26. Anlatacağın şey ile nasıl anlatacağın arasındaki ilişki tarihsel olarak her zaman değişen, dinamik bir ilişkidir. lyi bir ya

26. Anlatacağın şey ile nasıl anlatacağın arasındaki ilişki tarihsel olarak her zaman değişen, dinamik bir ilişkidir. lyi bir yazar bir masal anlatacaksa bunun için ayrıntılı tasvirlere girmez. "Aslan, yavrularını almış karşısına ve demiş ki.. Anlattığı masalsa böyle anlatır. Aslanın kaç yavrusu olduğu bile önemli değildir burada. Asia- nin neye benzediği, havada ne kokusu olduğu, yaz mı yoksa kış mı, gece mi gündüz mü, aslanın pençeleri çok mu sivri gibi bilgiler çok önemli değildir okur için. Yazar, bir masal anlatıyordur çünkü. Ama eğer polisiye bir öykü yazacaksa ve yerdeki izmariti görüp heyecan- lanan bir dedektiften söz edecekse dil ve anlatı derin- liğini değiştirir. Okur ayrıntıları bilmek ister. "Dedektif yerde izmarit bulur ve katili yakalar." diye anlatmaz iyi yazar. "Dedektif ucu hafifçe ezilmiş, yumuşak bir 'L' biçimini almış izmariti parmaklarının arasında yavaşça çevirdi ve içgüdüsel olarak onu kokladı. Yardımcısının kendisini izlediğini fark edince her zamanki gibi istem- sizce sol gözünü kırptı." diye anlatır ki okurun okumayı beklediği budur. Polisiye yazıyordur çünkü. İyi bir ya- zar bunların bilincindedir ve yazarken bunları dikkate alır. Bu parçadan hareketle iyi yazarla ilgili olarak 1. Yazdığı türün, üslubunu belirleyeceğini bilir Okurun beklentilerinin farkındadır. III. Ne anlattığı kadar nasıl anlattığını da önemser. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III