Bu dersimiz de Tanzimat.
İkinci dönem sanatçıları üzerinde duracağız.
Önce Abdülhak Hamit Tarhan'dan başlayacağız.
Bir kere kendisi şairi, azam olarak, Türk edebiyatında yani büyük şair olarak bilinir ve şiirde, özellikle de biçim ile ilgili asıl değişiklikleri gerçekleştiren sanatçıdır.
Bakın divan edebiyatının bütün kurallarını yıkmıştır ve o güne kadar hiç görülmemiş nazım şekilleri denemiştir ve sanat için sanat anlayışına göre eserlerini oluşturmuştur.
Özellikle de romantizm akımının etkisindedir.
Ve birkaç şiiri dışında bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Yani hece ile yazdığı şiirleri var ama genel olarak diğer Tanzimat sanatçıları gibi arzu ölçüsünü kullanmıştır diyebiliriz.
Kendisine aynı zamanda tezatlar şairi de diyebiliriz.
Yani daha doğrusu öyle denilir kendisi için.
Ama kendi içerisinde bazı zıtlıklar yaşayabiliyor duygu yönüyle.
Şiir dili bazen sade, bazen ağırdır.
Bakın.
Abdülhak Hamid Tarhan'ın ve şiirindeki ana temalara baktığımızda özellikle tabiat ve aşk olduğunu görüyoruz.
Tabii bunun yanında bakın yokluk, ölüm, insanlık, metafizik onun işlediği diğer konulardır.
Bakın kendisi için şöyle bir ifadeyi kullanabiliriz.
Şiirine, daha doğrusu Türk şiirine metafizik ürperti getiren sanatçıdır.
Bakın ve geldik şiirlerine bakın Sahra.
Bir kere Türk edebiyatının ilk pastoral şehridir.
Validen, Türk edebiyatının ilk uyak sız şiiridir.
Bunun dışında ölen eşi için yazmış olduğu Makber Ölü Hac ile gÃren bunlar odur.
Özür dilerim Karam bunlar odur.
Divan dediklerim yahut belde bala.
Adam bir ses ilhamı.
Vatan ve yadigarı harp.
Abdülhak Hamid Tarhan'ın diğer önemli şiirleri dir.
Recaizade Mahmut Ekrem.
Şimdi divan edebiyatına karşı bir kere yeniliği, yani Batı'yı savunmuştur.
Aslında batıyı savunması, onun yeniye yeniliği savunması anlamına da gelebilir.
Kendisi Üstad Ekrem olarak bilinir ki aynı zamanda bakın Servet i Fünun edebiyatının kurulmasına da öncülük etmiştir.
Bakın.
Şiirlerinde ne var?
Bir kere şiirlerinde hüzün ve elem var.
Hüzün ve elem var.
Özellikle de çocuklarının ölümünden sonra ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler onun işlediği konular arasındadır.
Bakın yine sanat için sanat anlayışı var.
Dilinin genel itibariyle süslü ve ağır olduğunu söyleyebiliriz.
Kulak için kafayı yine savunmuştur.
Şiirin tek amacı bakın güzelliktir demiş.
Recaizade Mahmut Ekrem ve Recaizade Mahmut Ekrem, her şeyin şiirin konusu olabileceğini söyler.
Zerre den küreye kadar her şey şiirin konusu olabilir.
Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Ama tabii hece yi denediği durumlar da vardır.
Özellikle de çocuklarının ölümü üzerine.
Yukarıda da bahsetmiştik.
Ağıtlar yazan sanatçıdır ki ölümü çok işlemesi, biraz da çocuklarının ölümü üzerine duyduğu üzüntüden kaynaklı.
Bakınız M.
Nejad Ekrem iki oğludur.
Yadigarı Şebab name ise her ve pejmürde Recaizade Mahmut Ekrem'in önemli şiirleri dir diyoruz ve geldik.
Muallim Naciye şimdi Muallim Naci yeni edebiyata karşı bir kere eski edebiyatı yani divan edebiyatını savunmuştur.
Bu durumda özellikle Recaizade ile tartışmalara girmiştir.
Bunun yanında Batılı şiir tarzında da başarılı eserler vermiştir.
