Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

1 f 20. Ütopya; hiçbir yerde bulunmayan, var olmayan bir yok ülke'dir. "Yok ülke"ciler gerçeklikle ilgisini kesmiş, düş lerde ge

1
f
20. Ütopya; hiçbir yerde bulunmayan, var olmayan bir yok
ülke'dir. "Yok ülke"ciler gerçeklikle ilgisini kesmiş, düş
lerde gezip oyalanan tasarımcılardır çoğu insana göre
Hemen söyleyeyim: Benimseyenlerin çokluğuna karşın
bu, yanlış bir sani bence. Büyü

1 f 20. Ütopya; hiçbir yerde bulunmayan, var olmayan bir yok ülke'dir. "Yok ülke"ciler gerçeklikle ilgisini kesmiş, düş lerde gezip oyalanan tasarımcılardır çoğu insana göre Hemen söyleyeyim: Benimseyenlerin çokluğuna karşın bu, yanlış bir sani bence. Büyük saygım var benim yok ülkecilere, onların gerçeklikten kopmuş kişiler olduğu na bir türlü inanmıyorum ben. Gerçi var olan bir devlet betimlemez "yok ülke'ci. Bu bakımdan gerçekçi değildir o, gerçekçi olması da gerekmez. Ama gerçekçilik yal- nizca olanı, olduğu gibi yansıtmak mı demektir? Hiç- bir şey katmadan var olanı dile getirmek diye anlarsak gerçekçiliği, dar bir tanıma sıkışıp kalırız. Gerçekçilik, o zaman bir erdem olmaktan çıkar. Gerçeklik sevgisi, kim- senin kendine kondurmadığı bir dar görüşlülükten öteye geçemez. Oysa sözün tam anlamıyla gerçekçilik, olanla yetinmeyerek, olması gerekeni tasarlayıp bulmak sonra da onu gerçekleştirmeye çalışmaktır. Bu görüşlere sahip bir yazarın aşağıdakilerden han- gisini söylemesi beklenmez? A) Var olanın yerine, gerektiğinde, henüz var olmayanı koymaya yönelmek de gerçekçiliktir. B) Gerçeklik sevgisi; olanı değiştirmekle değil, olanı saptamakla kendini ortaya koyar. C) Içinde yaşadığı durumdan öteye geçmek istemeyen ve kendisini çevreleyen düzenle yetinen insan dar görüşlülük yapmış olur. D) Insanın, var olma koşullarını bir anda değiştiremese de sözcüklerin yardımıyla kendisine yeni bir dünya kurmaya yol aradığının bir kanıtı da edebiyattır. E) Insan, aslında yaşamadıklarını olmuş bir şey gibi an- latarak varoluşunun genişlediğini duyar.