Üreme, canlıların ortak özelliklerinden biridir.
Bütün sistemler gibi üreme sistemi de insanlarda iyi gelişmiştir.
İnsanlar eşeyli olarak ürer.
Eşeyli üremede her bir ebeveyn gamet yani eşey hücresi üretir.
Yumurta ve sperm eşey hücreleridir.
Gametler mayoz bölünme sonucu oluşturulur.
Gametlerin oluşma olayına ise gametogenez adı verilir.
Gametogenez dişi bireyde gerçekleşirse olaya oogenez, erkek bireyde gerçekleşirse spermatogenez denir.
Gametler döllenme ile birleşir ve zigot oluşur.
Gametler haploit yani "n" kromozomludur.
Zigot ise "2n" kromozomludur, yani diploittir.
Zigot bu aşamadan sonra mitoz bölünmelerle embriyoyu oluşturur.
Üreme hücrelerini üreten organlara ise gonad adı verilir.
Erkekte sperm üreten gonadlara testis, dişide yumurta üreten gonadlara ise yumurtalık denir.
Gonadlar asıl eşey organlarıdır.
Üreme sisteminde eşey hücrelerinin geçtiği kanallar, bu kanallara salgısını boşaltan bezler ve dış üreme organlarına yardımcı eşey organları denir.
Üreme sisteminin yapısı, görevleri ve işleyişi erkek ve dişilerde farklıdır.
İlk olarak erkek üreme sistemini inceleyelim.
Erkek üreme sistemi testisler; epididimis, vas deferens, üretra gibi sperm taşıyan kanallar; prostat bezi, seminal kesecik, cowper bezi gibi yardımcı bezler ve penis olmak üzere dört bölümden oluşmuştur.
Üretra erkeklerde üreme ve boşaltım sisteminin ortak kanalıdır.
Yani üretra idrar ve spermin vücuttan atılmasını sağlar.
Üretranın hemen üst kısmında mesane de bulunuyor.
Üriner sistemden hatırlarsanız, mesaneye bağlanan kanallara da üreter adını vermiştik.
Testislere, erbezleri de denir.
Testisler sperm üretme organıdır ve embriyonik dönemde karın boşluğunda gelişir.
Bir çifttir ve anne karnındayken yedinci ay civarında ya da doğum sonrasında skrotum adı verilen bir torbaya inerler.
Çünkü vücut sıcaklığında spermler sağlıklı gelişemez.
Spermler, skrotum içerisindeki testislerde vücut sıcaklığından yaklaşık 2 °C daha düşük ortamda üretilmektedir.
Testislerin büyük bölümü kıvrımlı seminifer tüpçüklerden oluşmuştur.
Seminifer tüpçüklerde spermatogenez gerçekleşir.
Yani burada bulunan sperm ana hücrelerinden mayoz bölünme ile sperm üretilir.
Seminifer tüpçüklerin içinde sertoli hücreleri de bulunur.
Sertoli hücreleri spermleri korur ve besler.
Seminifer tüpçükler dışında yer alan leydig hücreleri, androjenler adı verilen eşey hormonlarını salgılar.
En önemli androjen testosterondur.
Testisler, ergenlikten yaşlılık dönemine kadar her gün milyonlarca sperm üretir.
Bu spermler kıvrımlı bir tüp olan epididimise geçer.
Spermler burada olgunlaşır, hareket ve döllenme yeteneği kazanır.
Spermler ilk oluştuğunda kamçıları yoktur.
Burada spermlere kamçı eklenir.
Spermler epididimisten sonra, sperm kanalına yani vas deferense geçer.
Vas deferens, boşaltım kanalıyla yani üretra ile bağlantılıdır.
Vas deferenste spermler bir süre depolanabilir.
Sonrasında ise üretra ile dışarıya atılırlar.
Bu şekil üzerinden vas deferensin üretrayla bağlantılı olduğunu da görebilirsiniz.
Aynı zamanda mesane ile bağlantılı olduğunu da dersin başında söylemiştim.
Bir de yardımcı bezleri konuşalım.