Yeni'yi savunması onun Batılı tarzda eser vermesini varken engel dememiş, aruz ölçüsünü başarıyla uygulamıştır.
Özellikle de gurbet, yalnızlık ve küskünlük gibi temaları işlediğini görmekteyiz.
Şiirlerinde bir kere şiirlerini sade bir dille yazmıştır ve Recaizade ile Bak'ın ters düştüğü durumlardan biri kafiye meselesi.
Muallim Naci göz için coğrafyayı savunur ama Recaizade Mahmud Ekrem Kulak için kafiri savunmuştur.
Peki eserleri neler?
Bakın köylü kızların şarkısı bir kere köylü kızların şarkısı Türk edebiyatında köyü anlatan ilk şiirdir.
Bunun yanında Ateş, Pare, Şer, Arı, Firuzan, Sümbüllü, Sümbül.
Ve Yadigarı Naci Muallim Naci'nin diğer önemli eserleridir.
Şimdi bakın konumuzla ilgili örnek bir sorumuza geçebiliriz.
Aşağıda verilen parçalardan hangisi dil anlayışı, bakın dikkat ve içerik özelikleri bakımından Tanzimat şiirinden alınmış olabilir.
Şimdi bir kere Tanzimat şiirinden alınmışsa içeriğinde değişiklikler olur olacak.
Ne gibi değişiklikler bunlar?
Mesela vatan gibi, hürriyet gibi, eşitlik gibi konular işlenebilir.
Şimdi zaten seçeneklere baktığımızda hani şekil bakımından beyitler var.
Zaten Tanzimat şiirinde de aynen Divan edebiyatında olduğu gibi beyitler kullanılmış.
Hem diline bakacağız yani.
Vatan, hürriyet ise buna uygun bir dil kullanılmış ve bu ifadelerin de geçmiş olması lazım.
Ben A seçeneğine bakalım.
Hadiseden geçmiş nezaket, ölü bal olmuş sana meyil süzülmüş şişeden ruhsal al olmuş sana bakın.
Tamamen divan edebiyatını andıran ve aşk üzerine yazılan bir şiirdir.
O zaman az seçeneği olamaz.
Ne gam!
Öz edenle gamı yarı pür cefa adamdır.
Bizim şikayetimiz bahtı bir vefa adamdır.
Bakın biz diyor vefasız, yarın şikayet ediyoruz.
Yine divan şiirine ait bir özelliktir diyebiliriz.
Dinle feryadını kim tercüme eyi ahi ındır.
Dinledikçe bak ne diyor.
Vatanın her nefesi bakın vatan.
İlk kez vatan, hürriyet, eşitlik, adalet gibi konuların işlendiği şiir bakın Tanzimat şiiridir.
Dolayısıyla C seçeneği bizim doğru seçeneğimiz olacak.
Deve en seçeneklerine baktığımızda yine aşk üzerine sevgili üzerine yazılmış olan iki tane beyit görüyoruz.
Dolayısı ile.
Deve seçeneklerini de bu noktada ederiz.
Doğru cevabımız C olacak.
İkinci dönem sanatçıları üzerinde duracağız.
Önce Abdülhak Hamit Tarhan'dan başlayacağız.
Bir kere kendisi şairi, azam olarak, Türk edebiyatında yani büyük şair olarak bilinir ve şiirde, özellikle de biçim ile ilgili asıl değişiklikleri gerçekleştiren sanatçıdır.
Bakın divan edebiyatının bütün kurallarını yıkmıştır ve o güne kadar hiç görülmemiş nazım şekilleri denemiştir ve sanat için sanat anlayışına göre eserlerini oluşturmuştur.
Özellikle de romantizm akımının etkisindedir.
Ve birkaç şiiri dışında bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Yani hece ile yazdığı şiirleri var ama genel olarak diğer Tanzimat sanatçıları gibi arzu ölçüsünü kullanmıştır diyebiliriz.
Kendisine aynı zamanda tezatlar şairi de diyebiliriz.
Yani daha doğrusu öyle denilir kendisi için.
Ama kendi içerisinde bazı zıtlıklar yaşayabiliyor duygu yönüyle.
Şiir dili bazen sade, bazen ağırdır.
Bakın.
