Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Julio Cortazar bir konuşmasında, metin ile okur arasındaki mü- cadeleyi ro

35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Julio Cortazar bir konuşmasında, metin ile okur arasındaki mü-
cadeleyi romanın hep sayıyla kazandığını oysa öykünün bu
maçı nakavtla alması gerektiğini söylemişti. Ömer Arslan'ın
öyküleri bu tanıma yet

35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Julio Cortazar bir konuşmasında, metin ile okur arasındaki mü- cadeleyi romanın hep sayıyla kazandığını oysa öykünün bu maçı nakavtla alması gerektiğini söylemişti. Ömer Arslan'ın öyküleri bu tanıma yeterince uyuyor benim gözümde. Özellik- le birkaç noktada, nakavti tam olması gereken anda yakalıyor. Onun öykülerinin önemli özelliklerinden biri kullandığı dil. Bir berber, berber gibi konuşuyor; genç bir kadın konuşurken âde- ta silueti okurun gözünde canlanıyor; küçük bir çocuğun ağ- zından beylik laflar duysak bile onun çocuk olduğundan şüp- he etmiyoruz. Bunlara benzer pek çok farklı örnek var Arslan'ın öykülerinde. Karakter kurmaktaki başarısının en önemli sebep- lerinden biri de bu bana kalırsa. Onları olması gerektiği gibi ta- rif edebilmesi ve konuşturması. Dil demişken özellikle bir dö- nem çokça gündeme gelmiş olan "öyküde diyalog eksikliği" konusuna da değinmek gerek. Güneşi Eksik Evler'deki diya- loglarda lüzumsuz laf kalabalıklarına, metni şişirmek için kul- lanılan yazarlık manevralarına rastlamak olası değil. İşte bütün bunlar da öyküleri hem daha gerçek hem de daha akıcı kılıyor. YAYINLARI 36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yapıt- tan alınmış olamaz? po aq Memet karısı yanında, oğlu kucağında tuttu evinin yo- lunu. Millet geriden geliyordu. Tastamam yedi kişileri kalmıştı otobüste. "Ne oldu, nasıl oldu Memet?" diye soramıyorlardı bir türlü. B) Cemal ağam ağlıyordu. Koskoca adam işte, çocuklar gibi ağlıyordu. Ne yapacağımı bilmeden korkarak tu- tuyordum elimde Arifin kepini. Öldüğüne bir türlü ina- namıyorduk. OC) "Hih... Cayil olmayın. Bir de okumuş geçinirsiniz. Allah ne der?" "Ne der?" "Demez mi, parasız kullarıma yar- dım edin diye." "Şaban, Şaban... Sus, kaçırdın keçile- ri." dedi babam. DY Hoş geldiniz madam. Bendeniz sizi karşımda görünce ne diyeceğimi şaşırdım. Bir köylü olarak bizleri içiniz- den biri saymanız karşısında iki büklüm oldum. Sizle- re şükranlarımı sunmak istiyorum. 00 Olanca çaresizliğimle balkona yürüdüm. Beni gören muamcam bütün yüzüne yayılan bir gülümsemeyle "Gel bakalım küçük afacan, emmini özledin mi? Kocaman adam olmuşsun görmüyeli." dedi. 001 obno namó