Kunduz Türkçe atasözü konu anlatımından herkese merhaba arkadaşlar.
Atasözü denildiğinde aklımıza atalarımızın söylediği sözler gelsin.
Yani çoğu çok.
Eskiden atalarımız bazı sözler söylemiş, cümleler söylemiş ve bunlar günümüze kadar gelmiş.
Atasözü çok önceden yaşanmış olayların üstüne söylenmiş cümleler midir?
Atasözleri anonim midir?
Yani ilk söyleyenleri belli değildir.
Mesela şöyle bir atasözü yazsam damlaya damlaya göl olur, şimdi bu damlaya damlaya göl olur atasözünü ilk söyleyen belli mi?
Yani bunun sahibini altına yazabiliyor muyum?
Ayşe, Ahmet, Fatma, Hüseyin gibi yazamıyorum.
Çoğu önceden söylendiği için nesilden nesile günümüze kadar aktarılarak geldiği için ilk söyleyeni belli değildir arkadaşlar.
İkinci madem atasözleri kalıplaşmış dır, arkadaşlar kalıplaşmış dır ne demek önce onu söyleyelim, kalıplaşmış dır dendiğinde aklınıza kek kalıbı gelsin.
Şimdi ben çekimin belirli bir şekilde olması için o kalıba koyup pişiriyorum.
Veya binalar böyle yapılırken betonlar belirli bir düzende olsun diye kalıplar çakılıyor ve o kalıpların içine beton dökülüyor.
Şimdi keki kalıptan çıkardıktan sonra, betonu kalıptan çıkardıktan sonra şöyle hemen ufak bir dokunuşla ben bunları değiştirebilir miyim?
Hayır, o zaman kalıplaşmış tır demek değiştirilemez demektir.
Bu değiştirilemeyen atasözleri, kelimelerin yerleri değiştirilemez, kelimeler değiştirilemez, eş anlamlısı dahi kullanılamaz demektir.
Hemen şöyle bir atasözü yazayım.
Denize atlayan yılana sarılır.
Şimdi yazdığım atasözü doğru mu arkadaşlar?
Değil.
Çünkü şuradaki atlayan kelimesini ben değiştirerek yazdım.
Bunun doğrusu denize düşen yılana sarılır olacak.
Kalıp bulaştığı için ben bu kelimeleri değiştir ama yerlerini de değiştirmem.
Kelimelerin kendilerini de değiştir.
Ama bir diğer uyarım atasözleri cümle şeklindedir ve öğüt verir arkadaşlar.
Şimdi atasözleri ve deyimler den hangisi öğüt verir diye aklınız karışırsa atasözünün içinde woo harfi vardır ve Öğüt'ün ilk harfi de özüdür. Yani atasözleri öğüt verir, aklınız da bu şekilde kalabilir.
Hemen bakalım.
Güven me valla düşersin Darla.
Bu atasözü bana öğüt veriyor mu?
Veriyor ve cümle şeklinde mi?
Evet, cümle şeklinde.
Sadece devrik cümle olmuş Varlığa güvenme, darla düşersin şeklinde.
Ama kalıp bulaştığı için ben bunu düzelt demiyorum.
Şimdi öğüt veriyor mu ona bakayım.
Bana diyor ki Paranı güvenme, malını güvenme.
Çünkü bunlara güvenip çalışmazsa darlığı düşersin.
Çalış, bunlara güvenme.
Bana öğüt verdi, yol gösterdi.
Bir diğer madde.
Eş anlamlı ya da zıt anlamlı atasözleri olabilir.
Bakalım hemen üzüm üzüme baka baka kararır.
Şimdi bununla aynı anlama gelebilecek başka bir atasözü bulabilir miyim?
Bulabilirim.
Körlüğe yatan şaşı kalkar.
Bunlar ikisi aynı anlama geldiği için yakın, anlamlı veya eş anlamlı atasözleri olur.
Aynı şekilde tam tersi anlama gelen yani zıt anlamlı ata söz de bulabilirim.
İyilik eden iyilik bulur.
Yani burada iyilik yapmam gerektiğini söylüyor, iyilik bulmam için.
Peki tam tersi gelebilecek bir atasözümüz var mı?
O kadar çok ki, mutlaka bulurum.
Iyilikten maraz doğar.
Yukarda bana iyilik eden iyilik bulur derken iyilik yapmam gerektiğini söylüyor.
Aşağıda da iyilikten maraz doğar derken iyilik yaparsan kötülük bulursun demek istiyor.
Yani bunların da anlamları farklı olduğu için zıt anlamlı ata sözlerimiz oldu.
Gerçek ve mecaz anlamlı ata sözlerimiz vardır.
Yalnız mecaz, anlamlı ata sözlerimiz daha çoğunluktadır.
