Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

12. Bir nesnenin, bir yerin veya içinde bulunulan bir durumun kendine özgü niteliklerinin tam ve açık bir biçimde söz veya yazı

12. Bir nesnenin, bir yerin veya içinde bulunulan bir durumun kendine özgü niteliklerinin tam ve açık bir
biçimde söz veya yazı ile anlatılmasına "betimleme denir.
Aşağıdaki metinlerden hangisi betimleyici anlatım biçimiyle kaleme alınmıştır?
A) Hava öyles

12. Bir nesnenin, bir yerin veya içinde bulunulan bir durumun kendine özgü niteliklerinin tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatılmasına "betimleme denir. Aşağıdaki metinlerden hangisi betimleyici anlatım biçimiyle kaleme alınmıştır? A) Hava öylesine sıcak ve durgundu ki! Yaprak kımıldamıyordu. Bozcaada'nın bu yakasından pek bir gemi de geçmiyordu. Bu yüzden denizin üstü de çarşaf gibiydi. Çocukların kıyıya yakın yer- de süslediği bir ağaç, bu ortam içinde, öylesine göz alıcı bir görünüme bürünmüştü ki! Koyun öteki ucunda güneşlenen yerli yabancı tüm gezginler ağacı görmeye geldiler. Çok geçmeden ye- ni gelenler de ağaca bir şeyler eklemeye giriştiler. Bu yolla dallar; kirazlar, elmalar, koca koca ay- çiçekleriyle bezendi. O çıplak ağacın yerini şimdi eşsiz bir tablodan fırlamış, görkemli bir ağaç almıştı. B) Saklambaç, en az iki kişiyle oynanır. Öncelikle bir ebe belirlenir. Ebe, duvara yasladığı kolu üze- rine yüzünü ve gözünü kapatarak önceden belirlenen bir sayıya kadar sayar. Saymaya başladı- ginda da diğer oyuncular saklanır. Ebe saymayı bitirince "Önüm, arkam, sağım, solum sobe; sak- lanmayan ebe!" diye bağırır ve diğer oyuncuları bulmaya çalışır. Diğer oyuncular ise ebenin ko- runaksız bıraktığı ebe duvarına "Sobe!" diye bağırarak dokunmaya çalışır. C) Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yola koyulduk. Dedemi görmeyeli aşağı yukarı 5-6 ay kadar olmuş- Hepimiz çok heyecanlıydık. Duygularını dışa vurmayı pek sevmese de babamın bile heyeca- ni gozlerinden okunuyordu. Dedemlerin köyü, yaşadığımız yere ortalama 4 saatlik mesafedey- di. Yol boyunca kardeşimle oradaki hayvanlarla geçireceğimiz zamandan, tadına bakacağımız meyvelerden, dedemle edeceğimiz tatlı sohbetlerden konuşup durduk. D) Bir deneyin dostlarım... Bir deneyin... Sabah sabah karşılaştıklarınızla merhabalaşmayı dene- vin Günaydın!" deyin. Onlar da size desinler. Gülümseyin insanlara. Onlar da size gülümsesin- Jer Gününüzün nasıl aydınlanmaya başladığını hissedeceksiniz. Hayatın size gülümsemeye baş- ladığını göreceksiniz. Yalnızlığınız sizi terk edecek. O birkaç "Günaydın!", o birkaç gülümseme, yepyeni ama bambaşka ama nasıl güzel bir hayatın ilk adımları olacak. Deneyin. Bir sabah de- neyin, ne olur!