Kırmızı çiçekleri çoktan solmuş, oturma yerindeki kumaşı yırtılmaya başlamış koltuklardan birini yeşil çini sobasının karşı- sın
Kırmızı çiçekleri çoktan solmuş, oturma yerindeki kumaşı yırtılmaya başlamış koltuklardan birini yeşil çini sobasının karşı- sına çekmiş, öne arkaya sallanarak uyukluyordu. Son sarsıntıda öylesine korktu ki bir daha yaşamamak için ayağa kalktı. Kabank yer minderlerine büzülmüş kitap okuyan kızlarına bakıp gülümsedi. Miralay Cemil Şekip Bey'in ailesi dağılmamıştı işte. Akmasa da damlayan maaşıyla İstanbul'da düzenini kurmuş, ocağını tüttürmüştü. Verilen paragraf aşağıdaki cümlelerin hangisiyle tamamlanırsa birinci ağızdan anlatım yapılmış olur? A) Duygularına yenilirse bunalacağını, sabaha dek uyuyamayacağını biliyordu. Kızı Süheyla'ya tebessümle baktı. Duvarda asılı tabloda ise uzun uzun gezindi bakışları. B) Düşürmedim başını yere, dedi. Bakışları kitap okuyan kızlarını usulca okşadı. Süheyla'ya ayrı bir parantez açtı gözleri. Artçı sarsıntılar devam ediyordu. C) Kocası bu durumu görüyor muydu acaba? Öbür dünyada kaygılanıyor muydu? Süheyla'nın bu hållerini bilse kim bilir ne çok sevinirdi. Bunu düşününce içim ürperdi.. D) Miralay Cemil Şekip Bey, aralarından ayrılalı neredeyse on yıl oluyordu. Ne yaşantılar sığdı o on yıla. Yüzümü yıka- malıyım, diyerek hızlı adımlarla indi merdiveni Miralay'ın eşi.