Kendi sesinin kaydını dinlemeyi seven hiç kimse yoktur. Bir hoparlörden dinlediğiniz sesiniz, kesinlikle yıllar boyunca ağzınızd
![Kendi sesinin kaydını dinlemeyi seven hiç kimse yoktur. Bir
hoparlörden dinlediğiniz sesiniz, kesinlikle yıllar boyunca
ağzınızdan çıktığını duyduğunuz ses gibi gelmez. Bu garip
olgu, sizin vokal yetersizlik konusunda güvensiz olmanız-
dan değildir. Sesimi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220824120226848473-4194418.jpg?h=512)
Kendi sesinin kaydını dinlemeyi seven hiç kimse yoktur. Bir hoparlörden dinlediğiniz sesiniz, kesinlikle yıllar boyunca ağzınızdan çıktığını duyduğunuz ses gibi gelmez. Bu garip olgu, sizin vokal yetersizlik konusunda güvensiz olmanız- dan değildir. Sesimizin kayıtlarda bu kadar farklı olmasının mantıklı bir nedeni vardır. Kulağımızın algıladığı titreşimler- le sesleri duyuyoruz. Titreşimler, orta kulaktaki üç kemiğe ve sonra titreşimleri sinir sinyallerine dönüştüren salyangoz şeklindeki bir organ olan kohleaya gönderilir. Konuştuğu- muzda duyduğumuz birçok şey dış sesle aynı şekilde algı- lanıyor ama aynı zamanda çene kemiğimizin ve kafatasının içinden geçen titreşimleri de alıyoruz. Bu durum, "ataletsel kemik iletimi" olarak bilinir. Kemik iletimi düşük frekanslı tit- reşimleri ortaya çıkarma eğilimindedir ve sesinizi gerçekte olduğundan daha derin, daha az gıcırtılı yapar. Her hålükâr-- da, ses hoşumuza gitmez çünkü bu titreşimleri duymaya... alışkın değilizdir. Bu parçaya göre kendi sesimizi beğenmeyişimizin ne- deni aşağıdakilerden hangisinde belirtilmiştir? A) Ses kayıt cihazlarının sadece havada yayılan sesleri algılayabilmesi B) Beyne ses dalgalarını ileten sinir hücrelerinin zarar gör- mesi C) Başımız ve boyun çevremizdeki kemiklerin işlevini yitir- mesi D) Hoparlör aracılığıyla bize iletilen sesin tiz bir şekilde ol- ması E) Kulaklarımızın havada yayılan sesle karışan sesimize aşina olmaması SWING I