Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

12. Betimleme, açıklayıcı ve sanatsal olmak üzere iki baş- lık altında incelenir. Açıklayıcı betimlemede varlıkların olduğu gibi

12. Betimleme, açıklayıcı ve sanatsal olmak üzere iki baş-
lık altında incelenir. Açıklayıcı betimlemede varlıkların
olduğu gibi tanıtılması amaçlanır, kişisel düşüncelere
yer verilmez. Görsellikten çok, izlenim ve sezgilerin
ağır bastığı sanatsal betimlem

12. Betimleme, açıklayıcı ve sanatsal olmak üzere iki baş- lık altında incelenir. Açıklayıcı betimlemede varlıkların olduğu gibi tanıtılması amaçlanır, kişisel düşüncelere yer verilmez. Görsellikten çok, izlenim ve sezgilerin ağır bastığı sanatsal betimlemede ise yazar, anlatımına duygu ve yorumlarını da katar. Bu metne göre aşağıdakilerin hangisinde açıklayı- ci betimleme yapılmıştır? A) Bu küçük ilçede tüm yollar Anıt Alanı'na çıkıyordu. Anıt Alanı eski tip taşlarla çevriliydi. Alanın etrafin- daki binalar genellikle iki ya da üç katlıydı. En yük- sek bina ilçe merkezindeki hükümet konağıydı. Yeni denilecek binalar çok azdı. 3) Moda Sahili'nden Rıhtım'a doğru giderken insanlar telaş içindeydi. Eminönü vapurunu kaçırırlarsa ya- rım saat daha beklemek zorunda kalacaklardı. Bu telaş komik görüntüleri de ortaya koyuyordu. An- nesinin elinden kaçan bir küçüğün balık ekmek /tezgâhina toslaması gibi. Bulutların gelin gibi dans ettiği bir pazar sabahında fırının önü yine ana baba günü gibiydi. Herkes Nus- ret Baba'nın o tatlı mı tatlı ekmekleri için yarış için- deydi. Uzun paltosuyla hemen fırının yanında be- liren Heredot Amca kuyrukta bekleyenlerin dikka- tini çekmişti. Kil kasap yine boş sorularla Heredot Amca'nın kafasını ütülüyordu. D) Erdal Bakkal, hınzır bakışlarıyla İsmail Abi'ye ba- karken Yavuz eskimeye yüz tutmuş deri montuyla kenara geçmiş Mecnun'u bekliyordu. "Çay Erdal Bakkal'da içilir." şeklinde avazı çıktığınca bağıran Kâmil, hemen dikkat çekiyordu. Kırmızı benekli kazağıyla sokakta rüzgâr gibi esen Leyla okuluna doğru ilerlerken bakışlara aldırış etmiyordu.