Gerçek anlama gelebilecek bir ata sözü söyleyecek olursak az söyle, çok dinle. Burada az konuşup çok dinlemem gerektiğini söylüyor.
Yani kelimelerle verilen anlam, iletilmek istenen anlamla aynı olduğu için bu ata sözün benim gerçek anlamlı ata sözüdür.
Bir de mecaz bakalım.
Dost acı söyler.
Şimdi burada ne diyor?
Dostun acıyı söylüyor.
Pek acı söyler.
Derken gerçekten tadı olan acıdan mı bahsediyor?
Hayir!
Doğruları söylersen da kırlı bilirsin demek istiyor.
Verilenler ile iletilmek istenen mesaj farklı olduğu için buradaki ata sözüm mecaz, anlamlı ata sözü oldu.
Bir diğer madem atasözleri anlamlarına göre grup tanıtılabilir arkadaşlar.
O kadar çok ki doğa ile ilgili atasözleri, dini atasözleri, inanışlar, ilgili atasözleri, deneyimlerle ilgili atasözleri çok olduğu için bunlar anlamlarına göre grup tandır olabilir.
Mesela hemen bir tane bakalım.
Mart kapıdan baktırır.
Kazma kürek yaktırır.
Şimdi bu oto sözüm neyle ilgili Mart ayında diyor.
Dışarıya çıkamazsın, soğuktan kapıdan baka bilirsin.
Ancak ocak şubat aylarında o kadar çok yakacak tükettik ki.
Senin yakacağı kalmadığı için kazmanın ve Yürek'in odun kısmını yapabilirsin diyor.
Yani benim bu atasözünün doğa olaylarıyla ilgili oldu.
Bir tane daha bakalım.
Ağaç yaşken eğilir.
Bu atasözünde diyor ki Eğitime küçük yaşta başlamalısınız.
Bir birey küçükken çok şey öğrenir.
O zaman benim bu atasözünde eğitimle alakalı bir ata sözüdür.
Yani ben bu ata sözlerini grup mandıra bilirim.
Ve son madem arkadaşlar atasözleri millidir, ne demektir milli olması.
Her milletin kendine ait atasözleri vardır, Türk atasözleri vardır.
Çin atasözleri vardır.
Japon atasözleri vardır.
Yani her milletin kendine ait atalarının söylediği ve bugüne kadar iletilmiş kalıplaşmış cümleleri mutlaka bulunur.
Atasözü denildiğinde aklımıza atalarımızın söylediği sözler gelsin.
Yani çoğu çok.
Eskiden atalarımız bazı sözler söylemiş, cümleler söylemiş ve bunlar günümüze kadar gelmiş.
Atasözü çok önceden yaşanmış olayların üstüne söylenmiş cümleler midir?
Atasözleri anonim midir?
Yani ilk söyleyenleri belli değildir.
Mesela şöyle bir atasözü yazsam damlaya damlaya göl olur, şimdi bu damlaya damlaya göl olur atasözünü ilk söyleyen belli mi?
Yani bunun sahibini altına yazabiliyor muyum?
Ayşe, Ahmet, Fatma, Hüseyin gibi yazamıyorum.
Çoğu önceden söylendiği için nesilden nesile günümüze kadar aktarılarak geldiği için ilk söyleyeni belli değildir arkadaşlar.
İkinci madem atasözleri kalıplaşmış dır, arkadaşlar kalıplaşmış dır ne demek önce onu söyleyelim, kalıplaşmış dır dendiğinde aklınıza kek kalıbı gelsin.
Şimdi ben çekimin belirli bir şekilde olması için o kalıba koyup pişiriyorum.
Veya binalar böyle yapılırken betonlar belirli bir düzende olsun diye kalıplar çakılıyor ve o kalıpların içine beton dökülüyor.
Şimdi keki kalıptan çıkardıktan sonra, betonu kalıptan çıkardıktan sonra şöyle hemen ufak bir dokunuşla ben bunları değiştirebilir miyim?
Hayır, o zaman kalıplaşmış tır demek değiştirilemez demektir.
Bu değiştirilemeyen atasözleri, kelimelerin yerleri değiştirilemez, kelimeler değiştirilemez, eş anlamlısı dahi kullanılamaz demektir.
Hemen şöyle bir atasözü yazayım.
Denize atlayan yılana sarılır.
Şimdi yazdığım atasözü doğru mu arkadaşlar?
Değil.
Çünkü şuradaki atlayan kelimesini ben değiştirerek yazdım.
Bunun doğrusu denize düşen yılana sarılır olacak.
Kalıp bulaştığı için ben bu kelimeleri değiştir ama yerlerini de değiştirmem.
Kelimelerin kendilerini de değiştir.
