Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

2. Mektuptan açılmış talihim, bir tane daha geldi. Öteki gibi değil bu. Bir kere yazan gizlemiyor kendini, kim oldu- ğunu söylüy

2.
Mektuptan açılmış talihim, bir tane daha geldi. Öteki gibi değil bu. Bir kere yazan gizlemiyor kendini, kim oldu-
ğunu söylüyor: İsmet Zeki Eyüboğlu adında bir genç. İstanbul bilim yurdunda yani üniversitesinde okuyormuş.
Sonra da benimle eğlenmiyor, al

2. Mektuptan açılmış talihim, bir tane daha geldi. Öteki gibi değil bu. Bir kere yazan gizlemiyor kendini, kim oldu- ğunu söylüyor: İsmet Zeki Eyüboğlu adında bir genç. İstanbul bilim yurdunda yani üniversitesinde okuyormuş. Sonra da benimle eğlenmiyor, alaya almıyor beni, över gibi gözüküp alttan alta iğnelemeğe kalkmıyor. Çıkı- şıyor bana, çıkışıyor ya, haklı olarak çıkışıyor. Eski yazılarımı, şu öz Türkçe yazılarımı beğenirmiş, yenilerine sinirleniyor, şöyle diyor: "Geçen günkü Nokta dergisinde Ulus'tan aktarılmış bir yazınızı okudum. Ne çok üzüldüm bilseniz! Yoksa sizi de mi elden kaçırdık? Nerde o eski güzelim öz Türkçe sözler, nerde o yazınızdaki yabancı sözlerden arınmış berrak ruh. Niçin şunun bunun sözüne bakıp da düşüncelerinizi değiştiriyorsunuz? O yeni sözleri beğenmeyen- ler var diye mi yazmak istemiyorsunuz? Günün birinde bir kişi çıkıp size: "beğenmedim bu sesinizi" dese ona bakıp da sesinizi değiştirecek misiniz? Ne derse desin el gün. Biz yolumuza bakalım." Buna göre aşağıdakilerden hangisi metnin yazarının Nokta dergisinde çıkan yazısından bir parça olabilir? A Gece yarısı verdiği bir karar-1 kati üzerine sa- bahleyin erken kalkarak kendisine ait ne ka- dar eşyası varsa bir sandığa aşağıdaki taşlığa indirdi. Arkasına paltosunu, başına şapkasını giyerek iplerle bağladığı sandığın üstünde oturmuştu. B) Osman, Edebali'ya haber salmış, izin istemiş- ti "Kayın atamın ve kayın anamın elini öpmek ve kendisiyle söyleşmek dilerim." Sözcülük yapan Gazi Rahman'a, Edebalı: "De ki bekle- riz." dedi. C) Arabalar, Soğanlık'ın hep bağ arasında geçen dar, bozuk yollarından Yakacık'ın Kartal şose- sine çıkmak üzere köşeyi dönecekleri zaman, biraz hızlı yürüyüp sararmış bir bağın dikenli hendeği kenarında uyuklayan çalgıcılar, hoş olmayan gürültüleriyle sakin havayı sarsmaya başladılar. D) Akşam, caddelerin kalabalık zamanında, köşe başına bir kadınla bir çocuk gelirdi. Siyah bir çarşafa bürünen kadın elleriyle çarşafını yü- züne kapatır, yalnız iki siyah göz, sokağın yarı aydınlığında, parıltısız, önüne bakardı. Çocuk yanında ayakta dururken o çömelir, küçük bir çuvaldan birtakım oyuncaklar çıkarırdı: Bun- lar bir değneğin ucuna takılmış bir çift tahta tekerlekti.