Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

1. Ti 10 Türkçe Deneme bevetre insanlar tanırız; sevdiğimiz, hoşlandığımız, kaçtığımız, ayrık otu muamelesi ettiğimiz İnsanlar t

1.
Ti
10
Türkçe
Deneme
bevetre
insanlar tanırız; sevdiğimiz, hoşlandığımız, kaçtığımız, ayrık otu muamelesi ettiğimiz İnsanlar tanırız, bir ihtiyaç-
tırlar, kelimelerinden tutun da kelimelerini vurguladıkları ses tonlarına kadar ferahlatıcı bir esinti gibi

1. Ti 10 Türkçe Deneme bevetre insanlar tanırız; sevdiğimiz, hoşlandığımız, kaçtığımız, ayrık otu muamelesi ettiğimiz İnsanlar tanırız, bir ihtiyaç- tırlar, kelimelerinden tutun da kelimelerini vurguladıkları ses tonlarına kadar ferahlatıcı bir esinti gibidirler. Onlarla konuşunca bir şelalenin tertemiz sularında arınmış gibi oluruz sanki. Yine insanlar vardır, onlar tek bir söz söyle- meseler dahi tek bir bakışlarıyla mıhlanır kalırsınız olduğunuz yerden bin azar işitmişcesine. Bu metinde geçen söz sanatı aşağıdaki metinlerin hangisinde kullanılmıştır? A) Hep anlatılan ya da övülen veya öyleymişçesine gösterilen nitelikler, özellikler o ana kadar kendini gösterme fırsatı bulamamış olsalar da buldukları ilk fırsatta ortaya çıkmıştır. Mesele o noktada insanı insan olarak mı değerlendir- mek yoksa hep sanki öyleymiş gibi sunulan görüntünün aslında çok farklı bir görüntü olduğunu anlamanın sıkıntı- sıyla veryansın mi etmek olduğudur. B) Bazı insanlar vardır görüntüde hiçbir şey algısı uyandırır ama yarım saatlik sohbet sonunda çok şey oldukları inan- cini yıkılmaz şekilde oluşturur. O sade, iddiasız görüntünün altında gizlenen ne kadar derin düşünceleri, görmüş geçirmişlikleri, imbiklenmiş tecrübeleri, yunmuş, yıkanmış, arınmış edinimleri fark edince kapkara kömürün içine saklanmış pırıltılı, işıklı, eşsiz bir elmas bulmuş gibi oluruz. € Çocukluğunu bilmediğimiz, nasıl sevildiğini ya da hırpalandığını ne kadar kabul gördüğünü hiç öğrenmediğimiz ya da itelendiğine tanık olmadığımız insanları belli bir başlangıçtan itibaren tanırız. Artık çocukluğun oldukça gerilerde kaldığı ortamlarda mesela. Üniversite sıraları, komşuluk ya da iş ortamları gibi çocukluktan çıkılmış olan daha son- raki zamanlarda tanımışızdır çoğu insanı. D) Davranışları, tutumları, eğilimleri kesinkes belirleyecek belli yaşanmışlıkların geride kaldığı bir noktadan itibaren tanımaya başladığımız insanları, tam anlamıyla tanıdığımızı söylemek doğru değildir. Ancak bunların yeterli olabil- diği insanlar var elbette. Bu kanı önceki kuşaklar tarafından da kim bilir kaç kez saptanmış olmalı ki atasözleri bile üretilmiş bu konu üzerine: "İnsan insanı alışverişte görsün.", "Birisini tanımak için ya seyahate gideceksin ya yemek yiyeceksin.", "insanoğlu çiğ süt emmiştir." ...