Dengeli ve Düzenli Beslenme

Beslenme sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam  kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi   olan besin ögelerini yeterli miktarda ve uygun  zamanlarda almak için bilinçli olarak yapılan   bir eylemdir.
İnsanların sağlıklı yaşayabilmesi  için 50'ye yakın besin öğesine ihtiyaç vardır.   Yeterli ve dengeli beslenme için 4 temel  besin grubunda yer alan besinler yaşa,   kiloya, sağlık durumuna göre günlük olarak  tüketilmelidir.
Bu besin gruplarından ilki   süt grubu besinler.
Öncelikle yetişkin  kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere   tüm bireylerin süt ve süt grubu besinleri  her gün tüketmesi gerekir.
Bu grupta süt,   yoğurt, peynir ve kefir gibi besinler yer alır.
Bu  besinler protein, kalsiyum, fosfor ve B vitamini   gibi birçok besin ögesinin önemli kaynağıdır.  Özellikle kalsiyum yönünden zengin olan bu besin   grubu kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişmesinde  ve hücresel faaliyetlerde önemli rol oynar.   Şimdi et, yumurta, kuru baklagil grubu  besinlere bakalım.
Ceviz, fındık, fıstık   gibi yağlı tohumlarla et, tavuk, balık, yumurta,  kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi besinler   bu grupta yer alır.
Bu besinler protein, demir,  çinko, fosfor ve magnezyum gibi minerallerin yanı   sıra A ve B vitamini içerir.
Hücre yenilenmesi,  doku onarımı ve görme işlevinde görev alırlar.
Kan   yapımı için de gereklidirler.
Hastalıklara karşı  direnç kazanılmasında da en önemli besin grubudur.   Bitkilerin beslenme açısından gıda değeri taşıyan  her türlü kısmı sebze ve meyve grubu altında   toplanır.
Bu grup folik asit yani B9 vitamini, A  vitamininin öncü maddesi olan beta-karoten, B, C,   E vitamini, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum  bakımından zengindir.
Ayrıca bu besinlerin   lifli yapısı sindirimi kolaylaştırır.
Kuvvetli  antioksidan özelliğe sahiptirler.
Bu grup cilt   ve göz sağlığı için temel ögeler içerir.
Ayrıca  diş ve diş eti sağlığını korur.
Kan yapımında   görev alan ögeler bakımından da zengindir.  Hastalıklara karşı direnç oluşturur.
Buğday,   pirinç, mısır, çavdar, yulaf gibi tahıllar ve  bunlardan yapılan un, bulgur, gevrek ve benzeri   ürünler ekmek ve tahıl grubu içinde yer alır.  Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller,   karbonhidratlar ve diğer besin ögelerini içermesi  nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir.   Tahıllar protein de içerir.
Ancak bu proteinin  kalitesi düşüktür.
Kuru baklagiller ya da et,   süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketilerek  protein kalitesi arttırılabilir.
Beslenme eylemi   büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın  korunması için zorunludur.
Diyabeti yani   şeker hastalığını mutlaka duymuşsunuzdur.
Şimdi  kısaca bunun nasıl olduğunu konuşalım.
Sağlıklı   bir insanda pankreastan salgılanan insülin  hormonu kandaki fazla şekerin hücrelere girmesini   sağlayarak kan şekerini düşürür.
İnsülin bunu  yapabilmek için insülin reseptörü denilen bir   yapıya bağlanır.
Bazen bu reseptörler çeşitli  nedenlerle insülinin bağlanmasına izin vermez.   Bu durumda da insülin kanda yeterli miktarda  olsa bile görevini yapamaz.
İnsülin direnci   vücuttaki şekeri kontrol etmek için salgılanan  insülin etkisinin görülmesindeki zorluktur.
Eğer   insülin direnci gelişmeye devam ederse kan şekeri  normalden yüksek seyrederek diyabet denilen şeker   hastalığını ortaya çıkarır.
Yani hücrelerimiz  kandaki şekerden faydalanamaz.
İnsülin direncinin   gelişmesinde obezite en önemli etkenlerden  biridir.
Obezite vücuda alınan besinlerden   elde edilen enerjinin harcanan enerjiden fazla  olmasından kaynaklanır.
Bunun sonucunda vücut   yağ kitlesi artar.
Obezite başta diyabet olmak  üzere birçok hastalığın ana kaynağıdır.
Dünya   Sağlık Örgütü tarafından obezite en riskli on  hastalıktan biri kabul edilmiştir.
Obeziteden   korunmak ve kilo kontrolünü sağlamak için  fast food tarzı gıdalardan uzak durulmalı   ve fiziksel aktiviteyi içeren hareketli yaşam  tarzı benimsenmelidir.
Televizyon ve bilgisayar   karşısında uzun ve hareketsiz geçen saatler,  gece geç vakitlere kadar yeme içmeye devam etmek,   geç yatıp güne erken başlayamamak kilo kontrolünü  zorlaştıran olumsuz davranışlardır.
İnsan vücudu   uyurken bile çalışmaya devam eder.
Akşam  yemeği ile sabah güne başlama arasında   yaklaşık 12 saatlik bir süre geçer.
Kahvaltı  yapılmadığında vücut daha önce depoladığı besin   maddelerini kullanmaya başlar ve bu nedenle  hastalıklar karşısında direnç düşer.
Sabah   kahvaltı yapılmazsa bireyde yorgunluk, baş  ağrısı, dikkat dağınıklığı gibi sıkıntılar   yaşanabilir.
Bu sorunları yaşamamak ve zinde  olmak için güne kahvaltıyla başlamak gerekir.
Yaşam Bilimi Biyoloji
Temel Bileşiklerin Canlılar için Önemi 2 / 2
Dengeli ve Düzenli Beslenme
Dengeli ve Düzenli Beslenme