Ama bir diğer uyarım atasözleri cümle şeklindedir ve öğüt verir arkadaşlar.
Şimdi atasözleri ve deyimler den hangisi öğüt verir diye aklınız karışırsa atasözünün içinde woo harfi vardır ve Öğüt'ün ilk harfi de özüdür. Yani atasözleri öğüt verir, aklınız da bu şekilde kalabilir.
Hemen bakalım.
Güven me valla düşersin Darla.
Bu atasözü bana öğüt veriyor mu?
Veriyor ve cümle şeklinde mi?
Evet, cümle şeklinde.
Sadece devrik cümle olmuş Varlığa güvenme, darla düşersin şeklinde.
Ama kalıp bulaştığı için ben bunu düzelt demiyorum.
Şimdi öğüt veriyor mu ona bakayım.
Bana diyor ki Paranı güvenme, malını güvenme.
Çünkü bunlara güvenip çalışmazsa darlığı düşersin.
Çalış, bunlara güvenme.
Bana öğüt verdi, yol gösterdi.
Bir diğer madde.
Eş anlamlı ya da zıt anlamlı atasözleri olabilir.
Bakalım hemen üzüm üzüme baka baka kararır.
Şimdi bununla aynı anlama gelebilecek başka bir atasözü bulabilir miyim?
Bulabilirim.
Körlüğe yatan şaşı kalkar.
Bunlar ikisi aynı anlama geldiği için yakın, anlamlı veya eş anlamlı atasözleri olur.
Aynı şekilde tam tersi anlama gelen yani zıt anlamlı ata söz de bulabilirim.
İyilik eden iyilik bulur.
Yani burada iyilik yapmam gerektiğini söylüyor, iyilik bulmam için.
Peki tam tersi gelebilecek bir atasözümüz var mı?
O kadar çok ki, mutlaka bulurum.
Iyilikten maraz doğar.
Yukarda bana iyilik eden iyilik bulur derken iyilik yapmam gerektiğini söylüyor.
Aşağıda da iyilikten maraz doğar derken iyilik yaparsan kötülük bulursun demek istiyor.
Yani bunların da anlamları farklı olduğu için zıt anlamlı ata sözlerimiz oldu.
Gerçek ve mecaz anlamlı ata sözlerimiz vardır.
Yalnız mecaz, anlamlı ata sözlerimiz daha çoğunluktadır.
Gerçek anlama gelebilecek bir ata sözü söyleyecek olursak az söyle, çok dinle. Burada az konuşup çok dinlemem gerektiğini söylüyor.
Yani kelimelerle verilen anlam, iletilmek istenen anlamla aynı olduğu için bu ata sözün benim gerçek anlamlı ata sözüdür.
Bir de mecaz bakalım.
Dost acı söyler.
Şimdi burada ne diyor?
Dostun acıyı söylüyor.
Pek acı söyler.
Derken gerçekten tadı olan acıdan mı bahsediyor?
Hayir!
Doğruları söylersen da kırlı bilirsin demek istiyor.
Verilenler ile iletilmek istenen mesaj farklı olduğu için buradaki ata sözüm mecaz, anlamlı ata sözü oldu.
Bir diğer madem atasözleri anlamlarına göre grup tanıtılabilir arkadaşlar.
O kadar çok ki doğa ile ilgili atasözleri, dini atasözleri, inanışlar, ilgili atasözleri, deneyimlerle ilgili atasözleri çok olduğu için bunlar anlamlarına göre grup tandır olabilir.
Mesela hemen bir tane bakalım.
Mart kapıdan baktırır.
Kazma kürek yaktırır.
Şimdi bu oto sözüm neyle ilgili Mart ayında diyor.
Dışarıya çıkamazsın, soğuktan kapıdan baka bilirsin.
Ancak ocak şubat aylarında o kadar çok yakacak tükettik ki.
Senin yakacağı kalmadığı için kazmanın ve Yürek'in odun kısmını yapabilirsin diyor.
Yani benim bu atasözünün doğa olaylarıyla ilgili oldu.
Bir tane daha bakalım.
Ağaç yaşken eğilir.
Bu atasözünde diyor ki Eğitime küçük yaşta başlamalısınız.
Bir birey küçükken çok şey öğrenir.
O zaman benim bu atasözünde eğitimle alakalı bir ata sözüdür.
Yani ben bu ata sözlerini grup mandıra bilirim.
Ve son madem arkadaşlar atasözleri millidir, ne demektir milli olması.
Her milletin kendine ait atasözleri vardır, Türk atasözleri vardır.
Çin atasözleri vardır.
Japon atasözleri vardır.
Yani her milletin kendine ait atalarının söylediği ve bugüne kadar iletilmiş kalıplaşmış cümleleri mutlaka bulunur.