apan ndan Cular- gi bir atiya Yu- açlı ma- rak Bu- an ir. hil in YAYINLARI 27. Maddi servete değer vermeyen, şöhret ve gösterişt
apan ndan Cular- gi bir atiya Yu- açlı ma- rak Bu- an ir. hil in YAYINLARI 27. Maddi servete değer vermeyen, şöhret ve gösterişten nef- ret eden, ruh ve ahlak temizliğini her şeyin üstünde tutan bir zahit idi. İlim ve sanat adamlarına büyük değer vermesiyle tanınan Seyfüddevle filozofa ikram ve ihsanda bulunmak is- temişse de Fârâbî, günlük ihtiyacını karşılayacak dört dirhem gümüş paradan başkasını kabul etmemiştir. Genellikle mün- zevi bir hayat yaşamayı seven Fârâbî hiç evlenmemiş ve mal mülk edinmemiştir. Fırsat buldukça su kıyılarında ve bağlık bahçelik yerlerde gezinir, öğrencileriyle buralarda buluşurdu. Tahsilü's-Sa'âde adlı eserinde kâmil bir filozofun niteliklerin- den "Öğrenim sırasında karşılaştığı güçlüklere katlanmalı, üstün bir zekâ ve kavrayışa sahip bulunmalı, kendi içsel he- saplaşmasını yapabilmeli; doğruluğu ve doğruları, adaleti ve adil olanları seven, onurlu bir şahsiyet olmalı; altın, gümüş ve benzeri şeylere değer vermemeli; yeme içme konusun- da açgözlü ve nefsani arzularına düşkün olmamalı, doğruya ulaşmak için azim ve iradesi güçlü bulunmalıdır." şeklinde söz ederken âdeta kendisini anlatmaktadır. Fârâbî'nin bu parçadaki özelliklerine bakıp aşağıdaki- lerden hangisini tasvip etmeyeceğini söyleyebiliriz? A) Insanoğlunun en büyük düşmanı, benliğimizin içindeki değil benliğimizin dışındakidir; o da bizim elimizde olma- yan sebeplerden kaynaklıdır. B) Eğer tamahkâr ve doymaz bir karaktere sahipse hür sa- yılan biri dahi köledir; asıl hür, köle bile olsa gözü tok ve kanaatkâr olan kimsedir. C) Aklı başında insanların sebat ve metaneti, arzu ve he- veslerini gönüllerinde hapsetmek sanatından başka bir şey değildir. D) İnsanın en büyüğü; en yüksek mevkide iken tevazu gös- teren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu vakit adaletle hareket edendir. E) Mal kaybeden bir şey kaybetmemiştir, onurunu kaybe- den çok şey kaybetmiştir, cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.