20. Duvarların arasına hapsolmuş, sandalyelerine çakılıp kalmış yazarların kitapları hazmedilemeyecek kadar ağırdır. Ma- sada du
20. Duvarların arasına hapsolmuş, sandalyelerine çakılıp kalmış yazarların kitapları hazmedilemeyecek kadar ağırdır. Ma- sada duran diğer kitapların derlemelerinden doğarlar. Bu kitaplar semiz kazlara benzer: Alıntılarla beslenmiş, refe- ranslarla doldurulmuş, dipnotlarla oldukları yere çökmüşler- dir. Gülle gibidirler, obezdirler, sıkıcıdırlar ve güçlükle, yavaş | yavaş okunurlar. Eserini yürürken yazan yazarın böyle prangaları yoktur; düşüncesi başka ciltlerin kölesi değildir, başkalarının düşünceleriyle ağırlaşmamıştır. Başkalarının açıklamalarını içermez; sadece düşünce, muhakeme ve karardan ibarettir. Hareketten, dürtüden doğan bir düşün- cedir. Onda bedenin esnekliğini, enerjisini ve dansın ritmini duyumsarız. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Somutlaştırmaya yer verilmiştir. B) Örnekleme yoluna gidilmiştir. C) Karşılaştırmalar yapılmıştır. D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. E) Kesin yargılara varılmıştır. Diğer Sayfaya Geçiniz.