Cowper bezine, bulboüretral bez de denir.
Yardımcı bezlerden olan seminal kese, cowper bezi ve prostat bezleri bir sıvı oluşturur.
Spermlerin de içinde bulunduğu bu sıvıya semen denir.
Bu sıvı spermleri dişi üreme sisteminin asidik ortamından korur.
Prostat bezi spermlerin dışarı atılması sırasında kasılarak üretraya idrar girişini engeller.
Yani sperm ve idrarın aynı anda çıkmasını engellemiş olur.
Kırk yaşını aşan erkeklerin birçoğunda prostat büyümesi görülür.
Cowper bezi, bir çift küçük bezdir.
Üretrada kalmış asidik idrar kalıntısını nötralize eden, saydam bir mukus salgılar.
Semen içerisinde seminal sıvı da bulunur.
Bu sıvı bazik özelliktedir.
Mukus, fruktoz şekeri, enzim, C vitamini içerir.
Penis süngerimsi bir yapıdadır, spermlerin erkekten dişiye aktarılmasını sağlar.
Penisin baş kısmını oluşturan sünnet derisi, sünnet adı verilen operasyonla çıkarılabilir.
Mayoz bölünme sonucunda sperm oluşturulmasına spermatogenez demiştik.
Ve spermatogenez seminifer tüpçüklerde gerçekleşiyordu.
Testislerde spermatogonyumlar mitozla çoğalarak sayılarını arttırır.
Mitoz bölünme ve farklılaşma ile birincil spermatosit hücreleri oluşur.
Birincil spermatositler mayoz geçirir.
Öncelikle mayoz-I tamamlanır ve "n" kromozomlu iki adet ikincil spermatosit oluşur.
Kromozom sayısının yarıya düştüğüne dikkat edin.
Sonrasında mayoz-II tamamlanır ve "n" kromozomlu dört adet Spermatid meydana gelir.
Spermatidlerin kamçısı bulunmaz.
Spermatidler epididimiste olgunlaşır, kamçı eklenir ve hareket yeteneği kazanarak spermlere dönüşür.
Spermler hareketli hücrelerdir.
Baş, orta kısım ve kuyruk olmak üzere üç bölümden oluşur.
Orta kısma boyun da denilebilir.
Baş kısmında n=23 kromozomlu çekirdek bulunur.
Bu "22+X" veya "22+Y" şeklinde olabilir.
Spermin baş kısmında akrozom bulunur.
Akrozomda spermin yumurtaya girişini sağlayacak enzimler bulunur.
Spermin orta kısmında çok sayıda mitokondri vardır.
Üretilen ATP'nin çoğu kuyruk tarafından kullanılarak hareket sağlanır.
Şimdi erkek üreme sisteminin hormonal kontrolünden bahsedelim.
Erkek üreme sistemi hipotalamustan salınan GnRH yani gonadotropin salgılatıcı hormonun hipofizi ön lobunu uyarmasıyla ve buradan salınan FSH ve LH hormonları ile kontrol edilir.
FSH, seminifer tüpçükleri etkileyerek spermatogenezi başlatır.
Aynı zamanda testislerdeki sertoli hücrelerini uyarır.
LH ise testislerdeki leydig hücrelerini uyarır.
Ve buradan testosteron hormonunun salgılanmasını sağlar.
Testosteron hormonu hem sperm oluşumunda hem de ikincil erkeklik özelliklerinin oluşumunda görev alır.
Sesin kalınlaşması, vücutta kıllanma, kas kütlesinin artması ikincil erkeklik özelliklerinden bazılarıdır.
FSH ve LH hormonları miktarı negatif geribildirim sistemi ile kontrol edilir.
Kandaki testosteron artışı negatif geribildirim ile hipotalamusu ve hipofizin ön lobunu uyarır.
Bu uyarı ile hipotalamusun GnRH salgılanması engellenir.
Böylece FSH ve LH salgıları da azalır.
Aynı zamanda sertoli hücrelerinden salgılanan inhibin hormonu da hipofizin ön lobunu negatif geribildirim ile etkileyerek FSH salgısının azalmasına neden olur.
