Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı çıkan insanlarımız var.
Bu insanlara baktığımız zaman dört aşamalı olduğunu görüyoruz.
Dört türlü olduğunu görüyoruz.
Bir İstanbul hükümet tarafından çıkarılmış insanlar, iki İstanbul, bir İttihat ekipleri tarafından çıkartılmış isyanlar.
Üç daha önce Kuvayi Milliyeci olup yani bizi koruyup sonra bizden vazgeçenler var.
Biri de ajanların çıkarmış olduğu hezeyanları.
Biz İstanbul'da hükümet tarafından çıkartılan insanlara bakalım.
Özellikle Damat Ferit'in çok burada etkisi var.
Ahmet Anzavur İsyanı ki oradan atılmış bir kişiydi.
Eski bir binbaşı alaylı ama tekrar orduya alınıyor.
Kuvay ı Muhammediye, İsyan diye de bilinir.
Bunu çıkardığı İsyan, Anzavur İsyanı olarak da bilinir.
Balıkesir ve çevresinde etkili olmuştur.
Dini propaganda yapmıştır.
Ama bunu kim alt etmiştir?
Çerkez Ethem bu isyanı bastırmıştır.
Yine Kuvayı Inzibat Ağayı isyanları var.
Bu da sadece İstanbul hükümeti tarafından çıkartılmış bir isyan.
Bunun da diğer adı Halifelik Ordusu adını almış.
Yine din unsurunu çok fazla kullanıyor.
Bunlar da ordudan atılmış kimseler.
Daha önce bahsetmiştik, Nagehan Cemiyeti yani emekli subay adamı uğraşan bir cemiyet.
Bu da greve ve çevresine çıkartılmış insanlardı.
Bunda Refet Bele ile Ali Fuat Cebesoy nun bitirdiğini bilelim.
Şimdi yeni İstanbul ve İtilaf etlerini çıkarmış olduğu isyanlar bir kere Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı, Güney Marmara civarlarına falan çıkartılıyor.
Bu isyanlar özellikle İtilaf etleri Boğazlar daki denetimlerini korumaya çalıştıkları için bu bölgede sorun çıkartıp o bölgeyi daha iyi kontrol etmeye çalışıyorlar ve bunun için de destek vermişlerdir.
Bu isyanlara İtilaf Güçleri.
Burada din unsuru kullanılmıştır diyoruz.
Konya isyanı burada Bozkır Aşireti isyanıyla Delibaş Mehmet isyanlarını görmekteyiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı en büyük isyan buradadır.
Arkadaşlar İngiliz Muhipler Cemiyeti, Teali Cemiyeti burada cirit atıyor.
Bu isyanları kim bastırıyor?
Hem Refet Bele hem de Kuvay i Milliye. Yani hem düzenli ordumuz hem de Kuvay i Milliye bastırmıştır.
Ama çok doğru bastırmıştır Konya isyanlarını.
Bir diğeri Yozgat isyanı.
Şimdi bölgede önemli bir güce sahip olan Çapanoğlu ve Aynacı oğulları var.
Bu Çapan oğulları ve Aynacı oğulları Yozgat'taki akibetini kaybetmemek için ne yapıyorlar?
Olduğunca Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı saldırı isyan başlatmışlardır diyebiliriz.
Bir diğeri Koçgiri.
Erzincan ve çevresinde çıkmış bir isyandır.
Bunlar da merkez ordu tarafından bastırılıyor.
Yine Şeyh Eşref isyanı.
Bu da doğuda ve çevresine çıkmış bir isyandır.
Bu da düzenli ordu tarafından bastırılmış.
Cemil Çete isyanı, Batman ve çevresi çıkmış bir isyandır.
Bakın bunlar hep aşiret.
Mesela Bayburt'ta çıkanlar Cemil Tuğ.
Bunlar hep bakın aşiret isyanları, Koç gibi gibi.
Yine Ali Batı isyanı var.
Bu da Mardin ve çevresinde çıkmıştır.
Burada da daha önce Kuvayi Milliyeci olup sonradan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı isyan ettiklerini görüyoruz.
