Bir önceki videomuzda oksijenin kanda nasıl taşındığını öğrenmiştik.
Oksijenin, %3'ü kan plazmasında çözünmüş olarak, %97'si ise alyuvarın içerisindeki hemoglobine bağlanarak taşınıyordu.
Şimdi ise karbondioksitin taşınmasından bahsedelim.
Karbondioksit kanda üç şekilde taşınır.
Hücrelerin metabolizması sonucu açığa çıkan karbondioksitin %7'si plazmada çözünmüş halde, %23'ü hemoglobine bağlı şekilde, %70'i bikarbonat iyonları şeklinde plazmada taşınır.
Yani karbondioksitin %77'lik bir kısmı plazmada taşınır diyebiliriz.
İlk olarak hemoglobine bağlı taşınmayı inceleyelim.
Burada doku hücreleri var ve burada da doku hücrelerinin etrafını saran doku kılcalları, içeride de alyuvar.
Doku hücrelerinin dışında bulunan sıvıya da doku sıvısı diyorduk tabii ki.
Doku hücreleri metabolizma sonucu atık olarak karbondioksit üretir.
Karbondioksit hücrelerden çıkar, öncelikle doku sıvısına, ardından kan plazmasına ve ardından da alyuvarın içerisine girer.
Alyuvarın içinde hemoglobin ile birleşir.
Karbominohemoglobin dediğimiz molekül oluşur.
Yani karbondioksit taşınmaya hazır.
Karbondioksit, kan damarları sayesinde alveol kılcallarına kadar gelir.
Şimdi alveol kılcallarında doku kılcallarında olan olayın tam tersi gerçekleşecek.
Yani burada karbondioksit ve hemoglobin birbirinden ayrılacak.
Sonrasında karbondioksit alyuvarın içerisinden çıkıp önce kan plazmasına, ardından da alveol boşluğuna geçecek.
Ve biz nefes vererek bu karbondioksiti vücudumuzdan dışarıya atmış olacağız.
Burada gerçekleşen tepkimeler enzimsizdir.
Şimdi de bikarbonat iyonları halinde plazmada nasıl taşındığını inceleyelim.
Buradaki tepkimeler diğerine göre biraz daha fazla.
Buraya doku sıvısını hemen eklemek istiyorum.
Karbondioksit, hücrelerden doku sıvısına ve buradan da kılcal damarlara geçer.
Sonrasında da alyuvarın içerisine girer.
Burada su ile birleşir ve karbonik asidi oluşturur.
Burada çok önemli bir enzim görev alıyor.
Bu enzimin adı karbonik anhidraz.
Karbonik asit daha sonra bikarbonat ve hidrojen iyonlarına ayrışır.
Hidrojen iyonlarının çoğu hemoglobine bağlanarak kandaki pH değişikliğini en aza indirger.
Bikarbonat iyonları ise plazmaya geçer.
Bikarbonat bu şekilde kan damarları sayesinde alveol kılcallarına ulaşacak.
Şimdi alveol kılcallarına gelmiş olsun.
Alveol kılcallarında biraz önce anlattığım işlemlerin tersi gerçekleşir.
Hidrojen hemoglobinden ayrılır.
Bikarbonat iyonları tekrar alyuvarın içerisine geçer.
Bikarbonat ve hidrojen iyonları birleşerek tekrardan karbonik asidi oluşturur.
Alyuvarlardaki karbonik anhidraz enzimi, karbonik asidi karbondioksit ve suya dönüştürür.
Karbonik anhidraz enziminin tersinir çalıştığını fark etmişsinizdir.
Evet, alyuvarın içerisindeki karbondioksit artık buradan çıkar, kan plazmasına geçer.
Ardından alveollere geçer ve biz nefes vererek karbondioksiti vücudumuzdan uzaklaştırmış oluruz.
Böylece doku kılcallarında ve alveol kılcallarında gerçekleşen tepkimeleri öğrenmiş olduk.
Karbonik anhidraz enziminin tersinir çalıştığını tekrardan vurgulamak istiyorum.
Son olarak bahsetmek istediğim bir şey daha var.
Hemoglobin; oksijenle, karbondioksitle, hidrojenle rahatlıkla bağlanıp ayrılıyor.
Yani çok rahat tersinir tepkimeler veriyor.
Ancak hemoglobin karbonmonoksite bağlanırsa bundan kolay kolay ayrılamaz.
Bu durumda dokularımıza oksijen ulaştıramayız.
Çünkü oksijen bağlanabileceği hemoglobin bulamaz.
Bu durumda karbonmonoksit zehirlenmesi gerçekleşir.
Buna soba zehirlenmesi de denilir.
Bu durum eğer fark edilirse, zehirlenme yaşayan kişiye saf oksijen solutulmalı veya kişi temiz havaya çıkarılmalıdır.
