19. "Anlamsız şiit", "soyut şir" gibi adlar verilen bu şiir üze- rine söylenmemiş şey kalmış midir? Sanmiyorum. Ama bütün bu söy

19. "Anlamsız şiit", "soyut şir" gibi adlar verilen bu şiir üze- rine söylenmemiş şey kalmış midir? Sanmiyorum. Ama bütün bu söylenenlere, yazılanlara karşın yanlış anla- malar dağılmamis, kafalardaki soru işaretleri kalkmamış çünkü Garip'ten sonraki bu tek ve özgün şiir hareketinin şiirde neye karşı çıktığı, ne yapmaya çalıştığı tam olarak anlaşılamamıştır . Gün geçmiyordu ki işinin sanata ku Fallar getirmek, sanatçılara trafik polisliği yapmak değil; sanat eserlerini geçmişin bilgisi, günün ölçüsü ve ge leceğin perspektifleri içinde değerlendirmek olduğunu bilmeyen bir eleştirmenin bu şiir anlayışını kötüleyen bir yazısı çıkmasın. Garip şiirindeki Süleyman Efendiler, Dal- gacı Mahmutlar mi anlatılmalı hep şiirde? Sanatsız, imge- siz mi olmalı; hep halka mi seslenmeli şiir? Üvercinka'da "Laleli'den dünyaya giden bir tramvaydayız" diyerek hata mi etmiş şair? Sirkeci'ye mi gitmeliydi illa? Şiir, akıldan ve anlamdan uzaklaşırsa şiir olmaz mı? Oluyor işte. Oluyor ki Garip'in o güçlü ismi bile Perçemli Sokak'ta telgrafın tellerine çıkardı gemi leşlerini. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? s slar A) Aralarında Ece Ayhan, Cemal Süreya, İlhan Berk gibi şairlerin de bulunduğu şiir anlayışına yapılan eleştiri- lerle ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. B) Birinci ve İkinci Yeni'nin şiire yaklaşımları, Orhan Ve- li'nin ve Cemal Süreya'nın şiirlerine gönderme yapı- larak örneklendirilmiştir. C) Bir yapıtından hareketle Melih Cevdet Anday'ın şiir anlayışındaki değişimden söz edilmiştir. D) Birinci Yeni şiirinin anlamı, aklı ve günlük yaşamı; İkinci Yeni şiirinin ise imgeyi ve soyutluğu öncelediği sezdirilmiştir. E) Eleştirmenlerin sanat yapıtlarını geçmişi, anı ve gele- ceği dikkate alan bir bakış açısıyla değerlendirmeleri gerektiği savunulmuştur.