Burada da gelelim bizi savunanlar.
Düzenli orduya girmek istemediği için ve bazı sebeplerden dolayı onlar da isyan ediyor.
Mesela halktan zorla para topluyorlar, kendi kafalarına göre yargılama yapıyorlar.
Böyle bir merkez komuta zincirleri yok.
Kuvayi Milliye'nin ki Büyük Millet Meclisi bir de bunlar üzerine orduyu almaya çalışıyor.
Niye?
Bunlar dış düşmanı tam durduramıyor, oyalıyorlar.
O yüzden de Mustafa Kemal düzenli orduya girmelerini emrediyor bunlara.
Ama bunların da liderleri girmek istemiyor.
Mesela Çerkez Ethem eski bir Teşkilat ı Mahsusa üyesi.
Aynı zamanda komuta birlikleri var.
Yani kimsenin emir ve komutası altına girmem falan diyor.
Demirci Mehmet Efe de aynı.
Keza işte bunlar bizi koruyan kimseler iken.
Sonra ne oluyor bize düşman kesiliyor.
Çerkez Ethem nerede isyan ediyor Kütahya ve çevresinde.
Daha sonra Yunanlara sığınacak.
Demirci Mehmet Efe de Denizli, Burdur civarında bize isyan ediyor diyor.
Bu da bizim için talihsiz olan bir olay. Yine ajanlar tarafından çıkan isyanlar, Rumların, Ermenilerin çıkarmış olduğu isyanlar var.
Rumlar Pontus tarafında, Trabzon Karadeniz bölgesinde, Ermeniler de doğal, Bolu bölgesinde faaliyetlerini tam gaz devam ettiriyorlar diyordu.
Arkadaşlar Türkiye büyük bir meclisi isyana da karşı nasıl bir tedbir aldı ona bakalım.
Şimdi bir bir anti vataniye kanunu çıkartacak.
Yani vatana ihanet edenler cezalandırılacak.
Nasıl İstiklal Mahkemeleri ile tüm vicdan mahkemeler kurulmuş oldu.
İstanbul ile bağlantı tekrar kopartacak.
Bu onlar üzerinde bir baskı oluşturuyor.
Burada Anadolu Ajansının kurulduğunu görüyoruz.
Haklılığımızı dünyaya durabilmek için.
Başka bir basın yayın kuruluşu İstanbul fetvasına karşılık ki İstanbul'da Damat Ferit Çevik İstanbul'u kullandı ve onu fetvalarla Anadolu insanlarına yayıyor.
Şöyle diyor O Mustafa Kemal ve tayfası asi de deccal dir vesaire vesaire.
Onlara uyanlar cezalandırılacak gibi fetva veriyor.
Din düşmanı diyor, kafir diyor ama Mustafa Kemal'de bu fetvaya karşı Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi yanına gidip O da Anadolu fetvasını çıkartıyor.
Yani kim düşmana karşı savunma yapıyor?
Biz mi onlar mı?
Kim burada haklı?
Yani İstanbul'daki kişiler Anadolu'yu kandırmaya çalışıyor.
Ya Mustafa Kemal de burada ne?
Yapacak.
Onları başka türlü yönlendiriyor.
Yine dini fetvaya karşı başka bir dini fetva kullanılıyor.
Çok kötü olaylar.
Yine jüri erler kanunu çıkartılıyor.
Yani asker kaçakları önlenmek isteniyor.
Bu dönem kaotik bir dönem.
Arkadaşlar dışarıda düşman var.
Kuvay i Milliye ciler de bize cephe aldı ve içeride böyle düşmanlar var.
Damat Ferit onları örgütlüyor.
Yani Türk, Müslüman Müslüman'a saldırıyor, Türke saldırıyor.
Yani ciddi bir kaotik dönem, kaotik bir durum var.
Sonuç ne olacak?
Ayaklanmalar zar zor bastırılıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin otoritesi artmış oluyor ve Yunan ilerleyişi hızlandığı burada Milli Mücadele'nin kazanılması gecikti.
Ciddi bir zaman kaybı oldu bizim için diyebiliriz.
