Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

ADIM 1. Dil, bir milletin kendisini ve folklorunu, iç ve dış dünyasını söz ve yazıyı kullanarak ifade ettiği, asla vazgeçilmesi

ADIM
1.
Dil, bir milletin kendisini ve folklorunu, iç ve dış dünyasını söz ve yazıyı kullanarak ifade ettiği, asla vazgeçilmesi mümkün
olmayan şah damarı niteliğinde bir unsurdur. Ünlü düşünür Wittgenstein ifade unsuru olmadığını aynı zamanda dilin,
kişini

ADIM 1. Dil, bir milletin kendisini ve folklorunu, iç ve dış dünyasını söz ve yazıyı kullanarak ifade ettiği, asla vazgeçilmesi mümkün olmayan şah damarı niteliğinde bir unsurdur. Ünlü düşünür Wittgenstein ifade unsuru olmadığını aynı zamanda dilin, kişinin dünyayı algılama biçimi olduğunu ifade etmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu metnin ana fikrine en yakındır? Dil bir anlaşma aracıdır. Bir dilin sözcükleri, anlatılmak istenenin zihnimizde canlanmasını sağlar. Kullandığımız sözcüklere anlamlar yükler. Bunların bizlerde uyandırdığı duygu, düşünce, imgelerle birbirimizle iletişim kurarız. Bir sözcüğün anlamı, çoğu zaman o sözcüğün zihnimizde canlandırdığı görüntüden başka bir şey değildir. Kısaca söylemek gerekirse her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü vardır. B) Dil bir milletin düşünce sistemini gösterir. İnsan düşüncelerini dile yansıttığına göre bir dil onu kullanan milletin nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ortaya koyar; millî düşünce biçimini ortaya çıkarır. Milletlerin hayat görüşleri, düşünce tarzları, zekâ keskinliği, ruh derinliği ve duygu inceliği o milletin dilinde saklıdır. Atasözleri, özdeyişler bunun en güzel belirtileridir. "Dil düşüncenin aynasıdır." sözü bunu anlatır. Dil, millet denilen toplumun en önemli sosyal varlığıdır. Millî kültürün ilk ve en önemli unsurudur. Kültür değerlerinin çoğu dille ifade edilir, dilde ifadesini bulur. Kendi dilimiz olmadan kendimize özgü edebiyatımızın, müziğimizin olması düşünülemez. Kısaca söylemek gerekirse dil toplumsal yaşamın hem ifadesi hem de varlık koşulu durumundadır. Hem sonuçtur hem de nedendir. D) Dil, bir milletin kültürel değerlerinin başında gelir. Aynı dili konuşan insanlar millet denilen sosyal varlığın temelini oluşturur. Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir vasıta olduğu için, insan topluluklarının bir yığın veya kitle olmaktan kurtararak, aralarında duygu ve düşünce birliği olan bir toplum hâline getirir. Dolayısıyla dil ferde toplumunun bağışladığı en büyük miras ve donanımdır. diğerlerinden farklı bir süreçten söz edilmektedir?