4. Daha XVII. asırda Urfalı Şair Nabi, İstanbul'a bugünkünden çok daha uzak bir diyarda yetiştiği hâlde, İstanbul'da ko- nuşulan
4. Daha XVII. asırda Urfalı Şair Nabi, İstanbul'a bugünkünden çok daha uzak bir diyarda yetiştiği hâlde, İstanbul'da ko- nuşulan Türkçenin hayranı olmuştu. İstanbul konuşmasın- da lisanın bir şeker tatlılığı aldığını söylüyor, İstanbulluların konuşma esnasında "a canim, ay efendim" deyişlerindeki inceliğe hayranlığını belirtiyordu. Nabi'ye göre İstanbullu- ların konuşmalarındaki ahenk kulaklar için bir musikiydi. Fakat İstanbul Türkçesinin güzel sesi, o çağlarda bilhassa İstanbul hanımlarının dudaklarından çıkıp Ahmet Hikmet'in "mavistan" dediği güzel İstanbul'un semasında -- ----. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re, aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilemez? A sabun köpüğü gibi sönebilirdi pin B) ziyan olabilirdi askıda kalabilirdi Dheder olabilirdi EY bir paralık olabilirdi