33. Bir roman yazılmaya başlanırken bir doktora tezi yazılır gibi ana fikir, tema, ispat edilecek argümanlar ortada olmaz, bir h
33. Bir roman yazılmaya başlanırken bir doktora tezi yazılır gibi ana fikir, tema, ispat edilecek argümanlar ortada olmaz, bir hayal perdesini açar gibi içine girer romance; en azından ben öyleyim. Yola çıkarım, bir bakarım ki başta düşlediğim şey, elimden gitmiş başka bir şey anlatmışım; döner okurum, olmuş işte derim. Bunu söylerken bir roman yazımının tekni- ği, izlenecek yolu yoktur; gelişigüzel yazılır demiyorum fakat biraz da doğaçlama bir şeydir roman. Yazılır, çıkar, bir bakar- sin roman olmuş. O yüzden tüm romanlarımda, hiç kuşkusuz beklediğim ve sorunca cevabını alacağıma inandığım bir veya birkaç mesele hep olmuştur, olur. Fakat bu beklentiler böyle dosyalar içinde cevaplanması gereken ve mesaiye gelecek memurunu bekleyen resmî şeyler değildir ki. Çoğu zaman, akil defteri tutup not alsanız bile bir bakarsınız unutu- lur bir bakarsınız sonradan değersizleşir. Roman kendi içinde yaşayan bir canlı gibidir, yazması da o yüzden heyecan verir; bir canlıyı keşfediyor gibi olursunuz. Yazılması gibi okunması da o yüzden hoştur. Bu parçada roman ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yazma sürecinde şekillenen ve son halini alan bir tür oldu- ğuna B) Hiçbir yazım tekniği ile oluşturulamayacağına C) Bilimsel yazı yazar gibi ön hazırlık yapılamayacağına D) Cevaplanması gereken bazı soruları ele alabileceğine E) Yazara da okura da keyif veren bir tür olduğuna