Peki bu orta çağ sisteminde ne var arkadaşlar?
Bu sistemde derebeyleri ile kilise halk üzerinde baskı kurmuşlardır diyoruz.
Öyle böyle değil.
Yani inançsal bakımdan, dinsel bakımdan, ekonomik bakımdan, her yönden, sosyal bakımdan hoca derebeyleri, kilise, halk üzerinde ciddi bir baskı kurmuşlar.
İşte biz bu baskıya ne diyoruz arkadaşlar?
Skolastik düşünce genelde burada.
Dinin etkisi çok fazla.
Kilise burada her şeye karışmış.
Yani halk üzerinde.
Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, siyasi hayatta inanılmaz etkili.
Yani biz bunun diğer tanımını olarak da dogmatik düşünceyi söyleyebiliriz.
İnsanlara ne empoze edilmişse, ne dikte edilmişse onu kabul etmek zorundalar.
Kabul edilmediği zaman bu düşünceler cezai yaptırımları var.
Mesela Papa'nın arkadaşlar kendinde görmüş olduğu bazı yetkiler var.
Aforoz Enter di Andreas gibi.
Peki bu aforoz nedir?
Aforoz bir kişiyi dinden çıkarma enter di.
Bir bölgeyi dinden çıkarma.
En büyük şans ise para karşılığında günahları bağışlama ve cennetten tapu verme.
Evet yanlış duymadınız.
Cennetten tapu veriyor.
Peki Papa bu sayede zenginleşiyor mu?
Evet.
Şimdi aforoz ettiği kentlerde de insanlar günahkar oldu.
Ve bu insanların yapması gerekiyor, bağışlaması gerekiyor.
Neyle başlıyor?
Para karşılığında başlıyor.
Endülüs şans veriyor.
Onlara en duracağız.
Hem günahların para karşına bağışlanması hem de cennetten bir kapı anlamına geliyor.
Peki aforoz ve perde olanlar, dinden çıkartanlar nerede yargılanıyor?
Engizisyon mahkemelerinde.
Arkadaşlar şimdi biz burayı gördük.
Krallar ile delegeler arasında tüccarlar uzun süre devam etmiş.
Bunu daha önce de söylemiştik.
Bunun örnek bir olayı var.
Hocam Magna Carta olayı.
Magna Carta.
Olay şudur İngiltere'de bir kral var.
Kral Yurtsuz John soylu ve halk üzerinde yeni vergiler koymuştur.
Bu adam ve soylu ve halk tabakasından da buna tepki gelmiştir.
Sen kafana göre bize nasıl vergi koyarsın diye.
Ve bir meclis olsun o mecliste biz de konuşalım ona göre vergiyi beraber kararlar alalım dedi.
Peki bu insanların taleplerini kabul etmek zorunda kaldı mı?
Kral Yurtsuz John Evet kaldı.
O yüzden de hocam bu sözleşmeye tarihte Magna Carta denir.
Bu, dünya tarihinde ilk demokratik anlaşma ya da demokrasi anlaşması olarak geçiyor.
İlk sözleşme, yani ilk defa bir kralın yetkileri sınırlandırılmıştır halk tarafından.
O yüzden de önemli bir belgedir.
Bizde bunun da örneği.
Biliyorsunuz İkinci Mahmut'un tahta çıkış da alakalı.
1808 senedi ittifak olayıdır arkadaşlar.
Bu da ilk defa aydınlar dediğimiz bir Osmanlı halk ileri gelenleri ile padişah arasında karşılıklı sözleşmedir.
Yani düşünsenize koskoca bir monarşi yönetimine siz bir şey dikte ediyorsunuz.
Şu şu şu olacak diyorsunuz gibi.
Tabi Kral Yurtsuz John.
İleride bu insanlar ezmiş olsa da bu Magna Carta gerçeğini geri çevirmeye arkadaşlar onu söyleyelim.
İktidarın kaynağı nedir hocam?
Burada dindir.
Dini şeylerdir.
Yani kilise ve papalık bunu ne yapmıştır arkadaşlar?
Çok iyi bir şekilde kullanmışlar.
Mesela Papa demiş yine ben Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisiyim demiştir.
Arkadaşlar genelde Orta Çağ'da din öğeleri çok baskındır.
Gençler yani Orta Doğu'da da böyle.
Mesela Türklerde de böyle.
Yine Orta Doğu'daki diğer ülkelerde de böyle.
Yine Avrupa'da da böyle.
Ama Orta Doğu ile Avrupa arasında bir fark var.
Şimdi burada iktidarın kaynağı genelde ilahidir.
Tamam iyi.
Burada Papalık ve kilise insanlar üzerinde bir baskı, bir otorite kurmuş.
Ama Doğu dünyasındaki şöyle.
Yine burada bir iktidar kaynağı dinidir.
Evet, bizde kut inancı İslamiyet'ten önce bile vardı.
İslamiyet'ten sonra halife den onay alma şeklinde oluştu.
Tamam ama bizde baskı yok.
Yani Doğu dünyasında din insanların sosyal hayatını, ekonomisini şekillendirmiştir.
Burada Avrupa'da inanılmaz bir skolastik, hem dogmatik jin var.
Fark burada.
Arkadaşlar Çin de Avrupa bundan nasıl kurtulacak?
Haçlı seferleri ile dünyayı atılacaklar, yeni bir dünya ile temas kuracaklar ve özgürlüğü görecekler.
Doğu dünyasındaki ve Doğu dünyası da özgür zaten bu yönden.
Aralarındaki en büyük fark bu gençler.