9. (1) Robot kullanımı gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde hızlı bir artış göstermektedir. (II) Küresel üretim endü

9. (1) Robot kullanımı gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde hızlı bir artış göstermektedir. (II) Küresel üretim endüstrisinin; hızlı değişen müşteri eğilimleri, kaynakların kıtlığı, nitelikli iş gücünün yetersizliği, yaşlanan nüfus ve yerel üretime olan talebin artması gibi büyük değişimler ile karşı karşıya kalması bunun sebebidir. (III) Esnek endüstriyel robot temelli otomasyonun da tüm bu eksikliklere ve beklentilere çözüm getirdiği görülmektedir. (IV) Endüstriyel robotların yaygın hâle gelmesini sağlayan üç ana eğilim bulunmaktadır. (V) Birincisi insan emeğine kıyasla robotların daha etkin olması, ikincisi teknolojik gelişmelerin endüstriyel robotların sektörlere giriş engellerini kaldırması, üçüncüsü ise küçük işletmelerin kolaylıkla ulaşabileceği sistemlerin yaygınlık kazandırmasıdır. (VI) Ekonomik ve teknik engellerin daha fazla ortadan kalkmasıyla da robotlar daha fazla işletme için ulaşılabilir hâle gelecektir. 10. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 1. O hâlde bir tip oluşturan ve karakter kurgulayan yazarın mühendisten bu noktada pek de farkı olmadığını söyleyebiliriz. II. Bir yazar da eserinde dağınık ruhları toplayan, ruhların ayrı ayrı alanlara dökülmüş parçalarını bir araya getiren, ona yeni bir şekil veren kişidir. III. Çünkü neticede o da ruhları kalıptan kalıba döküyor ve bir şekillendirme tekniği ile yeni tip insan ortaya çıkarıyor. IV. Bunu da toplumun karakterini değiştirme sürecinde bir mühendisin yaptığı gibi bir görev üstlenerek yapıyor. V. Doğada farklı farklı yerlerde bulunan malzemeyi bir araya getirerek ona istenen biçimi veren insana "mühendis" diyoruz. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V SINAV 11. (1) Sait Faik Abasıyanık'ın yazı yazmaya başladığı 1930'lu yıllarda Maupassant tekniğine bağlı, klasik hikâye türü kullanılmaktaydı. (II) Bu türde belli bir konu çevresinde gelişen; başı, ortası, sonu belli kurallara bağlı; genellikle sürprizli bir sonuçla biten bir hikâye tarzı vardı. (III) Bu tarzda hikâyeler yazan sanatçılar gerçekçi oldukları için, kendi kişiliklerini geriye çekerek olaya karışmamak, nesnel olmak çabasındaydılar. (IV) Sait Faik, işte böyle bir ortamda, kendi kişiliğiyle hikâye kişilerini birleştiren, onlarla birlikte yaşayan, başka bir teknikle çıktı ortaya. (V) Sait Faik'in hikâyeleri genellikle birinci kişi ağzıyla yazılmıştır. (VI) Bu birinci kişi, çoğu zaman, yazarın kendisi kimi zaman da hikâye kişilerinden biridir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 12. 1. Bu anlamda atasözleri de sözlü kalıplar olarak bilginin depolanmasını sağlamakta ve insan zihnini şekillendirmektedir. II. O hâlde atasözleri de kalıplaşmış ifadeler olarak sözlü kültürün önemli bir parçasıdır. III. Öte yandan yaşam deneyimlerinden doğan, dil aracılığıyla kültürün bir parçası hâline gelen ve iletişim süreçlerinde nesilden nesile aktarılan atasözleri, insancıl bir kaygının ürünleridir. IV. Sözlü kültürlerde, toplumun ortak mali olan söz kalıpları, deneyimlerin zihinsel düzenlenişini ve düşüncenin tarzını belirlemektedir. V. Atasözlerinin tematik olarak incelenmesi, toplumun incelenen tema hakkındaki bakış açısını ortaya koymaktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense numaralanmış cümlelerden hangisi dışta kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V