2. Varlıkların, okuyucunun gözünde canlana- cak şekilde, resim çizer gibi anlatılması ola- rak tanımlanan betimleme, açıklayıcı
2. Varlıkların, okuyucunun gözünde canlana- cak şekilde, resim çizer gibi anlatılması ola- rak tanımlanan betimleme, açıklayıcı ve sa- natsal olmak üzere iki başlık altında ince- lenir. Açıklayıcı betimlemede varlıkların ol- duğu gibi tanıtılması amaçlanır, kişisel dü- şüncelere yer verilmez. Görsellikten çok, izlenim ve sezgilerin ağır bastığı sanatsal betimlemede ise yazar, anlatımına duygu ve yorumlarını da katar. Bu metne göre aşağıdakilerin hangisin- de açıklayıcı betimleme yapılmıştır? A Ninemin reyhan kokulu, kapkara, uzun saçları vardı. Dünyadaki en uzun saçlar nineminkiydi. Sürmeler çektiğinde kır- langıçların kanadını hatırlatan kaşları olurdu. Ninemin endamı yerindeydi, uzun boyluydu. Elini bir uzatsa ağaçla- rin en uzun dallarındaki elmalara yeti- şirdi. Ninemin sürmeli gözleri çok kes- kin ve çok güzeldi. Öyle ki Ay'ı çıplak gözle görebilirdi. B) Kızılkaya... Üstü toprak, altı ahir evimi- zin, aynı anda mutfak, kiler ve oturma yeri olarak kullanılan küçük odamızın küçücük penceresinden saatlerce sey- rettiğim, seyretmeye doyamadığım Kı- zılkaya... Kızılkaya'nın altından dere akardı. Dere ile Kızılkaya'nın en yüksek yerinin arası 200-300 metre kadar ol- malıydı. Uçurum ki ne uçurum... C) Koza Han'ın hemen yanında, tahta kol- tuklarda, altı yedi yaşlarında bir sarı ço- cuk annesiyle oturmaktadır. Üstü başı temizdir, yüzü sağlıklıdır. Annesi otuz- larında bir hanımdır. Hava sıcak, vakit öğleye yaklaşmaktadır. Annesi yelpa- zeyi bir oğluna tutuyor bir kendisine D) Doğdum. Yanık benizli bir adamdı ba- bam. Elinde meşeden budanmış ço- mak... Annemin sesinde fesleğenler, nefesinde hanımelleri... Omzunda si- ğındığım yıkılmaz dağ evleri... Doğdum. Bozkırdandı bu alevli yoksulluğum. Üs- tümde eskimiş boncuklu elbise, ayak larımda kurumuş lavanta kokusu...