Abdülhak Hamid Tarhan'ın ve şiirindeki ana temalara baktığımızda özellikle tabiat ve aşk olduğunu görüyoruz.
Tabii bunun yanında bakın yokluk, ölüm, insanlık, metafizik onun işlediği diğer konulardır.
Bakın kendisi için şöyle bir ifadeyi kullanabiliriz.
Şiirine, daha doğrusu Türk şiirine metafizik ürperti getiren sanatçıdır.
Bakın ve geldik şiirlerine bakın Sahra.
Bir kere Türk edebiyatının ilk pastoral şehridir.
Validen, Türk edebiyatının ilk uyak sız şiiridir.
Bunun dışında ölen eşi için yazmış olduğu Makber Ölü Hac ile gÃren bunlar odur.
Özür dilerim Karam bunlar odur.
Divan dediklerim yahut belde bala.
Adam bir ses ilhamı.
Vatan ve yadigarı harp.
Abdülhak Hamid Tarhan'ın diğer önemli şiirleri dir.
Recaizade Mahmut Ekrem.
Şimdi divan edebiyatına karşı bir kere yeniliği, yani Batı'yı savunmuştur.
Aslında batıyı savunması, onun yeniye yeniliği savunması anlamına da gelebilir.
Kendisi Üstad Ekrem olarak bilinir ki aynı zamanda bakın Servet i Fünun edebiyatının kurulmasına da öncülük etmiştir.
Bakın.
Şiirlerinde ne var?
Bir kere şiirlerinde hüzün ve elem var.
Hüzün ve elem var.
Özellikle de çocuklarının ölümünden sonra ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler onun işlediği konular arasındadır.
Bakın yine sanat için sanat anlayışı var.
Dilinin genel itibariyle süslü ve ağır olduğunu söyleyebiliriz.
Kulak için kafayı yine savunmuştur.
Şiirin tek amacı bakın güzelliktir demiş.
Recaizade Mahmut Ekrem ve Recaizade Mahmut Ekrem, her şeyin şiirin konusu olabileceğini söyler.
Zerre den küreye kadar her şey şiirin konusu olabilir.
Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Ama tabii hece yi denediği durumlar da vardır.
Özellikle de çocuklarının ölümü üzerine.
Yukarıda da bahsetmiştik.
Ağıtlar yazan sanatçıdır ki ölümü çok işlemesi, biraz da çocuklarının ölümü üzerine duyduğu üzüntüden kaynaklı.
Bakınız M.
Nejad Ekrem iki oğludur.
Yadigarı Şebab name ise her ve pejmürde Recaizade Mahmut Ekrem'in önemli şiirleri dir diyoruz ve geldik.
Muallim Naciye şimdi Muallim Naci yeni edebiyata karşı bir kere eski edebiyatı yani divan edebiyatını savunmuştur.
Bu durumda özellikle Recaizade ile tartışmalara girmiştir.
Bunun yanında Batılı şiir tarzında da başarılı eserler vermiştir.
Yeni'yi savunması onun Batılı tarzda eser vermesini varken engel dememiş, aruz ölçüsünü başarıyla uygulamıştır.
Özellikle de gurbet, yalnızlık ve küskünlük gibi temaları işlediğini görmekteyiz.
Şiirlerinde bir kere şiirlerini sade bir dille yazmıştır ve Recaizade ile Bak'ın ters düştüğü durumlardan biri kafiye meselesi.
Muallim Naci göz için coğrafyayı savunur ama Recaizade Mahmud Ekrem Kulak için kafiri savunmuştur.
Peki eserleri neler?
Bakın köylü kızların şarkısı bir kere köylü kızların şarkısı Türk edebiyatında köyü anlatan ilk şiirdir.
Bunun yanında Ateş, Pare, Şer, Arı, Firuzan, Sümbüllü, Sümbül.
Ve Yadigarı Naci Muallim Naci'nin diğer önemli eserleridir.
Şimdi bakın konumuzla ilgili örnek bir sorumuza geçebiliriz.
Aşağıda verilen parçalardan hangisi dil anlayışı, bakın dikkat ve içerik özelikleri bakımından Tanzimat şiirinden alınmış olabilir.
Şimdi bir kere Tanzimat şiirinden alınmışsa içeriğinde değişiklikler olur olacak.