Bu insanlara baktığımız zaman dört aşamalı olduğunu görüyoruz.
Dört türlü olduğunu görüyoruz.
Bir İstanbul hükümet tarafından çıkarılmış insanlar, iki İstanbul, bir İttihat ekipleri tarafından çıkartılmış isyanlar.
Üç daha önce Kuvayi Milliyeci olup yani bizi koruyup sonra bizden vazgeçenler var.
Biri de ajanların çıkarmış olduğu hezeyanları.
Biz İstanbul'da hükümet tarafından çıkartılan insanlara bakalım.
Özellikle Damat Ferit'in çok burada etkisi var.
Ahmet Anzavur İsyanı ki oradan atılmış bir kişiydi.
Eski bir binbaşı alaylı ama tekrar orduya alınıyor.
Kuvay ı Muhammediye, İsyan diye de bilinir.
Bunu çıkardığı İsyan, Anzavur İsyanı olarak da bilinir.
Balıkesir ve çevresinde etkili olmuştur.
Dini propaganda yapmıştır.
Ama bunu kim alt etmiştir?
Çerkez Ethem bu isyanı bastırmıştır.
Yine Kuvayı Inzibat Ağayı isyanları var.
Bu da sadece İstanbul hükümeti tarafından çıkartılmış bir isyan.
Bunun da diğer adı Halifelik Ordusu adını almış.
Yine din unsurunu çok fazla kullanıyor.
Bunlar da ordudan atılmış kimseler.
Daha önce bahsetmiştik, Nagehan Cemiyeti yani emekli subay adamı uğraşan bir cemiyet.
Bu da greve ve çevresine çıkartılmış insanlardı.
Bunda Refet Bele ile Ali Fuat Cebesoy nun bitirdiğini bilelim.
Şimdi yeni İstanbul ve İtilaf etlerini çıkarmış olduğu isyanlar bir kere Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı, Güney Marmara civarlarına falan çıkartılıyor.
Bu isyanlar özellikle İtilaf etleri Boğazlar daki denetimlerini korumaya çalıştıkları için bu bölgede sorun çıkartıp o bölgeyi daha iyi kontrol etmeye çalışıyorlar ve bunun için de destek vermişlerdir.
Bu isyanlara İtilaf Güçleri.
Burada din unsuru kullanılmıştır diyoruz.
Konya isyanı burada Bozkır Aşireti isyanıyla Delibaş Mehmet isyanlarını görmekteyiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı en büyük isyan buradadır.
Arkadaşlar İngiliz Muhipler Cemiyeti, Teali Cemiyeti burada cirit atıyor.
Bu isyanları kim bastırıyor?
Hem Refet Bele hem de Kuvay i Milliye. Yani hem düzenli ordumuz hem de Kuvay i Milliye bastırmıştır.
Ama çok doğru bastırmıştır Konya isyanlarını.
Bir diğeri Yozgat isyanı.
Şimdi bölgede önemli bir güce sahip olan Çapanoğlu ve Aynacı oğulları var.
Bu Çapan oğulları ve Aynacı oğulları Yozgat'taki akibetini kaybetmemek için ne yapıyorlar?
Olduğunca Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı saldırı isyan başlatmışlardır diyebiliriz.
Bir diğeri Koçgiri.
Erzincan ve çevresinde çıkmış bir isyandır.
Bunlar da merkez ordu tarafından bastırılıyor.
Yine Şeyh Eşref isyanı.
Bu da doğuda ve çevresine çıkmış bir isyandır.
Bu da düzenli ordu tarafından bastırılmış.
Cemil Çete isyanı, Batman ve çevresi çıkmış bir isyandır.
Bakın bunlar hep aşiret.
Mesela Bayburt'ta çıkanlar Cemil Tuğ.
Bunlar hep bakın aşiret isyanları, Koç gibi gibi.
Yine Ali Batı isyanı var.
Bu da Mardin ve çevresinde çıkmıştır.
Burada da daha önce Kuvayi Milliyeci olup sonradan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı isyan ettiklerini görüyoruz.
Burada da gelelim bizi savunanlar.
Düzenli orduya girmek istemediği için ve bazı sebeplerden dolayı onlar da isyan ediyor.
Mesela halktan zorla para topluyorlar, kendi kafalarına göre yargılama yapıyorlar.
Böyle bir merkez komuta zincirleri yok.
Kuvayi Milliye'nin ki Büyük Millet Meclisi bir de bunlar üzerine orduyu almaya çalışıyor.
Niye?
Bunlar dış düşmanı tam durduramıyor, oyalıyorlar.
O yüzden de Mustafa Kemal düzenli orduya girmelerini emrediyor bunlara.
Ama bunların da liderleri girmek istemiyor.
Mesela Çerkez Ethem eski bir Teşkilat ı Mahsusa üyesi.
Aynı zamanda komuta birlikleri var.
Yani kimsenin emir ve komutası altına girmem falan diyor.
Demirci Mehmet Efe de aynı.
Keza işte bunlar bizi koruyan kimseler iken.
Sonra ne oluyor bize düşman kesiliyor.
Çerkez Ethem nerede isyan ediyor Kütahya ve çevresinde.
Daha sonra Yunanlara sığınacak.
Demirci Mehmet Efe de Denizli, Burdur civarında bize isyan ediyor diyor.
Bu da bizim için talihsiz olan bir olay. Yine ajanlar tarafından çıkan isyanlar, Rumların, Ermenilerin çıkarmış olduğu isyanlar var.
Rumlar Pontus tarafında, Trabzon Karadeniz bölgesinde, Ermeniler de doğal, Bolu bölgesinde faaliyetlerini tam gaz devam ettiriyorlar diyordu.
Arkadaşlar Türkiye büyük bir meclisi isyana da karşı nasıl bir tedbir aldı ona bakalım.
Şimdi bir bir anti vataniye kanunu çıkartacak.
Yani vatana ihanet edenler cezalandırılacak.
Nasıl İstiklal Mahkemeleri ile tüm vicdan mahkemeler kurulmuş oldu.
İstanbul ile bağlantı tekrar kopartacak.
Bu onlar üzerinde bir baskı oluşturuyor.
Burada Anadolu Ajansının kurulduğunu görüyoruz.
Haklılığımızı dünyaya durabilmek için.
Başka bir basın yayın kuruluşu İstanbul fetvasına karşılık ki İstanbul'da Damat Ferit Çevik İstanbul'u kullandı ve onu fetvalarla Anadolu insanlarına yayıyor.
Şöyle diyor O Mustafa Kemal ve tayfası asi de deccal dir vesaire vesaire.
Onlara uyanlar cezalandırılacak gibi fetva veriyor.
Din düşmanı diyor, kafir diyor ama Mustafa Kemal'de bu fetvaya karşı Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi yanına gidip O da Anadolu fetvasını çıkartıyor.
Yani kim düşmana karşı savunma yapıyor?
Biz mi onlar mı?
Kim burada haklı?
Yani İstanbul'daki kişiler Anadolu'yu kandırmaya çalışıyor.
Ya Mustafa Kemal de burada ne?
Yapacak.
Onları başka türlü yönlendiriyor.
Yine dini fetvaya karşı başka bir dini fetva kullanılıyor.
Çok kötü olaylar.
Yine jüri erler kanunu çıkartılıyor.
Yani asker kaçakları önlenmek isteniyor.
Bu dönem kaotik bir dönem.
Arkadaşlar dışarıda düşman var.
Kuvay i Milliye ciler de bize cephe aldı ve içeride böyle düşmanlar var.
Damat Ferit onları örgütlüyor.
Yani Türk, Müslüman Müslüman'a saldırıyor, Türke saldırıyor.
Yani ciddi bir kaotik dönem, kaotik bir durum var.
Sonuç ne olacak?
Ayaklanmalar zar zor bastırılıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin otoritesi artmış oluyor ve Yunan ilerleyişi hızlandığı burada Milli Mücadele'nin kazanılması gecikti.
Ciddi bir zaman kaybı oldu bizim için diyebiliriz.