını engellemek için gemi ve Ulukışla Demiryolları tahrip edilecek.
Şimdi bu bölgelerden ciddi asker sevkiyatı olacak.
İşte Mustafa Kemal onları da engelleyerek ne yapıyor?
Bağlantılarını koparmış oluyor.
Yani burada Ankara'yı koruma altına aldığını söyleyebiliriz.
Mustafa Kemal'e dağıtılmış, Meclis'ten Ankara'ya gelebilen mebuslar yeni mecliste görev alabilir.
Bakın ayrım yapmıyor.
Mesela İstanbul'daki, Meclis'teki insanlar hangi görüşe sahip olursa olsun.
Amaç burada milli bağımsızlık.
Önce bağımsız olacağız, sonra aramızda tartışırız.
Farklı görüşe sahip olan insanlar da Mustafa Kemal'i Meclis'e davet etmiş, onları da istemiştir.
Yani burada ulusal iradeden bahsedebiliriz.
Anadolu vergi gelirleri İstanbul'a gönderilmeyecek.
Anadolu'daki vergilerin İstanbul'a gitmesini engellemek istiyor.
O vergileri ihtiyacımız var.
Çünkü para ve silah ihtiyacımız var.
Memleketin huzurunu kim bozarsa cezalandırılacak. Yani burada din ve millet farkı getirmeyecek.
Ne olursa olsun herkes ceza alacak.
Vali ve kolordu lar 15 gün içinde Ankara'ya 5 mebus seçip gönderecek.
Bakın böyle bir bildiri, temsil edenin bildirisi var.
Ve bir şeyi hızlandırmaya çalışıyorlar.
Yani bir Meclis açmaya çalışıyorlar.
Onun adı Büyük Millet Meclisi.
Biz niye te?
Ifadesini kullandı.
Türkiye ifadesi daha sonra alınacak.
İlk açılan meclisimiz Büyük Millet Meclisi.
Arkadaş tabi artık seçimler yapılıyor.
O bölgede Ankara'da 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açılacak.
Mustafa Kemal Ankara millet vekil olarak seçilecek.
Daha önce Erzurum vekili idi.
Şimdi Ankara milletvekili oldu.
Meclisin açılmasıyla milli mücadele kurumsallaştığını söyleyebiliriz.
Sevk ve idare de artık kolaylaşacak.
Yine birlik ve beraberlik duygusu da güçlendi diyebiliriz.
Burada Avrupa dertlerine çekilen telgraflar var.
Orada şöyle ifade var.
Bundan sonra millet adına karar verme yetkisi Meclis'e aittir.
Yani Büyük Millet Meclisi'ne aittir.
Osmanlı Hükümeti ile yapılan tüm anlaşmalar geçersizdir mesajı verilmiştir.
Bu net bir mesaj.
Artık merkez Ankara.
Yani sen benim İstanbul'daki Meclisi'ni basmakla milli iradeyi yok edemezsin.
Sen bizi orada, başımızı kesen de bizim başka bir yerde başımız çıkar.
O da nerede?
Ankara burada.
Büyük Millet Meclisi'ni uluslararası alanda göstermeye çalışıyor Mustafa Kemal.
Yani meşruluğunu dile getiriyor, meşrulaştırmaya çalışıyor.
Burada meclisin aldığı kararlar ne peki bakalım.
Ankara'da milli irade üzerinde hiçbir güç yoktur deniliyor.
Yani burada saltanat makamı yok sayılmıştır.
Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
Burada güçler birliği ilkesine vurgu yapılmış. Yani amaç çabuk karar vermek.
Çünkü olağanüstü bir meclis ve savaş meclisi.
O zaman yasama ve yürütme bir elde toplanmış.
Normalde bunlar günümüzde ayrı ayrı güçlerdir.
Ama işte hızlı karar vermesi gerekiyor Meclis'in.
Yine Meclis Başkanı, hükümetin de başkanıdır.
Burada da hükümet sisteminin Meclis hükümeti sistemi olduğunu görebiliriz.
Yani bir siyasi parti vesaire olmadığı için hükümet de ki Meclis oluyor.
Yani Meclis hükümet görevini yerine getirmiş.
Ayrıca bir hükümet kurmak zorunludur diye bir ifade var.
Bu da yürütme işlerini hızlandırmayı amaçlamıştır.