Bütün sistemler gibi üreme sistemi de insanlarda iyi gelişmiştir.
İnsanlar eşeyli olarak ürer.
Eşeyli üremede her bir ebeveyn gamet yani eşey hücresi üretir.
Yumurta ve sperm eşey hücreleridir.
Gametler mayoz bölünme sonucu oluşturulur.
Gametlerin oluşma olayına ise gametogenez adı verilir.
Gametogenez dişi bireyde gerçekleşirse olaya oogenez, erkek bireyde gerçekleşirse spermatogenez denir.
Gametler döllenme ile birleşir ve zigot oluşur.
Gametler haploit yani "n" kromozomludur.
Zigot ise "2n" kromozomludur, yani diploittir.
Zigot bu aşamadan sonra mitoz bölünmelerle embriyoyu oluşturur.
Üreme hücrelerini üreten organlara ise gonad adı verilir.
Erkekte sperm üreten gonadlara testis, dişide yumurta üreten gonadlara ise yumurtalık denir.
Gonadlar asıl eşey organlarıdır.
Üreme sisteminde eşey hücrelerinin geçtiği kanallar, bu kanallara salgısını boşaltan bezler ve dış üreme organlarına yardımcı eşey organları denir.
Üreme sisteminin yapısı, görevleri ve işleyişi erkek ve dişilerde farklıdır.
İlk olarak erkek üreme sistemini inceleyelim.
Erkek üreme sistemi testisler; epididimis, vas deferens, üretra gibi sperm taşıyan kanallar; prostat bezi, seminal kesecik, cowper bezi gibi yardımcı bezler ve penis olmak üzere dört bölümden oluşmuştur.
Üretra erkeklerde üreme ve boşaltım sisteminin ortak kanalıdır.
Yani üretra idrar ve spermin vücuttan atılmasını sağlar.
Üretranın hemen üst kısmında mesane de bulunuyor.
Üriner sistemden hatırlarsanız, mesaneye bağlanan kanallara da üreter adını vermiştik.
Testislere, erbezleri de denir.
Testisler sperm üretme organıdır ve embriyonik dönemde karın boşluğunda gelişir.
Bir çifttir ve anne karnındayken yedinci ay civarında ya da doğum sonrasında skrotum adı verilen bir torbaya inerler.
Çünkü vücut sıcaklığında spermler sağlıklı gelişemez.
Spermler, skrotum içerisindeki testislerde vücut sıcaklığından yaklaşık 2 °C daha düşük ortamda üretilmektedir.
Testislerin büyük bölümü kıvrımlı seminifer tüpçüklerden oluşmuştur.
Seminifer tüpçüklerde spermatogenez gerçekleşir.
Yani burada bulunan sperm ana hücrelerinden mayoz bölünme ile sperm üretilir.
Seminifer tüpçüklerin içinde sertoli hücreleri de bulunur.
Sertoli hücreleri spermleri korur ve besler.
Seminifer tüpçükler dışında yer alan leydig hücreleri, androjenler adı verilen eşey hormonlarını salgılar.
En önemli androjen testosterondur.
Testisler, ergenlikten yaşlılık dönemine kadar her gün milyonlarca sperm üretir.
Bu spermler kıvrımlı bir tüp olan epididimise geçer.
Spermler burada olgunlaşır, hareket ve döllenme yeteneği kazanır.
Spermler ilk oluştuğunda kamçıları yoktur.
Burada spermlere kamçı eklenir.
Spermler epididimisten sonra, sperm kanalına yani vas deferense geçer.
Vas deferens, boşaltım kanalıyla yani üretra ile bağlantılıdır.
Vas deferenste spermler bir süre depolanabilir.
Sonrasında ise üretra ile dışarıya atılırlar.
Bu şekil üzerinden vas deferensin üretrayla bağlantılı olduğunu da görebilirsiniz.
Aynı zamanda mesane ile bağlantılı olduğunu da dersin başında söylemiştim.
Bir de yardımcı bezleri konuşalım.
Cowper bezine, bulboüretral bez de denir.