Ne gibi değişiklikler bunlar?
Mesela vatan gibi, hürriyet gibi, eşitlik gibi konular işlenebilir.
Şimdi zaten seçeneklere baktığımızda hani şekil bakımından beyitler var.
Zaten Tanzimat şiirinde de aynen Divan edebiyatında olduğu gibi beyitler kullanılmış.
Hem diline bakacağız yani.
Vatan, hürriyet ise buna uygun bir dil kullanılmış ve bu ifadelerin de geçmiş olması lazım.
Ben A seçeneğine bakalım.
Hadiseden geçmiş nezaket, ölü bal olmuş sana meyil süzülmüş şişeden ruhsal al olmuş sana bakın.
Tamamen divan edebiyatını andıran ve aşk üzerine yazılan bir şiirdir.
O zaman az seçeneği olamaz.
Ne gam!
Öz edenle gamı yarı pür cefa adamdır.
Bizim şikayetimiz bahtı bir vefa adamdır.
Bakın biz diyor vefasız, yarın şikayet ediyoruz.
Yine divan şiirine ait bir özelliktir diyebiliriz.
Dinle feryadını kim tercüme eyi ahi ındır.
Dinledikçe bak ne diyor.
Vatanın her nefesi bakın vatan.
İlk kez vatan, hürriyet, eşitlik, adalet gibi konuların işlendiği şiir bakın Tanzimat şiiridir.
Dolayısıyla C seçeneği bizim doğru seçeneğimiz olacak.
Deve en seçeneklerine baktığımızda yine aşk üzerine sevgili üzerine yazılmış olan iki tane beyit görüyoruz.
Dolayısı ile.
Deve seçeneklerini de bu noktada ederiz.
Doğru cevabımız C olacak.
Sıkça Sorular Sorular
Abdülhak Hamit Tarhan Kimdir?
- Şiirdeki Batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür. “Şair-i Azam” (Büyük Şair) olarak tanınmıştır.
- Şiirde biçimle ilgili asıl değişiklikleri gerçekleştirmiş, Divan edebiyatının bütün kurallarını yıkmıştır.
- Romantizmin etkisinde kalmasına rağmen, “sanat için sanat” anlayışını benimsemiştir.
- Taşkınlık ve yücelik, söyleyişte tezat, şiirlerinin en belirgin özellikleridir.
- Tiyatrolarında tarihi konular önemli yer tutar.
- Tiyatroları sahne tekniği ve dil bakımından oynanmaya elverişli değildir. Tiyatroları oynanmak için değil, okunmak içindir.
- Tiyatroların konuları çoğunlukla Türk toprakları dışındadır.
- Şiir: Sahra, Divaneliklerim veya Belde, Makber, Ölü, Bunlar O’dur, Hacle, Garam, Validem, İlhan-ı Vatan
- Tiyatro: Macera-yı Aşk, Sabr u Sebat, İçli Kız, Tarık, Zeynep, Finten, Nesteren, Liberte, Nezife, Eşber, İlhan, Turhan, Hakan, Sardanapal
Eserleri
- Ölü (1886)
- Hacle (1887)
- Bir Sefilenin Hasbihali (1886)
- Bâlâ’dan Bir Ses (1911)
- Validem (1913)
- İlham-ı Vatan (1918)
- Ruhlar (1922)
- Garâm (1923)
- Arziler (1925)
- Bir Sefilenin Hasbihalinden
- Kürsî-i İstiğrak
- Bunlar O'dur (1885)
- Divaneliklerim yahut Belde (1885)
Recaizade Mahmut Ekrem Kimdir?
- Edebiyatımızda ilk realist roman olan “Araba Sevdası” adlı yapıtı kaleme almıştır.
- Divan edebiyatından yana olanlara karşı, Batı edebiyatı yolunda gelişen yeni edebiyatı savunmuştur.
- “Zemzeme” ile “Takdir-i Elhan” adlı yapıtları yüzünden Muallim Naci’nin “Demdeme” adlı yapıtında yer verdiği çok ağır eleştirilere hedef olmuştur.