Ne demek yürütmeyi hızlandırmak, kanunlara ve kuralları çabuk yerine getirmek, tatbik etmek anlamına geliyor.
Geçici bir hükümet başkanı tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
Burada net mesaj var.
Meclis kalıcıdır ve aldığı kararlarda bağımsız olması amaçlanmıştır.
Meclisin kalıcı olduğu vurgulanmış ve aldığı kararlarda bağımsız olması da amaçlanmıştır.
Padişahın geleceği işgaller bittikten sonra Meclis kararı ile belirlenecektir.
Yani padişaha ne olacak bakalım onu meclis belirleyecek diyor Mustafa Kemal.
Burada padişahları ırk etmemeye çalışıyor.
Yani bizim önceliğimiz bağımsız olmak.
Sonra padişahın durumuna bakacağız.
Bak önemli bu.
Eğer burada direk padişah yoksa zaten milli mücadele biter.
Burada birinci meclisin özellikleri nedir?
Bir kurucu meclistir arkadaşlar.
Niye?
Çünkü hükümeti kendi içinden çıkartıyor.
Ayrıca yani devletin kurulması için gerekli olan anayasa.
İşte hükümet devlet organlarını kendi oluşturduğu için biz buna ne diyoruz?
Kurucu Meclis diyoruz.
2 ulusu addır.
Yani bu başka etnik.
Kökenli milletvekillerine yer verilmemiştir.
Genelde Türk milletvekilleri vardır.
Ulusal dır diyoruz.
Yani Türk ve Müslümanlar olduğu için üç halkıdır. Yani yasalar önünde herkes eşittir.
Arkadaşım yapılan mücadelede halkın çıkarı göz edilmiştir.
O yüzden de halkçı dır.
Güçler birliği uygulanmıştır.
Normalde bu demokratik bir uygulama değildir.
Ama Meclis olağanüstü bir meclis olduğu için, savaş meclisi olduğu için yasama, yürütme yargıyı tek bir kişi kontrol ediyor.
Meclis Başkanlığında ve güçler birliği niçin uygulanmıştır?
Hızlı karar alabilmek için bir diğer özelliğimiz süreklidir.
Bir diğer özelliğimiz ise demokratik olması.
Çünkü her görüşten milletvekili var burada.
İstanbul'dan gelenler var, Ankara'da bulunanlar var.
Yani Ankara'da gidenin görüşü farklı.
İstanbul'dan akillerin görüşü farklı.
Burada her türlü insana yer verilmiş, ilk amacımızın bağımsız olduğu ve milli birlik ve beraberlik olduğu vurgulanmış.
Bir diğer özelliği ihtilalci olması, yani o döneme göre devrim niteliğinde olacak bir kararla Meclis'in kurulma aşamasıdır.
Arkadaşlar inkılap cı değildir.
Tek inkılap hareketi saltanatı kaldırılmasıdır.
Onu biliyoruz.
Daha çok ikinci meclis inkılap olacak.
Yine partileşme yoktur.
Arkadaşlar, gruplar vardır.
Birinci grup, ikinci grup ve savaş meclisi olduğunu bilelim.
O yüzden de olağanüstü meclistir.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclis'e 1923 yılına kadar devam edecek.
Bu meclis Türkiye Büyük Millet Meclisi 1923'ten sonra tekrardan kendini feshedip yeni bir Meclis daha olacak.
O da ikinci meclis olacak.
Yani şu aralıkta savaşlar olduğunu söyleyeceğiz.
Arkadaşlar artık yeni Türk devletinin temeli atılmış olduğunu görelim.
Zaten İtilaf devletleri bu saatten sonra bize neyi de atacaklar?
Normalde 1919'da yapacakları anlaşmayı 1920 yılında yani Sevr Anlaşması'nı day atacaklar diyoruz.
Şimdi İstanbul resmen işgale uğrayınca, Osmanlı Meclisi kapatılınca ne olacak?
Temsiliyeti ne yapıyor?
Hemen İstanbul ile tüm haberleşmeyi kesiyor.
Daha önce Sivas de bunu yapmıştı.
Bu İtilaf devletlerine kısas uygulanıyor.
Nasıl yani?
İstanbul'da yapılan tutuklamalara karşılık Anadolu'daki İtilaf Devletleri de yani onların subayları da tutuklanacak.
O zaman ne olacak?
Kısas uygulanmış olacak.
Yani onlar bizimkini yakalarsa biz onları yine yakalarız.
Burada padişah taraftarlarının desteğini alabilmek için şöyle bir ifade kullanılıyor Padişahı kurtarmak amacıyla yeni meclis açılacak deniliyor.
Burada padişahlar da var şimdi.
Yani yeni bir meclis onlara galip gelmesin diye böyle bir ifade kullanılıyor.
Daha halk hazır değil.
Mustafa Kemal hakkında bir Meclis var.
Artık bir irade var.
O iradeyle ülkeyi yönetmek istiyor.
Yine itiraz edenlerin asker sevkiyatını engellemek için gemi ve Ulukışla Demiryolları tahrip edilecek.
Şimdi bu bölgelerden ciddi asker sevkiyatı olacak.
İşte Mustafa Kemal onları da engelleyerek ne yapıyor?
Bağlantılarını koparmış oluyor.
Yani burada Ankara'yı koruma altına aldığını söyleyebiliriz.
Mustafa Kemal'e dağıtılmış, Meclis'ten Ankara'ya gelebilen mebuslar yeni mecliste görev alabilir.
Bakın ayrım yapmıyor.
Mesela İstanbul'daki, Meclis'teki insanlar hangi görüşe sahip olursa olsun.
Amaç burada milli bağımsızlık.
Önce bağımsız olacağız, sonra aramızda tartışırız.
Farklı görüşe sahip olan insanlar da Mustafa Kemal'i Meclis'e davet etmiş, onları da istemiştir.
Yani burada ulusal iradeden bahsedebiliriz.
Anadolu vergi gelirleri İstanbul'a gönderilmeyecek.
Anadolu'daki vergilerin İstanbul'a gitmesini engellemek istiyor.
O vergileri ihtiyacımız var.
Çünkü para ve silah ihtiyacımız var.
Memleketin huzurunu kim bozarsa cezalandırılacak. Yani burada din ve millet farkı getirmeyecek.
Ne olursa olsun herkes ceza alacak.
Vali ve kolordu lar 15 gün içinde Ankara'ya 5 mebus seçip gönderecek.
Bakın böyle bir bildiri, temsil edenin bildirisi var.
Ve bir şeyi hızlandırmaya çalışıyorlar.
Yani bir Meclis açmaya çalışıyorlar.
Onun adı Büyük Millet Meclisi.
Biz niye te?
Ifadesini kullandı.
Türkiye ifadesi daha sonra alınacak.
İlk açılan meclisimiz Büyük Millet Meclisi.
Arkadaş tabi artık seçimler yapılıyor.
O bölgede Ankara'da 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açılacak.
Mustafa Kemal Ankara millet vekil olarak seçilecek.
Daha önce Erzurum vekili idi.
Şimdi Ankara milletvekili oldu.
Meclisin açılmasıyla milli mücadele kurumsallaştığını söyleyebiliriz.
Sevk ve idare de artık kolaylaşacak.
Yine birlik ve beraberlik duygusu da güçlendi diyebiliriz.
Burada Avrupa dertlerine çekilen telgraflar var.
Orada şöyle ifade var.
Bundan sonra millet adına karar verme yetkisi Meclis'e aittir.
Yani Büyük Millet Meclisi'ne aittir.
Osmanlı Hükümeti ile yapılan tüm anlaşmalar geçersizdir mesajı verilmiştir.
Bu net bir mesaj.
Artık merkez Ankara.
Yani sen benim İstanbul'daki Meclisi'ni basmakla milli iradeyi yok edemezsin.
Sen bizi orada, başımızı kesen de bizim başka bir yerde başımız çıkar.
O da nerede?
Ankara burada.
Büyük Millet Meclisi'ni uluslararası alanda göstermeye çalışıyor Mustafa Kemal.
Yani meşruluğunu dile getiriyor, meşrulaştırmaya çalışıyor.
Burada meclisin aldığı kararlar ne peki bakalım.
Ankara'da milli irade üzerinde hiçbir güç yoktur deniliyor.
Yani burada saltanat makamı yok sayılmıştır.
Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
Burada güçler birliği ilkesine vurgu yapılmış. Yani amaç çabuk karar vermek.
Çünkü olağanüstü bir meclis ve savaş meclisi.
O zaman yasama ve yürütme bir elde toplanmış.
Normalde bunlar günümüzde ayrı ayrı güçlerdir.
