Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

3DF950E3 1. Mevlâna Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar. Aşağıdaki metinlerde

3DF950E3
1.
Mevlâna
Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu sözü örneklemektedir?
A) Leyla ablayı senelerdir tanırım; severim, sayarım. Fakat geçenlerde bir olay oldu, doğrusu

3DF950E3 1. Mevlâna Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar. Aşağıdaki metinlerden hangisi bu sözü örneklemektedir? A) Leyla ablayı senelerdir tanırım; severim, sayarım. Fakat geçenlerde bir olay oldu, doğrusu hem kızdırdı beni hem de kalbimi kırdı. Yemek yapıyordum. Baktım ki evde hiç soğan kalmamış, manava gitmeye de üşendim, Leyla abladan iki tane soğan istedim. Bir süre sonra baktım ki tuz da bitmiş meğer. Yine Leyla ablanın kapısını çaldım. Tuzu da verdi ama gülerek "Sende de hiçbir şey kalmamış komşu, artık alışverişe çıksan nasıl olur?" demesin mi? Bozulduğumu fark edince de "Yahu sen beni tanımıyor musun? Benim sadece dilimdedir, yoksa kalbim temizdir benim." dedi. B) İş yerinde bir süredir devam eden bazı sorunlar yüzünden müdürümüz geçenlerde herkesin katıldığı bir toplantı yaptı. Toplantı esnasında isim vermeden sorunun asıl kaynağı olan kişiler için sert sözler sarf etti. Hatta bu şekilde devam ederlerse işten çıkarılacaklarını da ima etti. Bu arada müdürle göz göze geldik. Ben ve benim gibi işlerini layıkıyla yapan kişilerin bu ağır konuşmadan rahatsız olduğumuzu fark edince "Tabii bu iş yerinde görevini en iyi şekilde yapan ve yapmaya çalışan kişiler de var. Onların hakkını yemek istemem. O kişilere de teşekkürlerimi iletirim." diyerek konuşmasını tamamladı. C) Mezuniyet töreninde giymek için aldığı elbiseyi bize gösterdiğinde aslında hiçbirimiz beğenmemiştik. Hem rengi ona hiç yakışmamıştı hem de modeli onu biraz kilolu göstermişti. Ama kendisi çok beğendiği için biz de ona yakıştığını, gayet iyi göründüğünü söyledik. Ama Derya, bizim gibi biri değildi. Elbiseyi iyice bir inceledikten sonra, "Sana bir şey söyleyeyim mi? Bu kıyafet sana hiç olmamış. Bir defa rengi çok koyu oysa sana açık renkler yakışıyor. Bir de seni kilolu gösterdi. Sen kilolu değilsin ki... Neden öyle gö- rünesin?" dedikten sonra ilave etti: "Bence yarın gidip değiştir bu elbiseyi." Haklı mıydı? Hem de sonuna kadar... D) Süleyman, dürüstlüğüyle, herkese gereken cevabı vermesiyle iftihar eder her zaman. Bence de bunlar önemli erdemlerdendir. Hele de dürüst olmak... Ama insan nerede, ne zaman ve nasıl konuşacağını da bilmeli. Çünkü bu da bir erdemdir. Süleyman, dürüstlük adı altında maalesef çok kalp kırmıştır. Ona hep sözlerini tartarak konuşmasını, her şeyi her yerde söylememesi gerektiğini söylüyoruz ama o bizi dinle- mediği gibi ulu orta konuşmayı büyük bir marifet olarak gördü sürekli. Bunun bedelini yalnız kalmakla ödedi, ödüyor, ödeyecek de... Çünkü bu huyu yüzünden herkes ondan uzaklaştı. 3.