1. koku: Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üze- rindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu. kötü: Hoşa gitmeyen.
1. koku: Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üze- rindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu. kötü: Hoşa gitmeyen. girmek: Dışarıdan içeriye geçmek. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "koku, kötü, girmek” söz- cükleri, belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanıl- mıştır? A Pencereden giren çam ve çemen otu kokularına bambaşka kötü kokular da karışmış ve bu koku içeriye girmişti. B) En azından bu koku, kötü ter kokusundan daha iyiydi, şim- di adamcağızın içeriye girmesine görevliler izin verirdi. S) Annem; kötü olsun, iyi olsun kokulardan hiç hazzetmez, Ikbaharda içeriye çiçek kokusu girmesin diye pencereleri kapatırdı. DGüzel koku duvarlara sinmiş, içeriye kötü kokular girmesin diye tüm kapı ve pencereler titizlikle kapatılmıştı. E Bu mekânda kötü kokan bir şey bulamadı kimse o hâlde kötü koku dışarıdan içeriye girmişti.