Dişilerde yumurtalıkta yumurta hücresi oluşumu ve rahimde meydana gelen olaylar belirli periyotlarda gerçekleşir.
Kadınları hamileliğe hazırlayan, rahmi embriyonun tutunmasına uygun hale getiren, yumurta hücresinin oluşmasını ve ovulasyonu yani yumurtlamayı sağlayan bir dizi olaya menstrüal döngü adını veriyoruz.
Menstrüal döngü ortalama 28 gün sürer.
Döngü dişilerin ergenlik sürecinde başlar ve çoğunlukla 45-55'li yaşlarda sonlanır.
Menstrüal döngünün sona ermesi menopoz olarak adlandırılır.
Menstrüal döngü dört evreden oluşur.
Birincisi folikül, ikincisi ovulasyon, üçüncüsü korpus luteum, dördüncüsü menstrüasyon evresidir. Dişi üreme sistemi yapılarını hatırlıyorsunuzdur. Burası yumurtalık, bunlar foliküller, bu pembe yapı yumurta, burası da yumurta kanalı yani fallopi tüpü.
Folikül evresinde folikül büyümeye başlar ve içerisinde yumurta oluşur.
Ovulasyon evresinde yumurtlama gerçekleşir, yumurta yumurta kanalına geçer.
Ardından korpus luteum oluşur ve yumurta kanalına geçen yumurta eğer döllenmezse mestrüasyon evresi gerçekleşir ve yumurta dışarıya atılır.
Bu anlattıklarım menstrüal döngünün minik bir özeti gibiydi.
Şimdi daha detaylı olarak incelememiz gerekiyor.
Dişilerde ergenlik dönemiyle birlikte hipotalamustan GnRH salgılanır.
GnRH hipofizin ön lobunu etkileyerek buradan folikül uyarıcı hormon ve lüteinleştirici hormonun daha fazla salgılanmasını sağlar.
Bu hormonları FSH ve LH olarak da kısaltılıyoruz. Yumurtalıklarda çok sayıda folikül hücresi bulunur.
Folikül içindeki hücre birincil oosit halindedir.
Her ay foliküllerden biri FSH ve LH hormonlarının etkisiyle olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan foliküldeki yumurta hücresi ikincil oosit aşamasındadır.
Yumurta oluşumuna oogenez adını veriyoruz.
Oogenezle yumurta oluşumunu bir önceki videoda anlatmıştım.
Foliküllerden aynı zamanda dişi eşey hormonları olan östrojen ve progesteron da salgılanıyor.
Östrojen hormonu yumurta kanalının ovaryumun ve döl yatağının büyüyüp gelişmesini uyarır.
Aynı zamanda ikincil eşey karakterleri olan kılların çıkması, kalçanın genişlemesi, göğüslerin büyümesi gibi özelliklerin kazanılmasını da sağlar.
Rahimin iç kısmında endometriyum adını verdiğimiz kılcal kan damarlarına sahip bir bölge bulunur.
Östrojen hormonu endometriyumun kalınlaşmasını da sağlar. Progesteron hormonu ise döl yatağını embriyonun tutunup gelişebilmesi için süngerimsi hale getirir.
Folikül evresi 10-14 gün kadar sürer. Gelelim ovulasyon evresine.
Bu evrede LH hormonu etkisiyle olgunlaşan folikülün parçalanması ve yumurtanın ovaryumdan atılması gerçekleşir. Ovaryumdan yani yumurtalıktan atılan yumurta yumurta kanalına geçer.
Yumurta henüz ikincil oosit halindedir.
Bu geçişe ovulasyon veya yumurtlama denir.
Ovulasyon 1-2 gün sürer. Genellikle 28 günlük döngünün 14.
gününde gerçekleşmektedir.
Yumurta, yumurta kanalında yani fallopi tüpündeyken spermle karşılaşırsa döllenme olur.
Ovulasyondan 12-24 saat sonra yumurta döllenme özelliğini kaybeder.
Şimdi korpus luteum evresini inceleyelim.
LH parçalanan folikülün sarı yağ damlacıkları ile kaplanmasını sağlar.
Folikülün bu haline korpus luteum denir. Korpus luteumdan az miktarda östrojen çok miktarda progesteron salgılanır.
Artan östrojen ve progesteron hormonları negatif geribildirimle LH ve FSH salgılarının azaltılmasına neden olur. Böylelikle gebelik varsa bu hormonların miktarının azalması yeni bir yumurtanın oluşumunu engeller. Yani gebelik boyunca folikül evresi ve ovulasyon evresi gözlenmez.
Yumurta, yumurta kanalında sperm tarafından döllenmişse korpus luteumdan salgılanan progesteron hormonu sayesinde kılcal damarlarla zenginleştirilmiş rahme gömülür.
