a b. C. d. e. f. 3. Magaza vitrinlerindeki mankenleri bilirsiniz. Hepsi güler yüzlüdür, içlerinde pek de güzelleri vardır. Ama d
a b. C. d. e. f. 3. Magaza vitrinlerindeki mankenleri bilirsiniz. Hepsi güler yüzlüdür, içlerinde pek de güzelleri vardır. Ama dillen olmadığı için soğuk dururlar. Onlar her ne kadar insan benzeri iseler de sahici insanlar güzel yapan, ticar yapan dildir. Ama her dil değil. Dilin de tatlisi olmali. Allah bir adama her şeyin tatlisini, yalnız dilin acisini ver mi ne yaparsa kâr etmez. Oylesinin sevimli, cana yakın olmasına imkan yoktur. Çünkü o dil, ağzın içinde her dönüşünde can yakar, kalp kirar, gönül devirir. "Dil yarası yaraların en derinidir. "derler. Doğru sözdür, Biçağın açtiği yara zamania kapanır, dil yarasi ruhun en gizli yerlerine doğru işler, bir türlü kaparimak nedir bilmez Ustelik acı dilin zaran yalnız karşısındakine değildir, kendi sahibini de dünya güzeli olsa çirkinleştirir. Nice güzel insanlar vardır ki dilleri yüzünden sevilmezler. "Şeytan görsün yüzünü!" deyip bucak bucak kaçtiğima insanlar hep o insanlardır. Ama tath dil öyle mi ya? Yilanı deliğinden çıkarır, derler. Yilan pek insan dilinden anlamaz ama tath dilin neler yapabileceğini anlatmak için her halde böyle demişler. Ne kadar öfkeli olursanız olun, tath dil sizi yatıştırır. En yapmayacağınız işleri size tatlı dille, güler yüzle yaptınıverirler. "Haydi pekerim punu yapiver!" demek başka, "Kalk gunu yap!" demek başkadır. "Kalk şunu yap!" dedikleri zaman "Ne et sem de yapmasam?" diye düşünürsünüz. "Ne diye yapacakmışım? Mecbur muyum? Başkası yapsint Hep bize mi yükleniyorlar? Yapmayacağım işte!" dersiniz. Ortada hiç bir sebep olmasa bile dayatmanın yollann ararsınız. Eninde sonunda yapmaya mecbur olsanız bile iyi yapmaz, baştan savarsınız. Çünkü bu emir size dilin tath tarafından gelmemiştir. Bir de "Haydi şekerim, ne olur, şunu yapiver." dediklerini düşünün. İşleriniz ters gitmişse "Bunda evdekilerin ne suçu var?" diye düşünürsünüz. Ne kadar yorgun olursanız olun, ufak bir zahmetin sizi daha fazla yormayacağına kendi kendinizi inandırmaya çalışırsınız. İçinizden bir kuvvet bu tatl emri yerine getirmeniz için sizi sanki iteler. Çünkü tatlı dil suratınıza çarpmamış, kalbinize işlemiştir. Tatlı dilin emrini o keyifsiz halinizde yerine getiriverirsiniz. Bu parçadan aşağıdaki düşüncelerden hangileri çıkarılamaz? İşaretleyiniz. Güler yüzlü olmak, sevimli ve hoş görünmek için tek başına yeterlidir. Insanlan mankenlere göre cana yakın gösteren gönül alıcı ve okşayıcı sözleridir. Ağızdan çıkan kötü sözler insanlan öyle üzer ki insanlar etkisinden uzun süre kurtulamaz. Insanlara iyilikle bir şeyler yaptırmak kaba kuvvetle yaptırmaktan daha zordur. Kaba söz ve davranışlar hem muhatabina hem de sahibine zarar verir. Gönül alıcı bir söz, güler yüzle desteklenmezse hiçbir anlam ifade Kibirlilik 6 Kanaatkärlik 9 Açık s021010k Kim bu adam? -Kore gazilerinden Oguyts gelis Yillardır onlara bakuyor, hem de ca Finncinin anlattkan karanda için dum. Finnciya yavaşça dedim - Aradaki fark then vereyim, fic ekmek yesinler. Finnoi, tekfimi kabul ett. Braz çıkan taze ekmekden adamin ton tiyara takıld -Bugün çok şanslisin amca. C gibi ekmek vereceğim Yaşh adam bir evlat sevgisiyle süne bastırarak kapidan çikarka Allah razı olsun, bugün onla 44 Bu paçada sözü edilen yaşlı ada a. b. d. e. f. g. h. Bir zamanlann oldukça va Kore Savaşı'nda yaralan Öksüz ve yetim kalmışt Çok yoksul olduğunda Doğum gününde torum Her gün aynı saatlerd Ikizlerin babası olan Bayat ekmekleri finne