6. Öykü ya da romanda anlatımda tekdüzeliğe düşmeme, ifadede iniş çıkışlarla sıra dışı kalmak, devrik veya eksil- tili cümlelerl

6. Öykü ya da romanda anlatımda tekdüzeliğe düşmeme, ifadede iniş çıkışlarla sıra dışı kalmak, devrik veya eksil- tili cümlelerle sıradanlığı kırmak, bir düşünceyi dile ge- tirirken sözcüklerin duygu değerinden, sanatlardan, so- mutlamalardan yararlanmak ve konuşma dilinin söz zin- cirini kırmakla olur. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde tekdüze bir an- latım vardır? A) Birbirinin tasını dolduran ama aynı tastan içmeyen, birbirlerine el emeklerinden veren ama aynı ekme- ği yemeyen, şarkı söyleyip dans eden birlikte eğle- nen ama yalnız başına olan iki dosttu onlar. B) İçimdeki pek çok şey, hala insan, pek çok şey ha- la insan değil; sadece şekilsiz bir cüce, kendi uya- nışını arayarak siste uyurgezer bir cüce. C) Tepelerin arkasında, akçakavakların altında oturur- ken uzak tarlaları seyreder, yeşili yeni çıkmış çayır- larda huzur bulur, doğanın dinginliğini yaşardı. D) “Ben kimi gücendirdim ki? dedi. Bülbül, gecenin sükûnetini, ateşböceği yıldızları gücendirir mi? Han- gi duman rüzgâra yük olur? E) Karın altında düş kuran tohumlar geldi aklına. On- lar gibi düşledi hayatının ilkbaharini. Tüm umutları ve arzuları karın altındaki tomurcuklardı ilkbaharı bekleyen. TÜRKÇE