27. 1940'lardaki Garip hareketi başlangıçta Fransa'daki dadacılıktan belirgin izler taşısa da giderek yerli bir karaktere kavuşu
27. 1940'lardaki Garip hareketi başlangıçta Fransa'daki dadacılıktan belirgin izler taşısa da giderek yerli bir karaktere kavuşur, özellikle Orhan Veli'nin İstanbul şiirlerinde halkçı bir bakış egemen olur. Orhan Veli Kitabe-i Seng-i Mezar'da olduğu gibi, sıradan, küçük insanın sorunlarını yansıtır. İstanbul'un doğası yine öne çıkmakta, Kapalı Çarşı'yı saran hüzün, ağlarını pırıltılarla çeken balıkçılar, Galata Köprüsü'nden akıp giden, geçim derdiyle koşuşup duran insanlar, Boğaziçi'nde kişiyi saran "tarifsiz keder", "dokları saran çekiç sesleri" de unutulmamaktadır. Onun şiirinde her şey "Hürriyet'e Doğru" yöneltir kişiyi. Istanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı şiirinde de emeğiyle geçinen insanlar, Istanbul atmosferi bir film görselliği içinde akmaktadır. "İstanbul Türküsü"nde yaşama sevinciyle dolu ve şakacı olan şair, "İstanbul'u Dinliyorum"da, emeğiyle geçinen kesimlerin yaşadığı dramın farkına varmış ve hüzünlüdür. Paragrafın Şifresi - TÜRKÇE DENEMELERİ Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? f A) Orhan Veli'nin şiirlerinde günlük hayatın sıradan insanlarını anlattığına B) Garip akımının XX. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıktığına C) Orhan Veli'nin şiirlerinde İstanbul'da yaşamın gözler önüne serildiğine D) Garip akımının Batı edebiyatı etkisiyle başlayan serüveninin sonraları ulusal bir kimliğe bürünmesine E) Istanbul'un her dönem her şair için şiirlerinde vazgeçilmez bir kaynak olduğuna