Oksijenin, %3'ü kan plazmasında çözünmüş olarak, %97'si ise alyuvarın içerisindeki hemoglobine bağlanarak taşınıyordu.
Şimdi ise karbondioksitin taşınmasından bahsedelim.
Karbondioksit kanda üç şekilde taşınır.
Hücrelerin metabolizması sonucu açığa çıkan karbondioksitin %7'si plazmada çözünmüş halde, %23'ü hemoglobine bağlı şekilde, %70'i bikarbonat iyonları şeklinde plazmada taşınır.
Yani karbondioksitin %77'lik bir kısmı plazmada taşınır diyebiliriz.
İlk olarak hemoglobine bağlı taşınmayı inceleyelim.
Burada doku hücreleri var ve burada da doku hücrelerinin etrafını saran doku kılcalları, içeride de alyuvar.
Doku hücrelerinin dışında bulunan sıvıya da doku sıvısı diyorduk tabii ki.
Doku hücreleri metabolizma sonucu atık olarak karbondioksit üretir.
Karbondioksit hücrelerden çıkar, öncelikle doku sıvısına, ardından kan plazmasına ve ardından da alyuvarın içerisine girer.
Alyuvarın içinde hemoglobin ile birleşir.
Karbominohemoglobin dediğimiz molekül oluşur.
Yani karbondioksit taşınmaya hazır.
Karbondioksit, kan damarları sayesinde alveol kılcallarına kadar gelir.
Şimdi alveol kılcallarında doku kılcallarında olan olayın tam tersi gerçekleşecek.
Yani burada karbondioksit ve hemoglobin birbirinden ayrılacak.
Sonrasında karbondioksit alyuvarın içerisinden çıkıp önce kan plazmasına, ardından da alveol boşluğuna geçecek.
Ve biz nefes vererek bu karbondioksiti vücudumuzdan dışarıya atmış olacağız.
Burada gerçekleşen tepkimeler enzimsizdir.
Şimdi de bikarbonat iyonları halinde plazmada nasıl taşındığını inceleyelim.
Buradaki tepkimeler diğerine göre biraz daha fazla.
Buraya doku sıvısını hemen eklemek istiyorum.
Karbondioksit, hücrelerden doku sıvısına ve buradan da kılcal damarlara geçer.
Sonrasında da alyuvarın içerisine girer.
Burada su ile birleşir ve karbonik asidi oluşturur.
Burada çok önemli bir enzim görev alıyor.
Bu enzimin adı karbonik anhidraz.
Karbonik asit daha sonra bikarbonat ve hidrojen iyonlarına ayrışır.
Hidrojen iyonlarının çoğu hemoglobine bağlanarak kandaki pH değişikliğini en aza indirger.
Bikarbonat iyonları ise plazmaya geçer.
Bikarbonat bu şekilde kan damarları sayesinde alveol kılcallarına ulaşacak.
Şimdi alveol kılcallarına gelmiş olsun.
Alveol kılcallarında biraz önce anlattığım işlemlerin tersi gerçekleşir.
Hidrojen hemoglobinden ayrılır.
Bikarbonat iyonları tekrar alyuvarın içerisine geçer.
Bikarbonat ve hidrojen iyonları birleşerek tekrardan karbonik asidi oluşturur.
Alyuvarlardaki karbonik anhidraz enzimi, karbonik asidi karbondioksit ve suya dönüştürür.
Karbonik anhidraz enziminin tersinir çalıştığını fark etmişsinizdir.
Evet, alyuvarın içerisindeki karbondioksit artık buradan çıkar, kan plazmasına geçer.
Ardından alveollere geçer ve biz nefes vererek karbondioksiti vücudumuzdan uzaklaştırmış oluruz.
Böylece doku kılcallarında ve alveol kılcallarında gerçekleşen tepkimeleri öğrenmiş olduk.
Karbonik anhidraz enziminin tersinir çalıştığını tekrardan vurgulamak istiyorum.
Son olarak bahsetmek istediğim bir şey daha var.
Hemoglobin; oksijenle, karbondioksitle, hidrojenle rahatlıkla bağlanıp ayrılıyor.
Yani çok rahat tersinir tepkimeler veriyor.
Ancak hemoglobin karbonmonoksite bağlanırsa bundan kolay kolay ayrılamaz.
Bu durumda dokularımıza oksijen ulaştıramayız.
Çünkü oksijen bağlanabileceği hemoglobin bulamaz.
Bu durumda karbonmonoksit zehirlenmesi gerçekleşir.
Buna soba zehirlenmesi de denilir.
Bu durum eğer fark edilirse, zehirlenme yaşayan kişiye saf oksijen solutulmalı veya kişi temiz havaya çıkarılmalıdır.