Gazeteci: - Bugüne kadar yayımlanmış elli alti roman ve hikâye kitabınız var ve bazıları okuyucular ta- rafından oldukça sevildi

Gazeteci: - Bugüne kadar yayımlanmış elli alti roman ve hikâye kitabınız var ve bazıları okuyucular ta- rafından oldukça sevildi. Özellikle son romanınız senaryolaştırılarak bir dizi oldu. Bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir? Yazar: - Önce okumak, sonra düşünmek, daha sonra yazmak ve sürekli üretmek... Hepsinin sonunda da sevilmek... Tarifi mümkün olmayan duygular yaşıyorum ömrümün sonbaharında. Her ge- lişmeyi gözyaşları ile takip ediyorum. Gazeteci: - Siz hangi kitaplarınızı daha çok beğeniyorsunuz? Gönlünüzde ayrı bir yeri veya anısı olan, sizde çok farklı duygulara sebep olan bir kitabınız var mı? Yazar: - Ben romanlarımdan ziyade hikâyelerimi beğeniyorum. Hikâyelerim hikâyeydi kanımca. Diğer- leri benim nazarımda roman müsveddesiydi ancak daha çok beğenildi. Okuyucularımla tek ayrı düştüğüm nokta burası sanırım. Gazeteci: - - Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? Anladığım kadarıyla yazarlar da eserleri arasında bazılarını ayrı tutuyorlar. Bu noktada oku- yucularla uyuştuğunuzu söyleyebilirim. Romanlarınızı pek beğenmediğinizi ifade ettiniz. Müsveddelerini oluşturma sebebiniz roman- Jarınızı içinize daha da sinecek hâle getirmek için mi? C) Hikâyelerinizi romanlarınızdan daha fazla beğendiğinizi ifade ettiniz. İsterseniz bu cümleniz yayımlamayabilirim. Roman okurlarınızı üzebiliriz. Senaryolaştırılmış eseriniz ve onunla aynı türden diğer eserleriniz, size göre birbirinin iyi ol mayan bir benzeri mi? Burayı biraz daha açabilir misiniz?