Bunlar elbette çok gerçekti. Hayatın geçmişe doğru yo- rumlanması, o yorumun tarihle harmanlanması için bir daha hiç tekrarlanma
Bunlar elbette çok gerçekti. Hayatın geçmişe doğru yo- rumlanması, o yorumun tarihle harmanlanması için bir daha hiç tekrarlanmayacak şanstı. Ama asıl önemli olan bu öznenin, yürüyen bedende bir su gibi çalkalanan bilme tutkusu idi. Ne kadar ileri giderse gitsin hep başlangıçta kaldığının bilincine varmış gibiydi. Edirne'de, Selimiye Camii'nin arka kısmında mezar taşlarına reva görülen hoyratlığı acı acı eleştirmişti. Belli ki tarihî bir kavram ve belgeleri bir veri olmanın ötesinde kendi var oluşunun se- bebi olarak görüyordu. Ve şiirin, bu var oluşu köpürtüp asıl tarih yaptığının çoktan farkına varmıştı. A R M A L Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen kişi- nin özelliklerinden biri değildir? A) Sürekli öğrenme tutkusu B) Tarihî eleştirilerinde belgelerle konuşması -C) Tarihle kendi yaşamını özdeşleştirmesi D) Tarihi eserlerin yeterince korunmadığını düşünmesi E) Şiire özel bir ilgi duyması