- 1895 yılının sonunda, Tevfik Fikret’i “Servet-i Fünun” dergisinin başına getirerek “Edebiyat-ı Cedide” hareketinin başlamasına öncülük etmiş,; bütün bu kurucu, öğretici çalışmalarından dolayı, devrinde “Üstat Ekrem” diye anılmıştır.
- Şiirlerinde hüzün ve elem vardır. Piraye, Emcet, Nijat adlı çocuklarının ölümünü görmüş olması ona içli ve üzüntülü şiirler yazdırmıştır.
- Hüzünlü duygular, ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler şiirlerlerinde işlediği konulardandır.
- Araba Sevdası, edebiyatımızdaki ilk realist romandır. Yanlış Batılılaşma anlayışını komik ögelerle gözler önüne serer.
- Şiir: Nijat Ekrem, Nağme-i Seher, Pejmürde, Yadigâr-ı Şebab
- Tiyatro: Afife Anjelik, Vuslat, Çok Bilen Çok Yanılır (komedi), Atala
- Öykü: Muhsin Bey, Şemsa
- Ders Kitabı: Talim-i Edebiyat
- Eleştiri: Zemzeme, Takdir-i Elhan
Eserleri
ŞİİR:
- Nağme-i Seher (1871)
- Yadigâr-ı Şebâb (1873)
- Zemzeme (3 cilt, 1883-1885)
- Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888)
- Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893)
- Nijad Ekrem (2 cilt, anılarla birlikte, 1900-1910)
- Nefrin (1914)
ROMAN:
- Araba Sevdası (1896)
ÖYKÜ:
- Saime (1888)
- Muhsin Bey yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (1890)
- Şemsa (1895)
Sami Paşazade Sezai Kimdir?
- “Sergüzeşt” adlı romanıyla tanınmıştır.
- Batılı tarzda yazmış olduğu öyküleri önemlidir.
- Roman ve hikayelerinde çevreyi tanıtır. Kişilerin ruhsal tahlillerini yapmak suretiyle gözleme önem verdiğini ve gerçekçi olduğunu gösterir.
- Sergüzeşt, esir ticaretinin sosyal hayattaki yerinin realist bir biçimde anlatıldığı romandır. Bir paşazade ile bir cariyenin aşk öyküsünü anlatan roman, romantizmden gerçekçiliğe geçişni başarılı örneklerinden biridir.
- Küçük Şeyler, edebiyatımızdaki gerçekçi ilk öykülerdir ve bu öykülerden birinin ismi “Pandomima”dır.
- İclâl, yeğeni İclal’ın ölümü üzerine yazığı mensur mersiteyi, diğer bazı düz yazılarını ve hatıralarını toplamıştır.
- Şiir: Tiyatro
Eserleri
Roman:
- Sergüzeşt (1888)
Hikâye (Öykü):
- Küçük Şeyler (1890), (6 hikâyeden oluşuyor.)
Tiyatro (Piyes):
- Şîr (1881)
Sohbet – Hatıra – Makale- Eleştiri:
- Rumuzu’l- Edeb (1900),
- İclâl (1923).
Muallim Naci Kimdir?
- Eski edebiyat ile yeni edebiyatın mücadelelerinde, eski edebiyat taraftarlarının lideri durumundadır.
- Yeni edebiyatın önderi durumunda olan Recaizade Mahmut ile uzun süren tartışmaları vardır. Recaizade’nin “Zemzeme”lerine karşılık “Demdeme”leri yazmıştır.
- Eski şiirin temsilcisi olarak ün yapmasına rağmen Batılı şiir tarzında da başarılı örnekler vermiştir.
- Dili, sade ve başarılı bir biçimde kullanır.
- Şiir: Ateşğare, Şerare, Sümbüle, Füruzan
- Eleştiri: Demdeme
- Anı: Ömer’in Çocukluğu
- Sözlük: Lügat-ı Naci
Eserleri
- Terkib-i Bend-i Muallim Naci (1874)
- Mûsâ b. Ebü’l-Gāzân yahud Hamiyyet (1881)
- Ateşpare (1883)
- Şerâre (1884)
- Fürûzan (1885)
- Sümbüle (1889)
- Zâtü’n-Nitâkayn yahud İbnü’z-Zübeyr (1889)
- Mir’ât-ı Bedây (1903)
- Yâdigâr-ı Nâcî (1904)