Türkçe deyimler konu anlatımından herkese merhaba.
Arkadaşlar, deyimler çok eskiden yaşanılan bir durumu özetler nitelikte kullanılan kelime gruplarıdır.
Yani yine çok çok önceden atalarımız bir şeyler yaşamış, bu sefer yaşadıkları durumu özetler nitelikte bazı kalıplaşmış kelimeler kullanmışlar.
Şimdi çok eskiden yaşanıp günümüze kadar tabii ki yine nesilden nesile aktarılarak gelmiş.
Aynı atasözleri gibi deyimler tabii ki çok eskiden olduğu için atasözleri gibi.
Bunlar da anonim midir?
Mesela göz kulak olmak deyimi nden bahsedecek olursak.
Ben bunun altına ilk kimin söylediğini yazabiliyor muyum?
Veya bu deyim kime aittir?
Belirleyebiliyor muyum?
Belirti demiyorum.
Bu yüzden anonim midir?
Yani ilk söyleyeni belli değildir.
Yine atasözleri ile ortak bir özellik olan deyimler kalıplaşmış dır arkadaşlar.
Kalıplaşmış ne demekti?
Beton kalıpları düşünelim.
Kek kalıplarını düşünelim.
Değiştirilemeyecek kelimelerin yerleri de değiştirilemez.
Eş anlamlısı dahi kullanılamaz.
Mesela bir deyim yazayım Süt yalamış kediye dönmek.
Şimdi ben bu deyimi doğru mu kullandım?
Hayır, doğru kullanmadım.
Şuradaki yalanmış kelimesini kendim değiştirerek verdim.
Bunun orijinali, yani günümüze kadar gelmiş hali süt dökmüş kediye dönmektir.
Değiştirmem doğru mu oldu?
Hayır, doğru olmadı.
Niye?
Kalıplaşmış, değiştirilemez.
Günümüze öyle gelmiş çünkü.
Bir diğer madde, deyimler, durum bildirir arkadaşlar.
Şimdi atasözleri için ne dedik?
Atasözü olduğunu nereden biliyorum?
Şuradaki öyküden hatırlamam gerekiyordu.
Çünkü atasözleri öğüt veriyordu.
Şu bana ipucu olsun.
Deyimler de Arkadaşlar deyimin ilk harfi dedir.
Durum bildirirler.
Şuradaki de bana yine ipucu olacak.
Yani kişiliğin, varlıkların içinde bulunduğu durumu özetler nitelikteki kelime grupları olması gerekiyor.
Bakalım gözden düşmek.
Ne demek?
Gözden düşmek bir kişinin değer kaybetmesi demek.
Peki değer kaybetmesi ne demek?
Kişinin içinde bulunduğu durumu gösteriyor bana.
Durum gösterdiği için de deyim oldu bir diyar.
Madem deyimler mastar ile biter, ancak cümle halinde olanlar da vardır.
Yani atasözleri ile farkları verildiğinde atasözleri cümle şeklindedir.
Deyimler mastar şeklinde kurulur diyebilirim.
Ancak bilmem gerekiyor ki, cümle şeklindeki deyimler de vardır.
Yani yapmam gereken şey mak.
Emekli veya cümle şeklinde olup olmamasına göre isim vermek değil, durum bildirmeleri ve öğüt vermeleri ile karşılaştıran bilirim farkını anlayabilirim. Bakıyorum göz doldurmak.
Göz doldurmak, hoşa giden, beğeni kazanılan demek ve mak mek mastar ikili bitti yani deyimdir.
Ancak burada bir istisna söyledik.
Cümle şeklinde olan deyimleri mizde vardır.
Bakalım atı alan.
Üsküdarı geçti.
Bakın benim bu deyimin ancak cümle şeklinde yani atasözleri ile farkı cümle şeklindedir.
Veya değildir diyemem arkadaşlar.
Istisnalar mutlaka var.
Benim atasözü ve deyimi min en önemli farkı cümlelerde şıklar da aramam gereken şey deyimlerin durum bildirmesi, atasözlerinin öğüt vermesi olmalı.
Bu konu çok önemli.
Atı alan Üsküdar'ı geçti cümle şeklindedir dedik.
Ne demek bu?
Geç kalma durumunu bildirir arkadaşlar?
Yani yine benim için ayırt edici nokta durum bildirmeleri olacak.
Bir diğer madde hem gerçek hem mecaz anlamlı deneyimlerimiz vardır.
Ancak ata sözlerinde de söyledik.
Mecaz anlamları daha iyi çoğunluktadır.
Kulak kabartmak.
Şimdi kulak kabartmak derken alıp kulağını böyle so daylak.
Abartmıyorum.
Ne demek istiyorum?
Gizlice dinlemek demek.
O zaman belirtilen durumla kelimelerle verilen anlam farklı olduğu için benim bu deyimi mecaz anlamlı ancak gerçek anlamları da var demiş değil.
Yükte hafif, pahada ağır.
Ahır olmak ne demek?
Bu yükün az olması Taha'nın yani parasının fazla olması demektir.
O zaman verilen anlam ile asıl anlatılmak istenen durum aynı olduğu için benim bu deyimi gerçek anlamlıdır.
Bir diğer ve son madde m geldim.
Deyimler kelime grubudur.
Parçalanamaz lar.
Şimdi bu kelime grubu olması demek, içinde birden fazla kelime barındırması.
Demek ki deyimler de minimum iki kelimeyle oluşur.
Dirsek çürütmek de.
Yeminden bahsedelim.
Kelime grubu olması, birden fazla kelimeden oluşması demek.
Parçalanamaz olması ne demek arkadaşlar?
Sekizinci sınıfa geldiğinizde göreceksiniz, cümleyi ögelerinden ayıracağız.
Özne, yüklem, nesne dolaylı cümle gibi.
Bunlar parçalanamaz derken dirsek kelimesini farklı bir öge içinde, çürütme kelimesini farklı bir öge içinde alamam.
Kelime grubu olduğu için parçalı namazlar ve bir bütün olarak aynı öğenin içinde almak zorundayım.
Arkadaşlar, deyimler çok eskiden yaşanılan bir durumu özetler nitelikte kullanılan kelime gruplarıdır.
Yani yine çok çok önceden atalarımız bir şeyler yaşamış, bu sefer yaşadıkları durumu özetler nitelikte bazı kalıplaşmış kelimeler kullanmışlar.
Şimdi çok eskiden yaşanıp günümüze kadar tabii ki yine nesilden nesile aktarılarak gelmiş.
Aynı atasözleri gibi deyimler tabii ki çok eskiden olduğu için atasözleri gibi.
Bunlar da anonim midir?
Mesela göz kulak olmak deyimi nden bahsedecek olursak.
Ben bunun altına ilk kimin söylediğini yazabiliyor muyum?
Veya bu deyim kime aittir?
Belirleyebiliyor muyum?
Belirti demiyorum.
Bu yüzden anonim midir?
Yani ilk söyleyeni belli değildir.
Yine atasözleri ile ortak bir özellik olan deyimler kalıplaşmış dır arkadaşlar.
Kalıplaşmış ne demekti?
Beton kalıpları düşünelim.
Kek kalıplarını düşünelim.
Değiştirilemeyecek kelimelerin yerleri de değiştirilemez.
Eş anlamlısı dahi kullanılamaz.
Mesela bir deyim yazayım Süt yalamış kediye dönmek.
Şimdi ben bu deyimi doğru mu kullandım?
Hayır, doğru kullanmadım.
Şuradaki yalanmış kelimesini kendim değiştirerek verdim.
Bunun orijinali, yani günümüze kadar gelmiş hali süt dökmüş kediye dönmektir.
Değiştirmem doğru mu oldu?
Hayır, doğru olmadı.
Niye?
Kalıplaşmış, değiştirilemez.
Günümüze öyle gelmiş çünkü.
Bir diğer madde, deyimler, durum bildirir arkadaşlar.
Şimdi atasözleri için ne dedik?
Atasözü olduğunu nereden biliyorum?
