Haydi, konuşmayı bilmiyorsun, susmayı da bilmiyor musun? diyen adama hak verdiğim bir günde, bana, I matbaanın icadı insanlığa f
Haydi, konuşmayı bilmiyorsun, susmayı da bilmiyor musun? diyen adama hak verdiğim bir günde, bana, I matbaanın icadı insanlığa faydalı olmuş mudur? diye sual sordular. Derhal Rousseau'yu hatırladım. O anda okudukça saadetlerin en büyüğünü duydu- ğum kitapları, mecmua ve gazeteleri düşünüyordum. İnsanlar böyledir. Saadetleri çabuk, kötülükleri zor unuturlar. Düşünüyorum ki eğer kötü yayın yapmaya, || III muzır neşriyata yıkıcı emelleri de yaymaya vasıta olmasaydı matbaanın icadı büyük saadet olacak ve öyle kalacaktı. Sonra bunun da tesellisini buldum. Dedim ki: Eski panteistlerin düşündükleri gibi nasıl IV "çirkinlik olmadan güzelliğin kadri bilinmez, kötülük olmazsa iyilik anlaşılmaz ve ölüm olmayınca yaşa- manın değeri farkedilmezse" tıpkı bunun gibi kötü sözler ve kötü yazılar olmasaydı biz, onların iyi ve güzel olanları karşısında o kadar mesut olmazdık. shelgengs shagn Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A Ana düşüncenin konunun sonunda verildiği B) Okuyucuyla konuşuyormuş gibi bir üslupla yazıl- diği C) Samimi ve yalın bir dil kullanıldığı D Anlatımında nesnel yargıların ağır bastığı E Sohbet türünün özelliklerini yansıttığı 9. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V