i ri söz- 20. "Saf Bir Yürek"i keşfettikten sonra artık kötü tefrika ro- manları, düşük kalite polisiyeleri okumaya devam ede- b
i ri söz- 20. "Saf Bir Yürek"i keşfettikten sonra artık kötü tefrika ro- manları, düşük kalite polisiyeleri okumaya devam ede- bilmek benim için imkânsız hâle geldi. Bazılarının mü- zik kulağı olduğu gibi edebiyat duyuları gelişmiş in- sanlar da var. Sanırım bende edebiyat duyusu vardı. Arkadaşlarım edebî anlamda düşük kaliteli eserler okumaya devam ediyordu. Neyin iyi neyin kötü oldu- ğunu hesap etmiyorlardı; dediklerine bakılırsa onların ilgisini çeken şeyler, insanların başına gelenler, insan- ların ne yaptıklarıydı. Ama ben artık bunları okuya- mazdım çünkü kötü yazılmışlardı. Edebiyatı anlamış- tim; önemli olanın hikâye olmadığını, aslında onun nasıl yazıldığının önemli olduğunu yani herhangi bir hikâyenin nasıl da daha derin bir anlamı açığa çıkar- ması gerektiğini anlamıştım. Bir hikayenin ne anlattı- ğından çok nasıl anlatıldığını, anlatılış biçimini sev- mek, edebî kabiliyetin nişanesi buydu işte. Jos terge Altı çizili söz grubunun cümleye kattığı anlam aşağı- dakilerin hangisinde vardır? A) Arkadaşım hikâye olabilecek konuları bulma konusun- da çok yetenekliydi. B) Usta şair, sözcükleri bir taş ustası gibi özenle yerleşti- riyordu dizelere. C) Kimi şairler çeriklerine güvendikleri şiirlere boş yere bel bağlıyorlar. D) Polisiye türünde yazıyor olması onun en büyük avan- tajıydı. B 19 20