acıyla ok bi- et et- nük- gö- söz I B 20. Sırtını kapıya dayayıp çevresine baktı. Kadının bıraktığı gibi duruyordu her şey: yata
acıyla ok bi- et et- nük- gö- söz I B 20. Sırtını kapıya dayayıp çevresine baktı. Kadının bıraktığı gibi duruyordu her şey: yatağın ayakucuna doğru atıl- mış yorgan, kırışık yatak çarşafı, terlikler, sandalye, süz- gü, çay bardağı, kaşık, küçük bir tabakta beş altı şeker... Altı şeker koymuştu o gece bir çay içebilir miyim acaba demişti odaya girince. Üçlük çaydanlıkta demlemişti ça- yı, bir elinde tepsi kapıyı vurmuştu, yatağın kıyısında otu- ruyordu paltosunu çıkarmış kara kazağı iri yuvarlaklı gü- müş kolyesi... Zahmet oldu size, sonra o köye nasıl gidi- leceğini sormuştu. Öyleyse saat sekizde uyandırın beni lütfen, olağan bir şeymiş gibi, nüfus kağıdım yok, demiş- ti... Yukarıdaki parçada hangi teknik ağır basmaktadır? B) Bilinç akışı C) Diyalog A) Sahneleme D) İroni E) Geriye Dönüş