Yardımcı bezlerden olan seminal kese, cowper bezi ve prostat bezleri bir sıvı oluşturur.
Spermlerin de içinde bulunduğu bu sıvıya semen denir.
Bu sıvı spermleri dişi üreme sisteminin asidik ortamından korur.
Prostat bezi spermlerin dışarı atılması sırasında kasılarak üretraya idrar girişini engeller.
Yani sperm ve idrarın aynı anda çıkmasını engellemiş olur.
Kırk yaşını aşan erkeklerin birçoğunda prostat büyümesi görülür.
Cowper bezi, bir çift küçük bezdir.
Üretrada kalmış asidik idrar kalıntısını nötralize eden, saydam bir mukus salgılar.
Semen içerisinde seminal sıvı da bulunur.
Bu sıvı bazik özelliktedir.
Mukus, fruktoz şekeri, enzim, C vitamini içerir.
Penis süngerimsi bir yapıdadır, spermlerin erkekten dişiye aktarılmasını sağlar.
Penisin baş kısmını oluşturan sünnet derisi, sünnet adı verilen operasyonla çıkarılabilir.
Mayoz bölünme sonucunda sperm oluşturulmasına spermatogenez demiştik.
Ve spermatogenez seminifer tüpçüklerde gerçekleşiyordu.
Testislerde spermatogonyumlar mitozla çoğalarak sayılarını arttırır.
Mitoz bölünme ve farklılaşma ile birincil spermatosit hücreleri oluşur.
Birincil spermatositler mayoz geçirir.
Öncelikle mayoz-I tamamlanır ve "n" kromozomlu iki adet ikincil spermatosit oluşur.
Kromozom sayısının yarıya düştüğüne dikkat edin.
Sonrasında mayoz-II tamamlanır ve "n" kromozomlu dört adet Spermatid meydana gelir.
Spermatidlerin kamçısı bulunmaz.
Spermatidler epididimiste olgunlaşır, kamçı eklenir ve hareket yeteneği kazanarak spermlere dönüşür.
Spermler hareketli hücrelerdir.
Baş, orta kısım ve kuyruk olmak üzere üç bölümden oluşur.
Orta kısma boyun da denilebilir.
Baş kısmında n=23 kromozomlu çekirdek bulunur.
Bu "22+X" veya "22+Y" şeklinde olabilir.
Spermin baş kısmında akrozom bulunur.
Akrozomda spermin yumurtaya girişini sağlayacak enzimler bulunur.
Spermin orta kısmında çok sayıda mitokondri vardır.
Üretilen ATP'nin çoğu kuyruk tarafından kullanılarak hareket sağlanır.
Şimdi erkek üreme sisteminin hormonal kontrolünden bahsedelim.
Erkek üreme sistemi hipotalamustan salınan GnRH yani gonadotropin salgılatıcı hormonun hipofizi ön lobunu uyarmasıyla ve buradan salınan FSH ve LH hormonları ile kontrol edilir.
FSH, seminifer tüpçükleri etkileyerek spermatogenezi başlatır.
Aynı zamanda testislerdeki sertoli hücrelerini uyarır.
LH ise testislerdeki leydig hücrelerini uyarır.
Ve buradan testosteron hormonunun salgılanmasını sağlar.
Testosteron hormonu hem sperm oluşumunda hem de ikincil erkeklik özelliklerinin oluşumunda görev alır.
Sesin kalınlaşması, vücutta kıllanma, kas kütlesinin artması ikincil erkeklik özelliklerinden bazılarıdır.
FSH ve LH hormonları miktarı negatif geribildirim sistemi ile kontrol edilir.
Kandaki testosteron artışı negatif geribildirim ile hipotalamusu ve hipofizin ön lobunu uyarır.
Bu uyarı ile hipotalamusun GnRH salgılanması engellenir.
Böylece FSH ve LH salgıları da azalır.
Aynı zamanda sertoli hücrelerinden salgılanan inhibin hormonu da hipofizin ön lobunu negatif geribildirim ile etkileyerek FSH salgısının azalmasına neden olur.