13) Sermet Bey döndü, arkasındaki bekçiye, - İşte bir boş köşk daha! Dedi. Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina, m
13) Sermet Bey döndü, arkasındaki bekçiye, - İşte bir boş köşk daha! Dedi. Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina, mermer- denmiş gibi göz kamaştıracak derecede parlıyordu. Yabani ot- lar bürümüş bahçesinin demir kapısında büyük bir “Kiralıktır” levhası asılıydı. Bekçi başını salladi: - Geç efendim, geç!.. Orası size gelmez. - Niçin canım? - Demin gösterdiğim evi tutunuz. Küçük ama çok uğurludur. Kim oturursa erkek çocuğu dünyaya gelir. - On iki kişi nasıl sığarız beş odaya! Buraya bakalım, buraya... Tam bize göre... Bekçi tekrar, kesin bir işaretle, - Buraya oturamazsınız efendim, dedi. Sermet Bey, gözünü köşkten alamiyordu. Her tarafında geniş balkonları vardı. Temellerinin üzerine yaslanmış sanılacaktı. Kuluçka yatan beyaz bir Nemse tavuğu gibi yayvandı. Yirmi se- nedir, çocuğa kavuşalıdan beri hep böyle bir yuva hayal eder- lerdi. Asabi bir şekilde, - Niye oturamayız, diye sordu. -Efendim, bu köşkte peri vardır. Ne perisi? - Bayağı peri! Gece çıkar. Evdekilere rahat vermez. - 1 1 Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi söyle- nemez? A) Nitelik bildiren sözcüklere yer verilmiştir . B) Nazar ve anlatıcı aynı kişidir. C) Diyaloglardan yararlanılmisty D) Kişi ve mekân ögelerine yer verilmiştir . E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. Imety! aperlahimis erindebelir