ESI 40. Çok şey istemiş ama istediklerini bir türlü gerçekleştire- memiş, bu yüzden hayatları allak bullak olmuş insanların tari
ESI 40. Çok şey istemiş ama istediklerini bir türlü gerçekleştire- memiş, bu yüzden hayatları allak bullak olmuş insanların tarihi hazindir. Onlar ne yapmışlarsa düşle gerçek arasın- her seferinde, o köprüyü geçmek isterken, kendilerini ta- da sağlam bir köprü kuramamış, kurduklarini zannettikleri lihsizliğin irmağında çırpınırken bulmuşlardır. Ancak düş kurmanın albenisi, az buçuk yüzme bilenleri yeniden kiyi- ya çekmiş, yeniden sahte bir köprü kurdurmuş, yeniden kaderin dalgalarıyla baş başa bırakmıştır. Nihayetinde ki- misi birinci, kimisi ikinci, kimisi üçüncü, kimisi bilmem ka- çıncı denemsinde, dünyaya kahır dolu sözler ederek ye- nilmişlere ait mazbut bir zeminde istirahate çekilmişlerdir. Mağduriyetin çarmıhına gerilmiş bedenlerinde, artık ne bir zafer için coşacak ne de yenilgilerin izdırabını hissedecek sağlam bir sinir kalmıştır. İçerik dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi bu metindeki düşünceyle çelişmektedir? A) Kocaman bedenlerinin içinde, dinlediği masallardan vazgeçmeyen bir çocuk onları esir almış, kendisine ölesiye bağlamıştır. B) Bir gülşene varayım derken nasiplerine çalılık düşmüş bu insanların hemen hemen hepsinin ortak özelliği, bir türlü büyüyememiş olmalarıdır. Defalarca kazanmak için kuşandırılıp bozkıra gönde- rilen, lâkin vücudunun bir yerlerini kaybederek geriye dönen bir süvarinin intikam hırsı gibi yanan bir istek duyar. D) Başlamışlardır başlamasına ama gelip dayandıkları yenilginin burçlarından geriye dönüp baktıklarında uçsuz bucaksız bir çölden başkaca bir şey de görme- mişlerdir. E) Sayılı nefeslerinin mühim bir kısmının ya yanlış adım atmakla ya da yanlış adım attırılmakla tükendiğini ve artık bir zaferlerinin olmadığını bilmek, yüzlerindeki in- cinmişlik haritasına nihai şeklini vermiştir.