24. Birkaç gün gelmedi. Meraklanmıştım. Sınavlar sırasında olduğu için belki de sınava hazırlanıyor demiştim. İyi dü- şünmüşüm.
24. Birkaç gün gelmedi. Meraklanmıştım. Sınavlar sırasında olduğu için belki de sınava hazırlanıyor demiştim. İyi dü- şünmüşüm. Geldi, pırıl pırıl sesiyle öksürüyordu: Kusura bakma abicim. Dersleri hazırlıyordum. Gece yarılarına kadar çalışıp sabahleyin de erkenden uyanmak fena yordu. İki gün aksattım. Dilber Hanım teyze öksürük için bir ilaç yazdırdı ama nerdee? Niçin? Beş yüz otuz kuruş da abicim! - - Aklıma bir şey geldi: - Ben sana bu parayı versem? İçlere çökük gözleri, fırlak elmacık kemikleri, solgun de- risinin donukluğuyla yüzüme öyle bir baktı ki: Niçin? Öksürük ilacını al diye... Anladım ama siz benim neyimsiniz? Karşılığında benden ne isteyeceksiniz? Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Toplumcu gerçekçi hikâye anlayışının özelliklerini ta- şımaktadır. B) Diyalog tekniği kullanılmıştır. C) Yoksulluk teması ele alınmıştır. D) Olaylar gözlemci bakış açısıyla anlatılmıştır. E) Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir.