B B yatta 33/1949 yılında Erwin Chargaff'ın DNA üzerine yaptığı çalışmasına kadar "tetranükleotit" teorisi hakimdi. Bu teoriye g

B B yatta 33/1949 yılında Erwin Chargaff'ın DNA üzerine yaptığı çalışmasına kadar "tetranükleotit" teorisi hakimdi. Bu teoriye göre DNA, dört farklı azotlu bazın (adenin, ti- min, guanin ve sitozin) sürekli tekrar eden ve genetik bilgiyi taşıyamayan "tetranükleotid” birimlerinden oluş- maktaydı. Erwin Chargaff, farklı organizmalardan izo- le ettiği saf DNA'larının baz dizilimlerini incelediğinde türden türe baz dizilimlerinin değiştiğini aynı zamanda bir bireyin değişik dokularından izole ettiği saf DNA'la- rin baz dizilerini karşılaştırdığında ise dizilerin aynı ol- duğunu keşfetmiştir. DNA yapısında adenin ile timin, guanin ile sitozin sayılarının birbirine eşit olduğunu belirlemiş ve adenin bazına karşılık timin bazı, guanin bazına karşılık sitozin bazının geldiği kuralını ortaya koymuştur. Chargaff'in elde ettiği sonuçlara göre, Bütün canlılardaki DNA'larda pürinlerin toplam miktarının pirimidinlerin toplam miktarına eşit olası beklenir. Pğ- 0- uni AtG un u 2 i- A=T Gesu, C Aynı uzunluktaki DNA'larda bulunan adenin, timin, guanin ve sitozin bazlarının her zaman eşit oranda bulunması beklenir. mi. DNA ipliklerinden herhangi birinde meydana gelebilecek anormallik, bazların DNA'da kar- şılıklı sıralanışı kuralından hareketle onarıla- bilir. CAP yorumlardan hangileri yapılabilir? C) A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, V ye III a punt