Ama işte hızlı karar vermesi gerekiyor Meclis'in.
Yine Meclis Başkanı, hükümetin de başkanıdır.
Burada da hükümet sisteminin Meclis hükümeti sistemi olduğunu görebiliriz.
Yani bir siyasi parti vesaire olmadığı için hükümet de ki Meclis oluyor.
Yani Meclis hükümet görevini yerine getirmiş.
Ayrıca bir hükümet kurmak zorunludur diye bir ifade var.
Bu da yürütme işlerini hızlandırmayı amaçlamıştır.
Ne demek yürütmeyi hızlandırmak, kanunlara ve kuralları çabuk yerine getirmek, tatbik etmek anlamına geliyor.
Geçici bir hükümet başkanı tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
Burada net mesaj var.
Meclis kalıcıdır ve aldığı kararlarda bağımsız olması amaçlanmıştır.
Meclisin kalıcı olduğu vurgulanmış ve aldığı kararlarda bağımsız olması da amaçlanmıştır.
Padişahın geleceği işgaller bittikten sonra Meclis kararı ile belirlenecektir.
Yani padişaha ne olacak bakalım onu meclis belirleyecek diyor Mustafa Kemal.
Burada padişahları ırk etmemeye çalışıyor.
Yani bizim önceliğimiz bağımsız olmak.
Sonra padişahın durumuna bakacağız.
Bak önemli bu.
Eğer burada direk padişah yoksa zaten milli mücadele biter.
Burada birinci meclisin özellikleri nedir?
Bir kurucu meclistir arkadaşlar.
Niye?
Çünkü hükümeti kendi içinden çıkartıyor.
Ayrıca yani devletin kurulması için gerekli olan anayasa.
İşte hükümet devlet organlarını kendi oluşturduğu için biz buna ne diyoruz?
Kurucu Meclis diyoruz.
2 ulusu addır.
Yani bu başka etnik.
Kökenli milletvekillerine yer verilmemiştir.
Genelde Türk milletvekilleri vardır.
Ulusal dır diyoruz.
Yani Türk ve Müslümanlar olduğu için üç halkıdır. Yani yasalar önünde herkes eşittir.
Arkadaşım yapılan mücadelede halkın çıkarı göz edilmiştir.
O yüzden de halkçı dır.
Güçler birliği uygulanmıştır.
Normalde bu demokratik bir uygulama değildir.
Ama Meclis olağanüstü bir meclis olduğu için, savaş meclisi olduğu için yasama, yürütme yargıyı tek bir kişi kontrol ediyor.
Meclis Başkanlığında ve güçler birliği niçin uygulanmıştır?
Hızlı karar alabilmek için bir diğer özelliğimiz süreklidir.
Bir diğer özelliğimiz ise demokratik olması.
Çünkü her görüşten milletvekili var burada.
İstanbul'dan gelenler var, Ankara'da bulunanlar var.
Yani Ankara'da gidenin görüşü farklı.
İstanbul'dan akillerin görüşü farklı.
Burada her türlü insana yer verilmiş, ilk amacımızın bağımsız olduğu ve milli birlik ve beraberlik olduğu vurgulanmış.
Bir diğer özelliği ihtilalci olması, yani o döneme göre devrim niteliğinde olacak bir kararla Meclis'in kurulma aşamasıdır.
Arkadaşlar inkılap cı değildir.
Tek inkılap hareketi saltanatı kaldırılmasıdır.
Onu biliyoruz.
Daha çok ikinci meclis inkılap olacak.
Yine partileşme yoktur.
Arkadaşlar, gruplar vardır.
Birinci grup, ikinci grup ve savaş meclisi olduğunu bilelim.
O yüzden de olağanüstü meclistir.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclis'e 1923 yılına kadar devam edecek.
Bu meclis Türkiye Büyük Millet Meclisi 1923'ten sonra tekrardan kendini feshedip yeni bir Meclis daha olacak.
O da ikinci meclis olacak.
Yani şu aralıkta savaşlar olduğunu söyleyeceğiz.
Arkadaşlar artık yeni Türk devletinin temeli atılmış olduğunu görelim.
Zaten İtilaf devletleri bu saatten sonra bize neyi de atacaklar?
Normalde 1919'da yapacakları anlaşmayı 1920 yılında yani Sevr Anlaşması'nı day atacaklar diyoruz.