20 TYT - Türkçe 27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı
20 TYT - Türkçe 27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ---- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için LİMİT YAYINLARI