2. Bir akşamüstü Erenkuş'a doğru yürüyünüz ve elektrik santrali- nin taraçasına inerek iki yanınızdaki gür çağlayanları, körfezi
2. Bir akşamüstü Erenkuş'a doğru yürüyünüz ve elektrik santrali- nin taraçasına inerek iki yanınızdaki gür çağlayanları, körfezi ve Akdağ'ı seyrediniz. Fransız seyyahı diyor ki: “Bu dağların arkası- na inen güneşi Antalya yakasından görmek kadar haşmetli bir şey akla gelemez." Kumsaldan en yükseği 3450 metreye çıkan bu dağ, tepe, sırt ve geçit yığınlarının ilık bir ekim ikindisine ay- din ve koyu, görüp yanan renklerine bakıyorum. Toroslar, Antal- ya Körfezi'nden, bu dalgalarla Akdeniz'e kavuşuyor. Sıfırdan üç bin metre, şehir ve liman üstünde ezici boğucu ve bunaltıcı bir ufuksuzluk hatıra getirebilir. Oralardan pinarlar gibi saf Türk isim- leri akıyor: Akdağ, Beydağ, Çanakyaran, Deliktaş, Yanartaş, Kızıl- cadağ... Türklerin bu yalçın kayalar üstüne ne zaman konduğu pek bilinmez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur A) Tanık gösterme B) Betimleme C) Birinci kişili anlatım D) Tanımlama E) Açıklama