Gebeliğin devamı için korpus luteum bozulduktan sonra progesteron salgılama görevini 5.
aydan itibaren plesanta üstlenir.
İnsan koryonik gonadotropin yani hCG hormonu 5.
aya kadar korpus luteumun bozulmamasını sağlar.
Bu hormon insanda gebeliğin tespitinde de kullanılır.
Yumurta döllenmezse yani gebelik yoksa korpus luteum parçalanır.
Düşen östrojen ve progesteron seviyeleri FSH ve LH üzerindeki negatif geribildirimi kaldırarak bu hormonların yeni bir döngü başlatmalarını sağlar.
Bozulan korpus luteumdan salgılanan hormon miktarındaki düşme kalınlaşan endometriyumun kan damarlarının daralmasını sağlar.
Kan dolaşımı azalan rahim duvarının parçalanması ile birlikte döllenmemiş yumurta bir miktar doku parçası ve kan ile birlikte vücut dışına atılır.
Buna menstüasyon (adet kanaması) denir ve genellikle birkaç gün sürer.
Adet kanaması başlayınca aynı zamanda yumurtalıkta buunan folikül de olgunlaşmaya başlar.
Dolayısıyla yeni bir menstrüel döngü başlamış olur.
Son olarak bu grafikleri inceleyelim.
Hep 14.
gün üzerinden yola çıkabilirsiniz.
14.
günde ovulasyonun gerçekleştiğini biliyoruz.
İşte burası ovulasyonu gösteriyor.
Hipofiz hormonlarının değişimi ise bu şekilde.
14.
günde LH hormonu seviyesi çok yüksek.
Çünkü ovulasyonun gerçekleşmesi için LH hormonunun fazla olması gerekir.
Burada da yumurtalık hormonlarının değişimini görüyoruz. luteumdan çok miktarda progesteron hormonu salgılandığı hatırlayın.
O yüzden 14.
günden sonra progesteron miktarında bir artış gözleniyor. Burada da endometriyumun kalınlığını görüyoruz. Progesteron hormonunun artışı ile birlikte endometriyum kalınlaşmış.
Kılcal damar bakımından zenginleşmiş.
Ancak ardından menstrüasyon evresi gerçekleşmiş ve rahim iç duvarı tekrardan parçalanarak incelmiş ve dikkat ederseniz menstrüasyonun başladığı 1.
gün folikül evresinin de 1.
günü.
Yani hem adet kanaması gözleniyor hem de yeni bir menstrüel döngü başlıyor.
Kadınları hamileliğe hazırlayan, rahmi embriyonun tutunmasına uygun hale getiren, yumurta hücresinin oluşmasını ve ovulasyonu yani yumurtlamayı sağlayan bir dizi olaya menstrüal döngü adını veriyoruz.
Menstrüal döngü ortalama 28 gün sürer.
Döngü dişilerin ergenlik sürecinde başlar ve çoğunlukla 45-55'li yaşlarda sonlanır.
Menstrüal döngünün sona ermesi menopoz olarak adlandırılır.
Menstrüal döngü dört evreden oluşur.
Birincisi folikül, ikincisi ovulasyon, üçüncüsü korpus luteum, dördüncüsü menstrüasyon evresidir. Dişi üreme sistemi yapılarını hatırlıyorsunuzdur. Burası yumurtalık, bunlar foliküller, bu pembe yapı yumurta, burası da yumurta kanalı yani fallopi tüpü.
Folikül evresinde folikül büyümeye başlar ve içerisinde yumurta oluşur.
Ovulasyon evresinde yumurtlama gerçekleşir, yumurta yumurta kanalına geçer.
Ardından korpus luteum oluşur ve yumurta kanalına geçen yumurta eğer döllenmezse mestrüasyon evresi gerçekleşir ve yumurta dışarıya atılır.
Bu anlattıklarım menstrüal döngünün minik bir özeti gibiydi.
Şimdi daha detaylı olarak incelememiz gerekiyor.
Dişilerde ergenlik dönemiyle birlikte hipotalamustan GnRH salgılanır.
GnRH hipofizin ön lobunu etkileyerek buradan folikül uyarıcı hormon ve lüteinleştirici hormonun daha fazla salgılanmasını sağlar.
Bu hormonları FSH ve LH olarak da kısaltılıyoruz. Yumurtalıklarda çok sayıda folikül hücresi bulunur.
Folikül içindeki hücre birincil oosit halindedir.
Her ay foliküllerden biri FSH ve LH hormonlarının etkisiyle olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan foliküldeki yumurta hücresi ikincil oosit aşamasındadır.
Yumurta oluşumuna oogenez adını veriyoruz.
Oogenezle yumurta oluşumunu bir önceki videoda anlatmıştım.
Foliküllerden aynı zamanda dişi eşey hormonları olan östrojen ve progesteron da salgılanıyor.
Östrojen hormonu yumurta kanalının ovaryumun ve döl yatağının büyüyüp gelişmesini uyarır.
Aynı zamanda ikincil eşey karakterleri olan kılların çıkması, kalçanın genişlemesi, göğüslerin büyümesi gibi özelliklerin kazanılmasını da sağlar.
Rahimin iç kısmında endometriyum adını verdiğimiz kılcal kan damarlarına sahip bir bölge bulunur.
Östrojen hormonu endometriyumun kalınlaşmasını da sağlar. Progesteron hormonu ise döl yatağını embriyonun tutunup gelişebilmesi için süngerimsi hale getirir.
Folikül evresi 10-14 gün kadar sürer. Gelelim ovulasyon evresine.
Bu evrede LH hormonu etkisiyle olgunlaşan folikülün parçalanması ve yumurtanın ovaryumdan atılması gerçekleşir. Ovaryumdan yani yumurtalıktan atılan yumurta yumurta kanalına geçer.
Yumurta henüz ikincil oosit halindedir.
Bu geçişe ovulasyon veya yumurtlama denir.
Ovulasyon 1-2 gün sürer. Genellikle 28 günlük döngünün 14.
gününde gerçekleşmektedir.
Yumurta, yumurta kanalında yani fallopi tüpündeyken spermle karşılaşırsa döllenme olur.
Ovulasyondan 12-24 saat sonra yumurta döllenme özelliğini kaybeder.
Şimdi korpus luteum evresini inceleyelim.
LH parçalanan folikülün sarı yağ damlacıkları ile kaplanmasını sağlar.
Folikülün bu haline korpus luteum denir. Korpus luteumdan az miktarda östrojen çok miktarda progesteron salgılanır.
Artan östrojen ve progesteron hormonları negatif geribildirimle LH ve FSH salgılarının azaltılmasına neden olur. Böylelikle gebelik varsa bu hormonların miktarının azalması yeni bir yumurtanın oluşumunu engeller. Yani gebelik boyunca folikül evresi ve ovulasyon evresi gözlenmez.
Yumurta, yumurta kanalında sperm tarafından döllenmişse korpus luteumdan salgılanan progesteron hormonu sayesinde kılcal damarlarla zenginleştirilmiş rahme gömülür.
Gebeliğin devamı için korpus luteum bozulduktan sonra progesteron salgılama görevini 5.
aydan itibaren plesanta üstlenir.
İnsan koryonik gonadotropin yani hCG hormonu 5.
aya kadar korpus luteumun bozulmamasını sağlar.
Bu hormon insanda gebeliğin tespitinde de kullanılır.
Yumurta döllenmezse yani gebelik yoksa korpus luteum parçalanır.
Düşen östrojen ve progesteron seviyeleri FSH ve LH üzerindeki negatif geribildirimi kaldırarak bu hormonların yeni bir döngü başlatmalarını sağlar.
Bozulan korpus luteumdan salgılanan hormon miktarındaki düşme kalınlaşan endometriyumun kan damarlarının daralmasını sağlar.
Kan dolaşımı azalan rahim duvarının parçalanması ile birlikte döllenmemiş yumurta bir miktar doku parçası ve kan ile birlikte vücut dışına atılır.
Buna menstüasyon (adet kanaması) denir ve genellikle birkaç gün sürer.
Adet kanaması başlayınca aynı zamanda yumurtalıkta buunan folikül de olgunlaşmaya başlar.
Dolayısıyla yeni bir menstrüel döngü başlamış olur.
Son olarak bu grafikleri inceleyelim.
Hep 14.
gün üzerinden yola çıkabilirsiniz.
14.
günde ovulasyonun gerçekleştiğini biliyoruz.
İşte burası ovulasyonu gösteriyor.
Hipofiz hormonlarının değişimi ise bu şekilde.
14.
günde LH hormonu seviyesi çok yüksek.
Çünkü ovulasyonun gerçekleşmesi için LH hormonunun fazla olması gerekir.
Burada da yumurtalık hormonlarının değişimini görüyoruz. luteumdan çok miktarda progesteron hormonu salgılandığı hatırlayın.
O yüzden 14.
günden sonra progesteron miktarında bir artış gözleniyor. Burada da endometriyumun kalınlığını görüyoruz. Progesteron hormonunun artışı ile birlikte endometriyum kalınlaşmış.
Kılcal damar bakımından zenginleşmiş.
Ancak ardından menstrüasyon evresi gerçekleşmiş ve rahim iç duvarı tekrardan parçalanarak incelmiş ve dikkat ederseniz menstrüasyonun başladığı 1.
gün folikül evresinin de 1.
günü.
Yani hem adet kanaması gözleniyor hem de yeni bir menstrüel döngü başlıyor.