Şuradaki öyküden hatırlamam gerekiyordu.
Çünkü atasözleri öğüt veriyordu.
Şu bana ipucu olsun.
Deyimler de Arkadaşlar deyimin ilk harfi dedir.
Durum bildirirler.
Şuradaki de bana yine ipucu olacak.
Yani kişiliğin, varlıkların içinde bulunduğu durumu özetler nitelikteki kelime grupları olması gerekiyor.
Bakalım gözden düşmek.
Ne demek?
Gözden düşmek bir kişinin değer kaybetmesi demek.
Peki değer kaybetmesi ne demek?
Kişinin içinde bulunduğu durumu gösteriyor bana.
Durum gösterdiği için de deyim oldu bir diyar.
Madem deyimler mastar ile biter, ancak cümle halinde olanlar da vardır.
Yani atasözleri ile farkları verildiğinde atasözleri cümle şeklindedir.
Deyimler mastar şeklinde kurulur diyebilirim.
Ancak bilmem gerekiyor ki, cümle şeklindeki deyimler de vardır.
Yani yapmam gereken şey mak.
Emekli veya cümle şeklinde olup olmamasına göre isim vermek değil, durum bildirmeleri ve öğüt vermeleri ile karşılaştıran bilirim farkını anlayabilirim. Bakıyorum göz doldurmak.
Göz doldurmak, hoşa giden, beğeni kazanılan demek ve mak mek mastar ikili bitti yani deyimdir.
Ancak burada bir istisna söyledik.
Cümle şeklinde olan deyimleri mizde vardır.
Bakalım atı alan.
Üsküdarı geçti.
Bakın benim bu deyimin ancak cümle şeklinde yani atasözleri ile farkı cümle şeklindedir.
Veya değildir diyemem arkadaşlar.
Istisnalar mutlaka var.
Benim atasözü ve deyimi min en önemli farkı cümlelerde şıklar da aramam gereken şey deyimlerin durum bildirmesi, atasözlerinin öğüt vermesi olmalı.
Bu konu çok önemli.
Atı alan Üsküdar'ı geçti cümle şeklindedir dedik.
Ne demek bu?
Geç kalma durumunu bildirir arkadaşlar?
Yani yine benim için ayırt edici nokta durum bildirmeleri olacak.
Bir diğer madde hem gerçek hem mecaz anlamlı deneyimlerimiz vardır.
Ancak ata sözlerinde de söyledik.
Mecaz anlamları daha iyi çoğunluktadır.
Kulak kabartmak.
Şimdi kulak kabartmak derken alıp kulağını böyle so daylak.
Abartmıyorum.
Ne demek istiyorum?
Gizlice dinlemek demek.
O zaman belirtilen durumla kelimelerle verilen anlam farklı olduğu için benim bu deyimi mecaz anlamlı ancak gerçek anlamları da var demiş değil.
Yükte hafif, pahada ağır.
Ahır olmak ne demek?
Bu yükün az olması Taha'nın yani parasının fazla olması demektir.
O zaman verilen anlam ile asıl anlatılmak istenen durum aynı olduğu için benim bu deyimi gerçek anlamlıdır.
Bir diğer ve son madde m geldim.
Deyimler kelime grubudur.
Parçalanamaz lar.
Şimdi bu kelime grubu olması demek, içinde birden fazla kelime barındırması.
Demek ki deyimler de minimum iki kelimeyle oluşur.
Dirsek çürütmek de.
Yeminden bahsedelim.
Kelime grubu olması, birden fazla kelimeden oluşması demek.
Parçalanamaz olması ne demek arkadaşlar?
Sekizinci sınıfa geldiğinizde göreceksiniz, cümleyi ögelerinden ayıracağız.
Özne, yüklem, nesne dolaylı cümle gibi.
Bunlar parçalanamaz derken dirsek kelimesini farklı bir öge içinde, çürütme kelimesini farklı bir öge içinde alamam.
Kelime grubu olduğu için parçalı namazlar ve bir bütün olarak aynı öğenin içinde almak zorundayım.